Westerwelle'nin halefi aranıyor

Hür Demokrat Parti'nin bugün düzenleyeceği toplantıda genel başkanlığa kimin aday olacağı da belli olacak.

Federal hükümette Sağlık Bakanı olarak görev yapan Philipp Rösler’in adaylığına kesin gözüyle bakılıyor. Ancak parti genel sekreteri Christian Lindner'in ismi de adaylar arasında geçiyor. Aynı zamanda federal hükümette dışişleri bakanı olan Guido Westerwelle, pazar günü Berlin'de bir basın toplantısı düzenleyerek, 10 yıldır sürdürdüğü genel başkanlık görevini bırakacağını açıklamıştı.

Hür Demokratların Başkanlık Kurulu toplantısının ardından bir konuşma yapan Hür Demokrat Parti Genel Sekreteri Christian Lindner, Westerwelle’nin siyasetteki geleceğine ilişkin şunları söyledi: “Guido Westerwelle’nin federal kabinedeki dışişleri bakanlığı görevini devam ettirecek ve partinin üst yönetiminde kalacak olmasından mutluluk duyuyoruz. Guido Westerwelle’nin dışişleri bakanlığı görevinde kalmak istemesine Parti Başkanlık Kurulu oybirliği ile onay verdi. Bize göre bu, görevde devamlılık açısından atılmış doğru bir adımdır."

Başbakan Merkel: "FDP ile ortaklığa devam"

Başbakan Angela Merkel, Guido Westerwelle’nin Hür Demokrat Parti genel başkanlığından çekildiğini bildirdiği açıklamada, bu adımın muhafazakâr-liberal koalisyon hükümetinin geleceğini etkilemeyeceğini, işbirliğinin bundan sonra da devam edeceğini bildirdi. Ortaya çıkan yeni durum dolasıyıla Merkel’ın kabinede herhangi bir değişiklik planlayıp planmadığına ise Başbakan şöyle yanıt verdi:

“Şimdi biz Hür Demokrat Parti’nin bugünlerde alacağı kararlara bakıp, ona göre tavır alacağız. Herhalükarda Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ile birlikte çalışmaktan ben çok memnunum.”

Westerwelle'nin çekilmesine neden olan gelişmeler

Hür Demokrat Parti Genel Başkanı Guido Westerwelle, partisinin Baden-Württenberg ve Rheinland-Pfalz Eyaletleri’nde yaklaşık bir hafta önce yapılan seçimlerde yaşadığı hezimet sonucunda parti genel başkanlığından çekileceğini açıklamıştı. 2009’daki genel seçimlerde yaklaşık yüzde 15 oranında oy potansiyeali yakalamış olan Westerwelle liderliğindeki Hür Demokrat Parti, o tarihten bu yana anketlerde sürekli puan kaybına uğramıştı. Geleneksel olarak dışişleri bakanlığı görevinde bulunan hür demokrat politikacılara Alman kamuoyunun gösterdiği teveccühü Westerwelle bir türlü kazanamadı. Almanya’nın BM Güvenlik Konseyi’nde yapılan oylamada Libya’ya askeri operasyon kararı konusunda çekimser oy kullanması da Westerwelle’nin hanesine eksi puan olarak geçti. Westerwelle, parti genel başkanlığını bırakacağını açıkladığı konuşmada, partiyi daha genç politikacılara emanet etmek istediğini de vurguladı:

“Mayıs’ta düzenlenecek olan Federal Parti Kongresi’nde parti genel başkanlığına bir kez daha aday olmayacağım. Bu kararı vermek hem zor, hem de kolay oldu. Zordu, çünkü 10 yıldan bu yana parti genel başkanlığını kanımla canımla sürdürdüm. Kolaydı, çünkü parti içinde üst kademelere, parti yönetimine geçmeyi bekleyen bir dizi genç politikacı olduğunu biliyorum.”

Parti içinden hem yergi hem övgü

Westerwelle'nin yönetim stiline ilişkin olarak da parti içinden sürekli eleştiri geliyordu. Yaklaşık bir hafta önceki Rheinland-Pfalz Eyalet seçimlerinde partinin eyelat meclisine bile girememesi bardağı taşıran son damla oldu. Ancak Parti Başkanlık Kurulu, Westerwelle’nin federal hükümette dışişleri görevini yürütmeye devam etmek istemesine yeşil ışık yaktı. Westerwelle’yi en yoğun eleştirinlerden biri olan Hür Demokrat Parti’nin Schleswig-Holstein Eyalet Örgütü Başkanı Wolfgang Kubicki, geri çekilme kararından sonra Westerwelle’ye övgü yağdırdı:“Hür Demokrat Parti olarak Guido Westerwelle’ye çok şey borçluyuz. Partinin oy potansiyelini çok iyi bir duruma getirdi. Herkesin takdir ettiği gibi Dışişleri Bakanı olarak da görevini artık iyi yapıyor. O yüzden onu bu görevinde sorgulamanın herhangi bir gerekçesini görmüyorum.”

Ana muhalefet Sosyal Demokrat Parti ise Guido Westerwelle'nin parti liderliğinden çekileceğini açıklamasından sonra Merkel’ın koalisyon hükümetinin de tam anlamıyla zaafa uğradığı görüşünü savunuyor. Parti Genel Sekreteri Andrea Nahles, koalisyonun büyük bir dalgalanma ve istikrarsızlık dönemine gireceğini, Başbakan Merkel’ın hükümetin tüm başarısızlıklarının sorumluluğunu da Westerwelle’ye bundan böyle yükleyemeyeceğini belirtti.

© Deutsche Welle Türkçe

ÇA/MÇ