1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yangına körükle gidiliyor

12 Aralık 2009

DW Türkçe Yayınlar Sorumlusu Baha Güngör, Demokratik Toplum Partisi'nin kapatılması kararını, 'yangına körükle gidilmesi' şeklinde nitelendirdi.

https://p.dw.com/p/L0zN
Baha Güngör
Baha Güngör

DTP, Anayasa Mahkemesi’nin kurulduğu 1963 yılından bu yana kapatılan 25’inci parti olarak tarihe geçti. Türkiye’nin itibarını zedeleyen parti kapatma kararları kaygı verici. Anayasa Mahkemesi hâkimleri, oybirliği ile altına imza attıkları bu kararı mutlaka yasalara uygun olarak aldı. Ancak belli ki bu yasal düzenlemeler halen Türkiye’yi Avrupa Birliği üyeliğine hazır bir ülkeye dönüştürmeye yetecek nitelikte değil.

DTP’nin yasaklanmasıyla bir kez daha yangına körükle gidildi. Zira DTP’yi kapatma kararıyla birlikte, Ankara’nın son dönemde benimsediği olumlu Kürt politikaları ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki hükümet tarafından uygulamaya sokulan “Kürt açılımı” hükmünü kaybetmiştir.

DTP'ye yüklenen “PKK’nın siyasi temsilcilik” rolü yasaklanmasa gerekçesinin özünü oluşturuyor. 1978 yılında kurulan PKK, Avrupa ve ABD’de terör örgütü olarak kabul ediliyor. 1984 yılından bu yana bağımsız bir Kürdistan için savaşan bu örgüt, bu talebinden geri adım atarak talebini Kürt halkının özerk haklarıyla sınırlandırdı. Kürtler, Türkiye’nin 80 milyonluk nüfusunun yüzde 20’sini oluşturuyor.

PKK’nın askeri açıdan mağlup edilebileceğini düşünmeye devam etmek hatadır. Bu ayrılıkçı örgüte desteğin önü özellikle genç Kürtlere Türklerle barışçıl bir yaşam umudunun ve gelecek güvencesinin verilmesiyle kesilebilir.

Önceliğini Kürtlerin haklarını savunmaktan yana koyan DTP, 1993 yılından bu yana Anayasa Mahkemesi tarafından neredeyse aynı gerekçelerle kapatılan beşinci parti konumunda. Ancak tıpkı önceki kapatma davaları sonrasında olduğu gibi bugün de bu partinin yerini alacak parti hazır.

Şimdi mecliste kalan 19 DTP milletvekili Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden çekilerek Türkiye'yi erken ya da ara seçime zorlamak istiyor.

Avrupa’nın Erdoğan’ın çok olumlu Kürt politikasını övse de, AKP “çifte standart” suçlamalarıyla yüzleşmek durumda. Anayasa Mahkemesi, hakkında açılan kapatma davasını görüşürken AKP, hâkimlerin halkın iradesine müdahale edemeyeceğini savunmuştu. Şimdiyse AKP suskunluğunu koruyor. Oysa DTP de seçilmiş yasal bir siyasi güç.

Sonuç olarak şu tespiti yapmak gerekir: Türkiye AB’ye yakınlaşma çabalarını bir kez daha kendisi güçleştirdi. Türk yargısı ve Anayasa Mahkemesi hâkimleri yasalar zemininde kararlar veriyor. Ancak görünen o ki yasalar, çağdaş bir Avrupa devletinde olduğu gibi kültürel, dini ve etnik olduğu kadar siyasi azınlıklara tanınan haklara serbest bir alan tanımıyor.

DTP’nin terörü ve kan dökülmesini etkin bir şekilde desteklediği ve şiddete çağrı yaptığı yönündeki deliller ikna eder nitelikte değil. Şimdi asıl kaygı, PKK ile silahlı çatışmalarda hayatını kaybeden yaklaşık 40 bin ölü sayısının artmasıdır.

© Deutsche Welle Türkçe

Baha Güngör / Çeviri: Değer Akal

Editör: Hülya Topcu