Terörün de sigortası var
6 Aralık 2010Extremus adlı sigortacılık şirketinin yönetim kurulu üyesi Dirk Harbrücker, ‘çok şükür, şimdiye kadar sigortalık bir olay olmadı’, diyor. Almanya’yı tehdit eden İslamcı terörizm şimdiye kadar bu ülkede kan dökmedi. Extremus’un bin 300 müşterisi var. Sigorta ettiği nesnelerin sayısı da 7 bin dolayında. Teröristlerin muhtemel hedefleri arasında bulunan otomotivcilik ve emlak şirketleri, bankalar, sigortalar, sanayi işletmeleri ve bütün Alman hava limanları Extremus’a sigortalı. Dünya şampiyonaları gibi büyük spor organizasyonları sırasında da statlara terör sigortası yaptırılıyor. Büyük müşterilerde sigorta bedelinin 25 milyon euroluk bölümünü üstlenme şartı aranıyor. Bu meblağ, değerli mallarla işletme faaliyetlerinin kesilmesinden kaynaklanan kaybı da kapsıyor.
Terör kendi sigortasını yarattı
Sigorta açısından küçük bir risk teşkil eden 25 milyonluk sigorta bedeli karşılığında müşteri yılda en az üç bin euro prim ödüyor. Büyük emlak fonları ya da Almanya’nın her yerinde mal varlığı bulunan emlakçılık şirketleri söz konusu olduğunda prim artıyor. Çünkü milyarlarca euroluk sigorta yükümlülüğünü hiçbir sigorta kaldıramaz. Yıllık primlerin milyonu aştığı poliçeler de var. Sigortası en pahalı olan müşteri yılda 2,5 milyon euro prim ödüyor.
Extremus adlı terör sigortası, 11 Eylül saldırılarının ardından poliçelerindeki tehlikeli boşluğu keşfeden yerli ve yabancı sigorta devlerinin ortaklığıyla kurulmuştu. İkiz kuleler yıkılana kadar, sanayi ve havayolu şirketleri terör riskine karşı otomatikman sigortalı sayılmaktaydı. Bu tehlikeyi şimdiye kadar hiçbir sigortacılık şirketi hesaplamamıştı. Münih reasürans şirketi 11 Eylül’ün maddi faturasının 35 milyar dolar olduğunu açıklamıştı. New York’taki saldırının ardından, ticari müşterinin terör kayıpları normal poliçeden çıkarıldı ve Almanya’da bu boşluğu Extremus doldurdu. Dirk Harbrücker Almanya’nın terör sigortasına diğer ülkelerden çok daha sonra kavuştuğunu anlatıyor.
Devletsiz olmuyor
Terör sigortacılığı İngiltere ve İspanya’da başladı. 1990’lı yıllarda İrlanda Cumhuriyet Ordusu adlı terör örgütünün Londra’da düzenlediği saldırılar sigortaları ürküttü ve klasik poliçelerle terör kaybı karşılanamayacağı için terör riskinin poliçeden çıkarılmasına karar verildi. Aynı zamanda devletin riske dahil edilmesi fikri de doğdu. Çünkü terör saldırıları bir kuruluşu ya da şahsı değil, politikalarından memnun olunmadığı gerekçesiyle bütün bir ülkeyi hedef alıyor.
Almanya’da da devlet terör zararlarına kefil oluyor. Fabrika ya da hava limanlarını hedef alması muhtemel saldırıların yol açtığı kayıplar Extremus üzerinden işletmelere ödenmek üzere devlet tarafından üstleniliyor.
Kimyevi, biyolojik ve nükleer sigorta yok
Özel sigortalar iki milyar euroluk sigorta bedeli hazır etmekle mükellef. Devletin üstlendiği kefalet hacmi ise sekiz milyar euro. Terör saldırısının bir yılda yol açtığı toplam zarara göre kayıplar tazmin ediliyor. Sigorta bedelini aştığı takdirde devreye devlet giriyor ve özel sigorta da karşılığında devlete prim ödüyor.
Extremus yönetim kurulu üyesi Harbrücker, savaşla kimyevi ve biyolojik maddelerin ya da nükleer atıkların yol açtığı zehir ve kirlenmelerin ise sigorta kapsamına alınmadığını belirtiyor. Çünkü radyasyon kirlenmesinin kesin boyutlarının hesaplanması mümkün değil.
Extremus’un bu yılki prim hasılatının 52 milyon euroyu bulacağı tahmin ediliyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Monika Lohmüller/Çeviri AhmetGünaltay
Editör: Murat Çelikkafa