1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Uzmanlar Castro sonrasını tartışıyor

Derleyen: Çellik Akpınar2 Ağustos 2006

Küba lideri Fidel Castro’nun yetkilerini kardeşi Raul Castro’ya devretmesi, Küba’ya ilgili yeni senaryoların gündeme gelmesine neden oldu. Castro’nun iktidarına tamamen veda etmesi durumunda, Küba’da ne gibi değişiklikler beklenebilir, ABD’nin bundan sonraki tavrı ne olur? Uzmanlar bu soruların yanıtını tartışıyor...

https://p.dw.com/p/AZlR
Castro'nun hastalanmasının ardından Küba'nın geleceği tartışılıyor
Castro'nun hastalanmasının ardından Küba'nın geleceği tartışılıyorFotoğraf: AP

Latin Amerika’nın son komünist ülkesi Küba’nın lideri Fidel Castro, 47 yıldan bu yana devam eden iktidarını kalıcı olarak kardeşi ve aynı zamanda Savunma Bakanı Raul Castro’ya devredecek mi? Bundan sonra Küba’da neler olabilir, bir dönüm noktası yaşanabilir mi?

Bu soruların yanıtlarını zaman gösterecek, ancak Castro’nun en büyük karşıtı ABD, tutumunda şimdilik bir değişiklik olmayacağını açıkladı. Amerikan Yönetimi’nden yapılan açıklamalarda, Raul Castro’nun iktidara gelmesiyle tek lider yönetiminin değişmeyeceği, bu nedenle ABD’nin Küba ile ilişkiye girme niyeti olmadığı belirtildi. Beyaz Saray Sözcüsü Tony Snow, kendisini halka zorla dayatan Raul’ün bu noktada ağabeyi Fidel’den bir farkı olmadığını belirterek, “Bizim O’na elimizi uzatma yönünde herhangi bir planımız bulunmuyor” şeklinde konuştu.

Ancak ABD’den bu konuda farklı görüşler de gelmiyor değil. Amerikan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sean McCormack, Küba’nın demokratikleşme aşamasına girmesi durumunda ABD’nin ve Amerikan halkının bu ülkeye her türlü desteği vermeye hazır olacağını vurguladı.

İktidar değişikliği olabilir

Küba uzmanı Amerikalı gazeteci Tom Jelton ise, son gelişmelerin Küba’da gerçekten de bir iktidar değişikliği işareti olarak görülebileceğini belirtiyor. Jelton’un tahminleri şöyle: “Raul Castro pragmatik bir lider olarak değerlendiriliyor. Raul, ağabeyi Fidel’in karşı çıktığı ekonomik politikalarla ilgileniyor. Fidel’in siyaset sahnesini terk etmesiyle, Küba’da Fidelcilerle Raulcüler arasında bir iktidar çekişmesi baş gösterebileceği de dile getiriliyor. Böyle bir mücadelenin ilk belirtilerini önümüzdeki günlerde görmememiz mümkün olabilir.”

ABD Başkanı George Bush, dünya çapında özgürlük ve despotizm arasındaki mücadeleye Küba’nın iyi bir örnek olduğunu yineliyor ve Küba’daki muhalefet için 80 milyon dolar mali kaynak hazırlıyor. Ne var ki Küba açıklarındaki ham petrol rezervleri de Amerikan petrol endüstrisinin iştahını kabartıyor ve bu yönde petrol holdinglerinin Amerikan hükümetine baskılarını artırmasına neden oluyor.

ABD’nin Küba senaryoları

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın çekmecelerinde yeni bir Küba krizinin olası sonuçlarına ilişkin senrayolar da mevcut. Küba’da rejimin birdenbire değişmesi, adanın büyük bir kaosa düşmesini ve büyük bir mülteci kitlesinin Florida sahillerine akın etmesini doğurabileceğine dikkat çekiliyor. Bu tür bir özgürlük girişiminin Washington’un arzuladığı bir hareket olmayacağı kesin.

Siyasi gözlemciler, Başkan Bush’un Miami’deki yandaşlarının heyecanını dizginlemesini ve Senato’daki Küba lobisinin pençesinden kendisini kurtarmasını tavsiye ediyorlar. Castro’nun ölümüyle ortaya çıkacak bir durumda, ABD’nin hamasi sözler sarfetmek yerine, Küba’ya karşı çok ince ayarlı, duyarlı politikalar izlemeye hazır olması gerektiği belirtiliyor.

Demokratikleşme zamanı

Küba’da yaşayan liberal muhalefet politikacısı Fernando Sanchez Lopez ise ülkesinde demokratikleşme zamanının geldiği görüşünde. Sanchez, Castro’nun yetkilerini küçük kardeşi Raul’a devretmesinden sonra başkent Havana’da durumun sakin olduğunu ve herhangi bir gösteri ya da başka bir eylem düzenlenmediğini belirtiyor.

Sanchez ayrıca, Küba’nın çok önceden iktidar değişikliğine hazırlandığını, Castro’nun rahatsızlanmasının, rejimde geçiş dönemini hızlandıracağını vurguluyor. Muhalefet politikacısı Sanchez, Raul Castro’nun daha pragmatik ekonomi politikaları uygulayacağının beklendiğini söyleyerek bunun da beraberinde siyasi değişikliği getireceği görüşünü savunuyor. Ancak değişimin bir anda ve ağrısız olmayacağını, önümüzdeki günlerde Küba’da baskıların artacağını da sözlerine ekliyor.