Yabancılar politikası değişmeyecek
9 Eylül 2011Danimarka’da yapılan kamuoyu yoklamalarına göre 15 Eylül’deki erken seçimlerden Sosyal Demokratların lideri Helle Thorning-Schmidt’in zaferle çıkması bekleniyor. Böylelikle de yaklaşık on yıldan beri hükümette bulunan merkez sağ koalisyonun iktidarının son bulacağı tahmin ediliyor. Lars Lökke Rasmussen liderliğindeki Liberal Parti ile Danimarka Muhafazakâr Halk Partisi koalisyonu, sağ popülist Danimarka Halk Partisi’nin dışardan desteği ile iktidarda bulunuyor. Gözlemciler, Danimarka’nın son on yılda liberal çizgisinden ve İskandinavlara özgü çatışmadan kaçınan tutumundan uzaklaşarak, yabancılara karşı sert politikaların izlendiği, uluslararası askerî operasyonlarda önde giden bir ülkeye dönüştüğüne dikkat çekiyor.
Danimarka'da sağ popülistlerin etkisi
İsviçre’de yayımlanan Aftonbladet gazetesi, Danimarka’daki bu durumun sorumlusu olarak Danimarka Halk Partisi’ni gösterdi. Gazetede geçen perşembe günü yayımlanan yorumda, “Danimarka Halk Partisi bir çok açıdan Avrupa’nın en başarılı aşırı sağcı partisi... Bu parti toplumu Danimarka’ya bakışı büyük ölçüde değiştirdi” ifadeleri yer aldı.
Eski Başbakan Anders Fogh Rasmussen’in 2009 yılında NATO Genel Sekreterliği’ne seçilmesinin ardından, Danimarka Halk Partisi'nin lideri Pia Kjaersgaard, parlamentoda öncü bir rol üstlendi. Danimarka’nın son yılların en etkili politikacılarından biri haline gelen Kjaersgaard, eski Başbakan Rasmussen ve aynı adı taşıyan selefi Lars Lökke Rasmussen ile yabancılar politikasının sertleştirilmesi yönünde sıkı pazarlıklar yaptı.
Danimarka'da liberaller ve muhafazakârlar, sağ popülist ortaklarının izlediği siyasete göz yumdu. Son olarak Danimarka Halk Partisi’nin sözcüsü Sören Espersen, Danimarka’da vatandaşlığa geçiş için kan bağının şart koşulması gerektiğini söyledi. Espersen, Norveç’te yayımlanan Verdens Gang gazetesine yaptığı açıklamada, en azından anne veya babanın gerçek Danimarkalı olması gerektiğini belirtti. Kjaersgaard da, Müslüman göçmenlerin “sahip olduğu uygarlığın düzeyinin düşük” olduğunu, “sadece enayilerin İslamiyet’ten korkmayacağını” öne sürdü.
Rasmussen ve Kjaersgaard, 2003 yılında Irak’a askerî birlik gönderme konusunda parlamentoda çoğunluğu sağlamakta zorlanmadı. Afganistan’a düzenlenen askerî operasyona katılan Kopenhag hükümeti, birliklerini çatışmaların en yoğun olduğu Helmand bölgesine gönderdi.
“Almanların barış güvercini, Danimarkalıların da savaşçı olacağını kim düşünürdü” diyen Danimarkalı sanat tarihçisi Henning Andersen ekliyor: “Danimarkamı artık tanıyamıyorum.”
Yabancılar politikası değişmeyecek
Ancak Danimarkalıların çoğu ülkede yapılan değişiklerden memnun. Zira yabancılar politikasını ön plana çıkartan merkez sağ koalisyon son üç seçimlerden zaferle çıktı. Ülkenin önde gelen medya kuruluşları da bu siyasete destek verdi. 2005 yılında Jyllands Posten gazetesinin Hz. Muhammed’in 12 karikatürünü yayınlaması bu desteğe örnek olarak gösterilebilir.
Danimarka'da erken seçimler öncesinde gündemde olan konu ise giderek kötüleşen ekonomik durum. Bunun yanı sıra hükümetin, yaz aylarında Danimarka Halk Partisi’nin talebi ile sınır kontrollerine yeniden başlayacağını duyurması, Avrupa’nın yanı sıra ülke içinde bile tepkilere yol açtı. Jyllands Posten gazetesi hükümetin planlarını “yılın siyasi şakası” olarak değerlendirdi.
Erken seçimlerin ardından hükümette değişiklik beklense de, sağ popülist çizginin değişmeyeceği tahmin ediliyor. Zira Sosyal Demokratların lideri ve büyük olasılıkla başbakan seçilecek Thorning-Schmidt, yabancılar politikasındaki sert çizgiyi koruyacağını her fırsatta dile getiriyor.
© Deutsche Welle Türkçe
dpa, JD/AG