Yargı teröre karşı çözüm olamaz

Guantanamo'da tutulan şüpheliler, “suçlu olduklarını” itiraf etmeye hazırlanıyorlar. Ancak yaptıklarının arkasındalar ve bundan gurur duyuyorlar. Öyle görünüyor ki Amerikalı bir cellat tarafından “şehit” edilmek fikri onları hiç de rahatsız etmiyor. Aynı şekilde Düsseldorf'ta ömür boyu hapis cezasına çarptırılan bombacı da pişman değil. O da mahkemeyi, bombaları patlamayacak ve insanlara zarar vermeyecek şekilde ayarladığına inandırmaya çalışmıştı. Söylediğine göre amacı sadece Danimarka'da yayınlanan Muhammed karikatürleriyle ilgili Alman kamuoyuna bir ders vermekti. Lübnan'dan kaçan ve orada hali hazırda 12 yıla mahkum olan suç ortağı ise itirafını yalanlamaya çalışmış, “İfademi işkence altında verdim” şeklinde konuşmuştu.

Pek tabii ki, her iki olayda faillerin işlediği suçların çerçevesi birbirinden farklı… Bir yanda Guantanamo’da ABD’ye nefret besleyen, ıslah olmaz fanatikler var. Diğer yanda ise Düsseldorf’ta, hukuk devletini manipüle etmeye çalışan ve amacının sadece kargaşa yaratmak ve protestosunu dile getirmek olduğunu söyleyen küçük bir bomba eylemcisi. Bombacının durumunun da, kimsesiz kaldığı için bağışlanmayı dileyen, kendi anne babasını öldürmüş bir katilden aşağı kalır yanı yok.

Düsseldorf Mahkemesi, bu ifadeyi saçmalık olarak nitelendirdi. Bomba imal eden ve tren işletmeleri gibi topluma açık mekanlara yerleştiren birinin hafifletici nedenlerden yararlanamayacağına hükmetti. Bu tabii ki, bu tip bir failin hukuki destekten mahrum bırakıldığı anlamına gelmiyor. Bir terörist de eşit yargılanmayı, kapsamlı ve profesyonel bir şekilde savunulmayı hak ediyor. Düsseldorf’taki yargılama bu ilkeler çerçevesinde sürdürüldü. Her ne kadar Bush yönetimi son haftalarında Guantanamo Üssü için önceliğin adalet ve kanunlar olduğunu göstermeye çalışsa da, böyle bir yargılama sürecinin kuşkulu olduğu ortada.

Bush’un halefi Obama, hatta tüm dünya, Guantanamo’nun insanlık için bir kara leke olduğu konusunda birleşiyor. Ancak Washington'un bu ağır yükten kurtulması kolay bir iş olmayacak. Bunun yanı sıra kuşkusuz 11 Eylül saldırılarının faillerinin yargılanması ve cezalandırılması da gerekiyor. Ancak en iyi yargılama ve en iyi hüküm bile, başkalarının terörün saflarında silahlanmalarına engel olmayacaktır. Bu noktada birtakım önleyici çözümlere gereksinim var. Ve ne yazık ki mahkeme salonları suçun önlenmesi için medet umulabilecek son nokta."