1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yeşil sahalarda şiddet

3 Eylül 2009

Bazı taraftarlar ve oyuncular futbolu aşırı milliyetçi, ırkçı ve antisemitist duygularını açığa çıkarmak için adeta bir araç olarak kullanıyor.

https://p.dw.com/p/JNta
Fotoğraf: AP

İster sevelim, istersek semtine bile uğramak istemeyelim; futbol hepimizin hayatında önemli bir rol oynuyor. Aslında futbol da sadece bir spor dalı... Ancak futbol, uzaktan kumanda kavgalarından bıkan eşlere ikinci bir televizyon aldıracak, maç sonrası kutlamalarıyla trafiği alt üst edecek ve milyonlarca insanı peşinden sürükleyecek bir güce sahip. Diğer yandan futbol, gündelik hayatın streslerinden, gizli kalmış ırkçı duygulara kadar her türlü negatif enerjinin de çok kolay bir şekilde şiddet eylemi olarak ortaya çıkmasına olanak tanıyor.

Ausschreitungen bei einem Fußballspiel zwischen AS Roma und Neapel in Rom
Fotoğraf: AP

Sportjugend Hessen eğitim kurumunda özellikle gençlerdeki şiddet olgusu üzerine çalışmalar yapan psikolog ve spor bilimci Angelika Ribler bunun nedenini şöyle açıklıyor: "Futbol duyguların ve vücut temasının önemli bir rol oynadığı, tamamıyla temasa dayalı bir spor dalı… Örneğin voleybolda aradaki ağ nedeniyle birebir vücut teması söz konusu değil. Futbol tarihi açıdan bakıldığında da en başından bu yana büyük izleyici kitleleri tarafından desteklenen bir spor. Ve maçları izleyen aileler, arkadaşlar ile tanıdıklar arasında meydana gelen gerginlik ortamı daha da kızıştırıyor."

İzleyiciler şiddeti körüklüyor

Bu heyecanlı izleyici kitlesi çoğu zaman şiddet olgusunu körüklüyor. Şiddetin sahalara çok farklı yansıma şekilleri var. Bazen taraftarlar arasında, bazen ise oyuncular...

Italien Fußball Gewalt Polizei Ausschreitungen Stadion
Fotoğraf: AP

Ribler, oyuncular arasında yaşanan şiddet için şuörneği veriyor: "Belki İtalya ile Fransa arasına yapılan Dünya Futbol Şampiyonası final maçından hatırlarsınız. Zidane'nin Materrazi'ye kafa atmasından önce hakemin arkasını döndüğü bir anda aralarında tartışma çıkmıştı. Böyle birbirilerini aşağılamalarının nedeni, diğerinin kendini kaybederek faul yapmasını, böylece onun kırmızı kart görerek atılmasını ve diğer takıma karşı bir avantaj kazanmayı sağlamak."

Hakemlerin bu tip gerginliklerden sonra verdikleri kararlar ve gösterdikleri kartlar statta çok kolay bir şekilde olay çıkmasına neden olabiliyor. Özellikle genç takımların maçlarında ve amatör liglerde seyirci sahaya çok daha yakın oturduğu için, sahaya müdahalesi gibi bir tehlike de ortaya çıkıyor.

Kötü emellere alet ediliyor

Futbol Almanya'da da çok sevilen bir spor dalı... Almanya'nın batısındaki her üç kişiden, doğusunda ise her dört kişiden biri takım tutuyor. Nerdeyse en ufak köylerin bile kendi futbol takımı var. Bu olgular, futbolun peşinden nasıl büyük bir kitleyi sürüklediğinin belki de en iyi kanıtları. Bu gücün farkında olan bazı ideolojik topluluklar, fikirlerini yaymak için futbolu bir araç olarak kullanıyor. Örneğin aslında nasyonal sosyalist fikirleri yaymaya hizmet eden bazı takımlar var. Böyle bir takımın taraftarları, takımlarının göçmen futbolculardan oluşan bir takımla yapacağı maçı izlemeye adeta savaşa gidermiş gibi gidiyor. Zira burada artık futbol değil, ideolojik konular ön planda oluyor.

Angelo Massimino Stadion in Catania, Sizilien
Fotoğraf: AP

Bu tip istenmeyen olayları engellemek için Almanya'da son dönemde pek çok organizasyon kurulmuş durumda. Psikolog ve spor bilimci Angelika Ribler, eğer yeşil sahalarda şiddet ve ırkçılık olayları görmek istemiyorsak, daha kapsamlı çalışmalar yapmamız gerektiğinin altını çiziyor: "Bir yönetmelik hazırlamak, danışmanları eğitmek, aşırı sağcılığa karşı ortak bir açıklama üzerinde çalışmak ve bunu yayımlamak, üye toplantılarında üyelerle bu konuları tartışmak, ebeveynlerin bu konuda yazılar hazırlaması veya gençlerle birebir çalışmalar düzenlenmesi. Tüm bunlar bir takımın tehdit altında olması veya herhangi bir olaya maruz kalması halinde veya sadece koruma amaçlı olarak yapılabilecekler."

Pandeli Pani / Çeviren: Banu Ertek

Editör: Baha Güngör