1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Yargı intikamcı olmaz"

Michael Reissenberger25 Kasım 2008

RAF üyelerinden Christian Klar 26 yıl hapis yattıktan sonra tahliye oluyor. Alman Radyolar Birliği editörlerinden Michael Reissenberger tahliyenin demokratik hukuk devletine yaraşır bir karar olduğu görüşünde.

https://p.dw.com/p/G1bh
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

"Christian Klar’ın 2007 yılı başlarında affedilmek için Cumhurbaşkanı’na başvurmasının yol açtığı hiddet düşünülecek olursa, Alman kamuoyu ve medyasının bir olgunluk devresinden geçtiği söylenebilir. Adalet mahkum Klar’ın tahliyesini rutin bir hukuki prosedür olarak adeta kutlarken, hiddetin ve refleksin yönlendirdiği hissiyatın azaldığı görülüyor.

Bavyera İçişleri Bakanı sert tepki gösterip tahliye kararının adalet anlayışını hiçe saymak olduğunu söylüyor. Alman Polis Sendikası da acı duygular içinde olduklarını.

Christian Klar’ın ölümünden sorumlu olduğu bir maktulun kızı ise, acı duymakla birlikte teröristin tahliye kararını saygıyla karşıladığını açıklıyor. Bunu söylemekle hukuk devletinin insani özelliğine saygı duyduğunu da dile getirmiş oluyor. Anayasa Mahkemesinin, ömür boyu hapis cezasının taksitle idam değil de insan haysiyetine yaraşır bir ceza olması için en kötü faile bile toplumun hür bir üyesi olduğunu gösterme imkanını tanıması gerektiği şeklindeki anlayışını yansıtan bir tutum.

Hukuk devleti gücünü aynı zamanda cezalandırmada ve cezanın infazında fail, mağdur ve toplum nezdinde hesaplanabilir olmasından da alır. Bu, mahkumiyet süresinin belirlenip hesaplanabilir bir tarihte son bulması anlamına gelir.

Berlin’de gündeme getirilen Klar’ın affıyla ilgili düşünceler işte bu nedenle, mahkumiyet süresini belirleyen nedenlere müdahale olarak algılandı. Klar’ın 26 yıl yatarak asgari süreyi doldurması aynı zamanda, onun duygusuzluğunun ve masum insanlar karşısındaki acımasızlığının da karşılığıydı.

Yargı intikamcı olamaz. Failden pişmanlık duymasını bekleyemez. Tek kıstas, tahliyeden sonra tehlikeli olup olmayacağı, yine şiddette karar kılıp kılmayacağı idi. Ağır Ceza Mahkemesi, yeniden silaha başvurmayacağına kanaat getirmeseydi, Klar’ı tahliye etmezdi.

Christian Klar yakında cezaevinden çıktıktan sonra, nasıl olup da, silahlı antifaşist mücadele olarak arlandırdığı faaliyetleri sırasında savaştığı insanlara benzemeye başladığını düşünme fırsatını bulacak.

Kendinden önceki neslin kısmen, Nazi döneminde Yahudi’lere yapılan barbarlığı unutturmaya çalışması ve insanlık suçlarının üzerine perde gerilmesi, Christian Klar gibilerinin suçlamalarını haklı gösterebilir, lakin teröre gerekçe olamaz. Klar ve arkadaşları da kendi davalarında aynı taktiği uygulamıyorlar mı? Susmak, örtbas etmek ve ders almamak."