Uluslararası Kızılhaç Konferansı başladı

Cenevre, konferansı büyük bir jestle konuk ediyor. Kentin en önemli köprüsünün adı bu hafta ”Cenevre Konvansiyonları Köprüsü” olarak değiştirildi ve köprü buna uygun bayraklarla donatıldı. Ne de olsa bu Uluslararası Kızılhaç Örgütü’nün en önemli toplantısı ve ancak dört yılda bir gerçekleştiriliyor. Konferansın basın sözcüsü Antonella Notari, toplantıya 181 ülkenin ulusal Kızılhaç ve Kızılay örgütlerinin temsilcileriyle, Cenevre Konvansiyonu’na imza atan 191 devletin temsilcileri katıldığını belirtiyor:

”Bu, Kızılhaç ve Kızılay’ın çalışmasını destekleyen, devletlerin katkısını yeniden güçlendiren, bu çalışmanın ve devletlerin de buna sahip çıkmasının ne kadar önemli olduğunun vurgulandığı bir konferans.”

"İnsan onurunu korumak"

Bu yıl konferans, ”İnsan Onurunun Korumak” başlığını taşıyor ve dört somut konuda yoğunlaşıyor. Bunlardan biri, savaşlar ve silahlı çatışmalarda kaybolanlara ve ailelerine yardım. Bu konuda dört yıllık bir eylem planı karara bağlanacak. Kızılhaç, devletlerin de bu konuda sorumluluk kabul etmesini istiyor:

”Örneğin, özellikle ülke içi çatışmalar hakkındaki yasal mevzuatın güçlendirilmesini istiyoruz. Bu durumlarda da, ailelerin, savaş alanında ya da hapisanelerde kaybolan insanların başına ne geldiğini bilme haklarının olmasını, ailelerin bilgilendirilmesini istiyoruz. Bu şekilde yakınları kaybolan ailelerin desteklenmesini de talep ediyoruz.”

İnsani yardımlar

Bir konu gündemde değil, ama yine de önemli bir rol oynaması bekleniyor: Savaşta güvenli ve tarafsız insani yardım sağlanmasının nasıl gerçekleştirileceği. Kızılhaç örgütü bu yıl Bağdat ve Afganistan’da birkaç kez saldırıların hedefi oldu. Bu saldırılar örgütü çok ilkesel sorulara yanıt aramaya ve acı şekilde geri çekilmeye zorladı. Notari, insani yardımın yine de olanaklı olduğunu vurguladı ve ”Bağımsızlığımızı tamamen desteklemeleri ve bunu doğru anlamaları için sadece devletlerle değil, devlet dışı aktörlerle de diyaloğu güçlendirmenin yollarını bulmak zorundayız. Bugün bu hiç de kolay değil" diye konuştu.

Çünkü ‘devlet dışı aktörler‘ adı verilenler Cenevre’de masada oturmuyor. Ne Afganistan’daki Taliban, ne Irak’taki direnişçi gruplar, ne de Kongo’daki iç savaşın tarafları. Oysa tam da bu gruplar yardım kuruluşlarının çalışanlarını tehdit ediyor. Bunları Cenevre Konvansiyonu zerre kadar ilgilendirmiyor. Genelde bu konvansiyona uygun davranılması üzerinde durulacak.

Konferansın sonunda iki bildiri yayınlanacak. Bunların ilki, önümüzdeki dört yıl için olanaklı olduğu kadar somut bir çalışma planı. İkincisiyse, devletlerin yayınlayacağı, insani yardımı destekleyeceklerine, teşvik edeceklerine ve bunu nasıl yapacaklarına dair ilkesel bir açıklama olacak.