1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Uyumun sembolü Alman milliler oldu

12 Temmuz 2010

Alman Milli Takımı, çok sayıda göçmen kökenli oyuncuyu barındıran, renkli kadrosu ile dikkatleri üzerine çekti. Alman kamuoyunda da millilerin başarısının yanı sıra takımın çokkültürlü yönü ön planda.

https://p.dw.com/p/OGQh
Fotoğraf: AP

İspanya ile karşılaştığı yarı final maçından sonra şampiyonluk hayalinden vazgeçmek zorunda kalan Alman Milli Takımı, üçüncülük için karşı karşıya geldiği rakibi Uruguay’ı cumartesi günü 3:2 yenerek 2010 Dünya Futbol Şampiyonası'nı üçüncü olarak tamamlamayı başardı.

Alman Teknik Direktör Joachim Löw, bunun hak edilmiş bir başarı olduğunu söyledi. Löw,“Almanya’ya elimiz boş dönmüyoruz, Milli Takım üçüncü olmayı hak etti" dedi.

Renkli milli takım

Panzerler, Almanya'da düzenlenen 2006 Dünya Futbol Şampiyonası'nda da üçüncü olmuştu. Almanya’da bir şölen havasında geçen Şampiyona, yaşanan coşku nedeniyle ‘bir yaz rüyası’ olarak nitelenmişti.

Alman Milli Takımı bu yılki turnuvada ise kadrodaki genç, göçmen kökenli yeteneklerle dikkatleri üzerine topladı. Alman Milli Takımı’nın 23 oyuncusundan 11'i göçmen kökenliydi. Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff da milli takımın “renkli ve çok kültürlü özelliğine” dikkat çekti. Wulff, “Alman Milli Takımını sempatik bir takım olarak görüyorlar. Bazı Afrikalılar bana takımımızın gökkuşağı gibi olduğunu söyledi, renkli, çeşitli ve takım olarak da inandırıcı" dedi.

Yeni nesil Alman milliler, bir göç toplumu olan Almanya’yı da yansıtır nitelikte. Türkiye, Tunus, Polonya, Bosna, Nijerya asıllı bu genç oyuncuların Alman Milli Takımı’nda kendisine yer bulabilmiş olması, uyum sürecinin başarılı bir sonucu olarak yorumlanıyor.

"Uyumun işareti"

Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maziere de “Bu büyük bir uyum başarısı. Şayet 23 oyuncudan 11’i göçmen kökenliyse bu harika bir işarettir. Bu takımı izlemek zevk veriyor” demişti. Almanya’nın efsane futbolcularından Franz Beckenbauer de aynı görüşte: “Şayet buradaki bu güzel havayı soluyabildiysem, bu biraz da bana Alman takımının en yi takım olduğunu söyleyen yabancılar sayesinde oldu.”

Mesut Özil büyük alkış topladı

Takımın bu seneki başarısında, uyum sağlamayı başarmış yabancı kökenli genç oyunucuların katkısının da etkili olduğu dile getiriliyor. Örneğin 21 yaşındaki Türk kökenli oyuncu Mesut Özil. Mesut Özil, turnuva boyunca performansıyla büyük alkış topladı. Alman futbol severler de Özil'i ve diğer tüm göçmen kökenli oyuncuları fark gözetmeksizin destekledi. Alman milli takımın tecrübeli oyuncularından Bastian Schweinsteiger, bu genç oyuncuların büyük umut verdiğini söylüyor: “Önünde parlak bir gelecek uzanan, çok sayıda genç oyuncumuz var. Bu ilk turnuvayla tecrübe edindiler. Bu gelecek turnuvalar için iyi.”

Berlin Hür Üniversitesi’nde spor felsefesi üzerine çalışmalar yürüten Gunter Gebauer de Alman toplumundaki değişimin futbola da yansıdığı görüşünde. Gebauer, “Göçmenler toplumda kendilerine çoktan bir yer edindi. Bu şimdi Milli Takım’da da kendisini gösteriyor” diyor.

Löw önce dinlenecek

Ekibiyle Almanya'ya dönen Teknik Direktör Löw'ün hedefleri ise belli. Bu seneki Avrupa Şampiyonası’nda ya da 2014 yılında Brezilya’da yapılacak Dünya Futbol Şampiyonası’nda şampiyonluk elde etmek. Ancak Löw, tüm bunlardan önce biraz dinlenmek istediğini söylüyor: “Kafamı topalamak için Dünya Kupası’ndan sonra birkaç gün dinleneceğim. Daha sonra ne yönde devam edeceğime dair yeni fikirler oluşacaktır.”


Derleyen: Başak Özay

Editör: Hülya Köylü