1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Umudun yolu Türkiye’den geçiyor

A.A28 Eylül 2008

Avrupa Birliği ülkelerinden birine gidebilmek umuduyla her gün yüz binlerce kaçak Türkiye’ye geliyor. Ancak bir geçiş ülkesi olan Türkiye’nin hala bir sığınma yasası yok.

https://p.dw.com/p/FQSg
Irak ve İran'dan gelen kaçaklar Avrupa Birliği ülkelerinden birine gitmek istiyorFotoğraf: AP/DW

Türkiye'ye her gün yüz binlerce sığınmacı kaçak yollardan gelirken, bunlardan sadece 14 bin kadarı BM Mülteciler Yüksek Komiserliğine (BMMYK) başvuruyor. Türkiye'de BMMYK'ya kayıtlı sığınmacılardan 6-7 bini Iraklı, 4 bin kadarı İranlı, 1500'ü Somalili, 1000'e yakını Afgan, kalanı diğer milletlere mensup. BMMYK'ya başvurmayanlar, her an yakalanarak sınır dışı edilme korkusuyla sokaklarda ya da bulabildikleri yerlerde yaşıyor veya Batı ülkelerine gidebilmek için ölümü göze alarak kaçakçılarla anlaşıyor.

Sığınmacılar açısından bir geçiş ülkesi konumunda olan Türkiye, 1951 Cenevre Sözleşmesi'ne koyduğu çekinceyle sadece Avrupa'dan gelenlere mülteci statüsü veriyor. Diğerleri "geçici sığınmacı" statüsünde ve daimi ikamet alamıyor. Aylar, hatta bazen yıllar boyu üçüncü bir ülkeye yerleştirilmeyi bekleyen bu insanlar, çok az bir yardımla hayatlarını idame ettirmeye çalışıyor.

Türkiye’de sığınma yasası yok

Türkiye'de henüz bir sığınma yasasının olmaması sığınmacıların içinde bulunduğu koşulları daha da zorlaştırırken, BMMYK yetkilileri, bu konuyla Emniyet Genel Müdürlüğü Yabancılar Dairesi, Göç ve İltica Şubesinin ilgilendiğini, ancak daha ihtisas sahibi bir kurumun olması ve bir sığınma yasasının çıkarılması gerektiğini belirtiyor.

Irakische Flüchtlinge in Syrien
Iraklı sığınmacıların en çok gittiği ülkelerden bir diğeri de SuriyeFotoğraf: AP

BMMYK'ya başvurmuş olsalar bile kimi sığınmacılar, daha fazla bekleyemeyerek insan kaçakçıları kanalıyla başka ülkelere gitmeye çalışıyor. Statüleri olmadığı için sosyal hizmetlerden faydalanamadıkları gibi, birey başına ayda 275 YTL ikamet ücreti ödemek zorunda olan bu sığınmacılar, çalışabilmek için de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından izin almak zorundalar.

Kaçak çalışıyorlar

Çalışma hakkını alabilmenin zorlukları, birçok sığınmacıyı kaçak çalışmanın yollarını aramaya zorluyor. Ancak sığınmacılar, kaçak bir iş bulsalar bile, patronlarının keyfi uygulamalarına hiçbir hakları olmadığı için, karşı gelemiyor. Çoğu Orta Anadolu'daki 30 küsür ilde mecburi ikamete tabi tutulan sığınmacılar için Türkiye'de düzenli bir yardım mekanizması da yok.

BMMYK'nın yardım imkanları çok kısıtlı, Valiliklere bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı da sağlık ve elektrik gibi masrafları karşılıyor, ancak bütçe sıkıntısı gibi sebeplerle burada da bazı aksaklıklarla karşılaşılabildiği gibi, yardım uygulamalarının ölçüsünde kentten kente farklılıklar görülebiliyor.

“Düzenli bir mekanizma gerekli”

Sığınmacılar genelde komşularının ya da hayırsever çevrelerin yardımlarıyla geçiniyorlar, ancak BMMYK yetkilileri, Türk insanının misafirperverliğine dikkati çekmekle birlikte, sığınmacıların hem kendi ayakları üzerinde durabilmesi, hem de devletin yükünü hafifletmek için bu yardımların "hak bazında" olması ve düzenli bir mekanizmaya oturtulması gerektiğini ifade ediyor.

Syrien Flüchtlinge aus dem Irak in Damascus
Sığınmacılar, BMMYK bürolarında uzun kuyruklar oluşturuyorFotoğraf: AP

Sığınmacıların yaşadığı bir diğer sıkıntı ise dil problemi. BMMYK yetkilileri, insanlarla anlaşabilmek için Türkçe öğrenmek zorunda olan bu insanların, Türkiye'nin "daimi mülteci" statüsü vermemesi yüzünden burada kalıcı olmadıklarını bildiklerinden dil öğrenmeye ilgi göstermediklerine işaret ediyor. Yerleştirildikleri il dışında başka bir ile de geçemeyen sığınmacılar, ayrıca her gün emniyete gidip imza atmak zorunda.

BMMYK’da uzun kuyruklar

BMMYK'nın Ankara'daki binasının önünde her gün sığınma başvurusu yapmak isteyenlerin oluşturduğu uzun kuyruklar göze çarpıyor. Bu insanlar önce kayda alınıyor, ardından kimliklerini sorgulamak, mülteci olmaya zorlayan sebepleri öğrenmek, samimi olup olmadıklarını araştırmak ve "mülteci statüsü" alarak üçüncü bir ülkeye yerleştirilme hakkı almaya muktedir olup olmadıklarını belirlemek üzere görüşme randevusu veriliyor. Ancak ilk başvuru tarihiyle randevu tarihi arasındaki zaman dilimi 9-10 ayı bulabiliyor.

Eğer bir sığınmacı, bazen bir gün boyunca sürebilen sorgudan sonra mülteci statüsü almaya hak kazanırsa, BMMYK, bu sefer de onu kabul edebilecek üçüncü bir ülke bulmak zorunda. Yetkililer, bu işlemin 3 ila 6 ay sürebildiğini ifade ediyor. BMMYK, bu yıl içinde 31 Temmuza kadar toplam 2059 sığınmacıyı üçüncü ülkelere yerleştirdi.

“Türkiye coğrafi çekincesini kaldırmalı”

Normalde Avrupa'daki bir BMMYK binasında en fazla 5-6 kişi çalıştığına, ancak Ankara'daki binada 70 kişinin görevli olduğuna dikkati çeken BMMYK yetkilileri, bunun nedeninin Türkiye'nin Avrupa dışından gelen sığınmacılara daimi ikamet hakkı vermemesi ve bu boşluğun BMMYK tarafından doldurulması olduğunu belirtiyor.

Yetkililer, "Eğer Türkiye bu insanlara daimi ikamet hakkını verip, onların mülteci statüsünü tanısa, eminiz ki bu insanların birçoğu Türkiye'de kalmak isterdi. Özellikle Iraklı ve İranlılar için bu ülkenin kültürü, dini, hatta dili bile onlara çok yakın, dolayısıyla buraya uyum sağlamada çok zorluk çekmezlerdi" diyor. BMMYK yetkilileri, Türkiye'nin coğrafi çekincesini kaldırması gerektiğini, bunun AB sürecinin de bir gereği olduğunu savunuyor.