1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 0702 Tunesien Frauen

6 Şubat 2011

Bin Ali rejimini deviren isyanda ön sırada yer alan kadınlar, yeni döneme hem umut hem de endişeyle bakıyor. Kadın kuruluşları, siyasi gücü ele geçirebilecek radikal İslamcıların haklarını tırpanlamasından kaygılı.

https://p.dw.com/p/10BiR
Fotoğraf: picture-alliance/dpa
Tunesien Massendemonstrationen gegen Präsident Zine El Abidine Ben Ali in Tunis
Fotoğraf: AP

Tunuslu kadınlar, diktatör Zeynel Abidin Bin Ali’nin iktidarına son veren gösterilerde ön sıralarda yer aldı. Ancak şimdi muhafazakâr siyasi güçlerin, hatta İslamcıların, elbirliği ile sağlanan bu özgürlük ortamından yararlanarak, kadınların kazanılmış haklarını tırpanlamasından endişe ediyorlar.

Ancak Tunuslu kadınların susma niyeti yok ve çetin özgürlük mücadelesi de devam ediyor. Başkent Tunus’ta, halkın Ocak ayı ortasında rejimi devirdiği meydanda, bu sefer kadınlar ve erkekler, demokrasi ve eşitlik için gösteri düzenliyor. “Eşitlik, özgürlük ve ulusal onur” çağrısı yapan göstericileri bu meydana toplayan bağımsız Tunuslu kadın örgütleri.

Gerçekten değiştiler mi?

Tunuslu kadınların ve kadın-erkek eşitliğinden yana erkeklerin kaygısı ortak. Zira, Zeynel Abidin Bin Ali’nin halk ayaklanmasıyla devrilmesinin ardından İslamcı siyasi liderlerden Raşid Gannuşi 22 yıl aradan sonra ülkesine döndü. Ve Gannuşi’nin liderlik ettiği İslami hareketin 80’li yıllardaki siyasi programında Tunuslu kadınların 60 yıldır sahip olduğu hakların tasfiyesi öngörülüyordu. Tunus’taki demokrasi hareketinin üyelerinden 24 yaşındaki Emel Nasr, Gannuşi’nin amacının değişmediği görüşünde. Nasr şunları kaydediyor:

“İslamcıların Tunus’taki demokrasi yanlısı söylemleri halkı yanıltma için, oy almak için söylenmiş yalanlar. Tunuslu İslamcılar iktidara gelmek için her şeyi yapmaya hazır bukalemunlar gibi. Ben Anayasa’da hakların kapsamlı bir şekilde güvence altına alınmaması halinde yeşeren demokrasimizi kaybedeceğimizi düşünüyorum.”

Tunus, Arap ülkelerine örnek

Tunesien Proteste
Fotoğraf: AP

Hiçbir Arap ülkesinde kadınlar, Tunuslu kadınların sahip olduğu haklardan yararlanamıyor. Ülkede 1957 yılında çok eşlilik yasaklandı ve kadınlara boşanma hakkı tanındı. Tunuslu kızlar okula gidiyor ve üniversite öğrencilerinin üçte ikisi kadın. Doğum oranı Avrupa ortalamasına yaklaşmış durumda. Tunuslu kadın hakları savunucusu avukat Büşra Bel Hac Hamide ise kazanılmış hakların kaybından endişe ediyor.

“İslamcıların çelişkili açıklamaları var. Bu haklara saygı göstereceklerini ifade ederken aynı zamanda bu hakları sorgulamaya başlıyorlar. Ancak tek endişem İslamcılar değil. Siyasi gelişmeler kadın erkek eşitliğinin bir kenara itilmesine yol açtı” diyen Hamide buna izin vermemekte kararlı olduklarının da altını çiziyor:

“Her gün toplanıyoruz ve bazı arkadaşlarımız kırsal bölgelere gidip neler yapabileceğimize bakıyor. Ayrıca reform çalışmalarına somut katkı sağlamak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çok aktif çalışıyoruz. Daha önce siyasete uzak kalmış kadınlar bize gelip katkı sağlamak istediklerini söylüyor. Hedef sadece kazanılmış haklarımızı korumak değil. Hedef erkek kadın eşitliği tam olarak sağlanana kadar çalışmalarımızı sürdürmek.”

Laikliği güvence olarak görüyorlar

Tunesien Tunis Proteste Demonstranten fordern Rücktritt der Übergangsregierung
Fotoğraf: AP

Emel Nasr'a göre kadın erkek eşitliğinin sağlanması güvenceye almanın tek yolu din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması. Yani laiklik. Nasr, şunları kaydediyor:

“Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, laiklik, özgürlüklerin güvence altına alınarak herkesin refah düzeyinin iyi olmasını sağlayabilir. Birçok Müslüman laikliği din karşıtı olarak algılıyor. İnsanlara bunun doğru olmadığı aksine bu ilkenin onları koruyacağı anlatılmalı.”

Oysa din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması ile kadın erkek eşitliği ilkeleri hiçbir Arap ülkesi anayasasında güvence altına alınmış değil. Tunuslu kadınların, kadın erkek eşitliği ilkesini anayasada güvence altına aldırmayı başarıp başaramayacağını ise zaman gösterecek. Ancak kesin olan Tunuslu kadınların kazanılmış haklarından kolayca vazgeçmeyecekleri.

© Deutsche Welle Türkçe

Martina Sabra/ Çeviren: Değer Akal

Editör: Ayhan Şimşek