1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Versay'ın 90'ıncı yılı

9 Ocak 2010

I. Dünya Savaşı’nı resmen sona erdiren Versay (Versaille) Barış Antlaşması, 90 sene önce bugün yürürlüğe girdi. Ağır şartlar içeren antlaşma, Almanya’nın siyasi ve ekonomik yetkilerini büyük oranda kısıtlıyordu.

https://p.dw.com/p/LPQp
Fotoğraf: ullstein bild - histopics

Versay (Versaille) Barış Antlaşması 28 Haziran 1919'da Almanya ile savaşın galibi İtilaf Devletleri arasında imzalandı. I. Dünya Savaşı’nı resmen sona erdiren antlaşma, 10 Ocak 1920'de yürürlüğe girdi. Ancak antlaşma savaşın mağlubu Almanya için ağır koşullar içeriyor, Almanya’nın siyasi ve ekonomik yetkilerini büyük oranda kısıtlıyordu. Zira İtilaf Devletleri savaşın başlamış olmasından Almanya ile müttefikleri Avusturya, Macaristan, Bulgaristan ve Osmanlı Devleti’ni sorumlu tutuyordu.

SPD sorumlu tutuldu

Almanya’nın Versay Antlaşması’nı kabul etmesi, ülke içinde en sol görüşlü olanlardan en sağ görüşlülere kadar tüm siyasiler tarafından sert şekilde eleştirildi. Almanya’da neredeyse iç savaşın eşiğinde olan halk, Versay Antlaşması’nın dayatmalarına karşı birlik oluşturdu. Dönemin Sosyal Demokrat bakanlarından Gustav Bauer, meclisteki açıklamasında, “Almanya Cumhuriyeti'nin hükümeti, savaşa Alman halkının neden olduğunu kabul etmeden, barış antlaşmasını imzalamaya hazır. İmzalayacağız. Bu benim size bakanlar kurulu adına yaptığım öneridir. Artık yeni bir savaşa giremeyiz, kendimizi savunacak durumda değiliz. Ancak savunmasız olmamız, onursuz olduğumuz anlamına gelmez" demişti.

Almanya’da Versay Antlaşması’nın “adaletsiz barış” olduğu görüşü yaygındı. Antlaşmayı kabul eden Sosyal Demokrat Parti, tüm çabalarına rağmen Almanya'nın savaşta yenilgiye uğramasının ve Versay Antlaşması'nın imzalamasının sorumlusu olarak görülmekten kurtulamadı. Öte yandan Almanya'nın yeniden büyük bir güce dönüşmesi hedefiyle savaşı başlatan gerçek sorumlular, ordudaki ve imparatorluk kabinesindeki görevlerine devam ediyordu.

Antlaşmanın şartları

İtilaf Devletleri’nin Almanya’ya getirdiği yükümlülükler oldukça ağırdı. 440 maddelik antlaşmanın şartlarına göre, Almanya mecburi askeriliği kaldırmak, ordusunu 100 bin kişi ile sınırlamak zorundaydı. Bütün savaş gemilerini İtilaf Devletleri'ne veren Almanya, bundan böyle gemi ve uçak da yapamayacaktı. Antlaşma, coğrafi bakımdan da kimi düzenlemeler içeriyordu. Buna göre, Almanya Alsas-Loren'i ve Saar Bölgesi'ni (Saarland) Fransa'ya bırakacak, ancak Saar bölgesinin kaderi 15 yıl sonra yapılacak halk oylaması ile tayin edilecekti. Ekonomik bakımdan da antlaşma Almanya'nın pek çok yetkisini kısıtlıyordu. Doğudaki önemli tarım alanları ve üretim yerleri elden çıkıyor, ayrıca Almanya'dan “tamirat borcu” adı altında 132 milyon altın markı -yaklaşık 300 milyon euro- savaş tazminatı talep ediliyordu.

Doğu Avrupa'daki etkileri

Versay Antlaşması’nın etkileri Almanya'nın müttefiki olan devletler üzerinde de hissedildi. Örneğin Macaristan, en büyük toprakları olan Slovakya, Slovenya gibi bölgeleri bu antlaşma ile kaybetti. Macaristan'da milliyetçi politikacılar 90'lı yılların başında dahi, Versay Antlaşması’nın öngördüğü coğrafi sınırların Doğu Avrupa’daki siyasi gelişmelerle bağdaşmadığı ve antlaşmanın Balkanlar'da geçersiz olduğu gerekçesiyle Macaristan’ın sınırlarını tartışmaya açtı. Neticede, Yugoslavya’nın yıkılmasıyla birlikte, Balkanlar’da 1. Dünya Savaşı sonunda çizilen sınırları kabul etmeyen bir tür milliyetçi bilinç ortaya çıktı.

© Deutsche Welle Türkçe

Michael Marek / Çeviri: Başak Özay

Editör: Hülya Topcu