1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yardım örgütlerine özel koruma

Steffen Leidel3 Kasım 2004

Çatışmaların ya da savaşların yaşandığı bölgelerde, insani amaçlı görev yapan yardım örgütleri güvenlik sorunuyla karşı karşıya. Bu nedenle özel güvenlik firmaları tarafından kendilerini koruma altına alıyorlar. Ancak bazı yardım örgütleri bunun sakıncalı olduğuna dikkat çekiyor...

https://p.dw.com/p/Ab50
Irak'ta birçok yardım örgütü güvenlik sorunu nedeniyle çalışanlarını geri çekti...
Irak'ta birçok yardım örgütü güvenlik sorunu nedeniyle çalışanlarını geri çekti...Fotoğraf: AP

Irak’ta yardım organizasyonu Care’in yöneticisi Margret Hassan’ın kaçırılması, son dönemlerde artan rehin alma eylemlerinin kritik bir dönemece girdiğini gösterdi. İnsani yardım sunmak amacıyla Irak gibi sorunlu bölgelere giden çalışanlar hedef haline geliyor.

2004 yılının Ağustos ayı sonlarında Darfur’da çok sayıda yardım örgütü çalışanı kaçırıldı. Yardım örgütleri için Darfur kadar tehlikeli bir başka yer de Afganistan. Temmuz ayı sonlarında Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü’nün 5 çalışanı Afganistan’da öldü. Bu olaydan kısa bir süre sonra ise Afganistan’ın güneydoğusunda ”Malteser” adlı yardım örgütünün iki yerel çalışanı öldürüldü.

En tehlikeli bölgelerden başında gelen Irak’ta ise görev yapan yardım örgütleri çalışanlarını geri çekme kararı aldı. Uzmanlar, ülkede görev yapan yardım örgütü çalışanlarına yönelik şiddet olaylarının artmasının, saldırganların bu kişilerin tarafsız olduğuna inanmadığının işareti olduğunu belirtiyor.

Yardım örgütleri endişeli

Uluslararası Kızıl Haç Komitesi’nden Claude Voillat, son dönemlerde yaşananların yardım örgütlerini endişelendirdiğini söylüyor. Voillat, ”Bizim çalışanlarımız Kızıl Haç’ın amblemi sayesinde korunuyor. Ancak amblemin koruma imkanı sunamadığı yerler de var. Ancak sorunlu bölgelerde de silahlı korumaya başvurmuyoruz. Bir sorun yaşadığımızda, müzakere yoluyla çözümlemeye çalışıyoruz” diyor.

Uluslararası hukukun temel ilkelerine göre insani yardım, kriz bölgelerinde bulunan ve yardıma ihtiyacı olan insanların acıların dindirmeye hizmet ediyor. Bu prensibe Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü, Caritas, Oxfam ya da Christian Aid gibi örgütler de riayet ediyor. Ancak giderek daha fazla organizasyon özel güvenlik firmalarıyla işbirliği yapma yolunu seçiyor. Kızıl Haç Komitesi’nden Voillat bunun bazı sakıncaları beraberinde getirdiğini, çünkü bu noktada insani, politik ve askeri davranış arasındaki sınırın ortadan kalktığını ifade ediyor.

Irak’ta 20 bin özel koruma

Buna en iyi örneklerden biri ABD. Ülkede, insani yardımla ordunun iç içe geçtiği gözleniyor. Örneğin devlete ait kalkınma yardımı organizasyonu çalışanları hem askerler hem de özel güvenlik firmaları tarafından korunuyor. Irak’ta ise bunlara ek olarak New Yorklu güvenlik danışma şirketi Kroll’un da ihale aldığı gözleniyor.

Irak’ta bu özel güvenlik firmalarına bağlı olarak görev yapanların sayısı 20 bin. Bu firmaların çoğu Amerikan hükümetince görevlendirildi. Ülkedeki resmi devlet dairelerinin ya da petrol tesislerinin korunmasında görev yapıyorlar. Uluslararası Kızıl Haç Komitesi’nden Voilatt, özel füvenlik firmalarının bazı sorunlu bölgelerde kaçınılmaz olduğunu belirterek şöyle dedi:

”Bazı ülkelerde Kızıl Haç’a ait depo ya da binalar korunamıyor. Örneğin Nairobi’de polis bizi korumayı başaramıyor. Bu koşullar altında özel güvenlik firmalarına başvuruyoruz. Ancak bu firmaların çoğu yerel. Bunları referanslarına bakarak seçiyoruz.”