Washington'da Irak tartışması

Amerikan Savunma Bakanlığı, Pentagon, ”sürpriz” olarak nitelendirdiği Şii ayaklanması konusunda hayli endişeli olduğunu açıkladı. Kongre’de ise Irak’ın yeniden yapılandırılma sürecenine ilişkin belirlenen takvime karşı duyulan kuşku daha da artmış durumda. Ancak Başkan Bush, olup bitenden fazla etkilenmemiş gibi görünüyor. Bush, Irak’ın Amerikalı sivil yöneticisi Paul Bremer’in, planlandığı gibi yetkilerini 30 Haziran’da Irak’daki geçici yönetime devredeceğini yineledi:

"Yetki devriyle ilgili belirlenen takvime uyulması konusunda, Paul Bremer’le koordinasyonlu olarak çalışmalarımız devam ediyor. Halen bölgede bulunan BM temsilcisi de Irak’ta yönetimi kime devredeceğimiz ve yeni yönetimin kimlerden teşekkül edeceği gibi sorulara yanıt arıyor. Ancak bu konudaki kesin tarih daha önceden tesbit edilmiş durumda.”

Senato ve Kongre üyeleri kuşkulu

İşte tam da bu nokta, yani yeni Irak yönetiminin yapısının nasıl olacağı konusu, Amerikalı Senato ve Kongre üyelerinin kuşkularını artırıyor. Demokrat Partili Senatör Josepf Biden, Bush yönetiminin Irak’ta gerek siyasi istikrar gerekse güvenlik konusunda henüz somut bir planı olmadığını savunuyor ve bu nedenle yetki devri konusunda acele edilmemesi uyarısında bulunuyor:

"Iraklı güvenlik güçlerinin, ülkedeki güvenlik sorunlarıyla tek başına mücadele edebilecek duruma gelmelerini sağlamk en az üç yıl sürer. Paki ama bu boşluk nasıl doldurulacak? Eger bahsettiğim süreden daha önce yönetimi Iraklılar’a devredecek olursak, o zaman bir iç savaşla karşı karşıya kalmamız kuvvetle muhtemel."

Cumhuriyetçiler gelişmeleri izliyor

Cumhuriyetçiler de Irak’taki son gelişmeleri endişeyle takip ediyorlar. Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Richard Lugar, 30 Haziran olarak belirlenen egemenliğin devri ile ilgili tarihin tartışmaya açılmasından yana. Lugar, "Bu konuyu ele almamız için zaman geldi de geçiyor bile. Irak’ta halen çeşitli gruplara bağlı silahlı milisler var. Birgün mutlaka bu milislerin kendi aralarında da çatışmalar çıkacaktır. Bu da iç savaş anlamına gelir. Bazıları, bizim böyle bir olayın dışında kalacağımızı savunsa da bence bu mümkün değil" diye konuştu.

Lugar’in partili arkadaşı John McCain ise Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in aksine, Irak’a asker takviyesi yapılmasını öneriyor. Ancak Amerikan medyasında yer alan haberlere bakılırsa, bölgede halen 100 bin olarak ifade edilen Amerikan askeri varlığının artırılması zaten gündemde. CNN televizyonu, Körfez bölgesindeki Amerikan birliklerinin komutanı General Abuzaid’in, takviye güce ihtiyaç duyulduğunu Pentagon’a ilettiğini duyurdu.

Ek askeri birlikler

Demokrat Partili Senatör Carl Levin ise yükün sadece Amerikalı askerlerin omzuna binmesinin doğru olmadığını savunarak "Amerikan askerlerinin dışında da ek askeri birliklere ihtiyacımız var. Başka devletlerin de Irak’a asker ve polis gücü sevketmelerini sağlamalıyız. Bunun için de Birleşmiş Milletler’i arkamıza almalıyız. İşte sorunu çözecek anahtar bu bence" diye konuştu.

Gerek Demokratlar gerekse Cumhuriyetçiler, BM ve NATO’nun da Irak’ta etkin bir rol üstlenmesi konusunda hemfikirler. Tabii bu, güvenlik sorununun çözülmesiyle de doğrudan bağlantılı. Ancak Irak’ta güvenliğin kolay kolay sağlanması da pek mümkün görünmüyor.