1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Tekelcilerden alkol yasağı protestosu

26 Nisan 2018

Tekel bayileri, saat 22'den sonra alkol satışını yasaklayan düzenlemeyi protesto için bugün 81 ilde kepenk kapatıyor. Tüketiciler ise, hükümetin koyduğu yüksek vergilerle gelen aşırı pahalılıktan şikayetçi.

https://p.dw.com/p/2whPe
Türkei Alkoholverbot
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/S. Suna

Türkiye'de alkollü içkilere getirilen vergiler nedeniyle alkol tüketimi giderek azalırken, satışların gerilemesi ile zor duruma düşen tekel bayileri de alkol satışına ilişkin yasakları protesto ediyor. Ülke genelinde sayıları 150 bini aşan tekel bayileri, saat 22'den sonra alkol satışını yasaklayan düzenlemeyi protesto için bugün 81 ilde kepenk kapatıyor. Bayiler, alkol yasağının saat 22'den saat 24'e alınmasını talep ediyor.

Türkiye Tekel Bayileri Platformu tarafından yapılan "Neden Kapatıyoruz!" başlıklı açıklamada, "Kırmızı ışıkta geçip insanların canına kasteden sürücü 235 TL, uyuşturucu madde satarak insanların sağlığını hayatını tehlikeye atan şahıslar 167 TL ceza öderken, vergisini ödeyip sattığımız bir biradan en az 37 bin TL ceza ödememek için kepenk kapatıyoruz" denildi. Bazı kentlerde emniyet güçlerinin görev ve yetkilerini kötüye kullandığına da işaret edilen açıklamada, "Televizyonlarda sigara ve alkol görüntüleri mozaiklenirken silahların alkole nazaran zararsızmış gibi gösterilmesi akıl tutulmasıdır. Silah yakalatmak ufak para cezası ama 22.00'den sonra alkol satarken yakalanmak 37 bin TL olduğu için kepenk kapatıyoruz" ifadeleri yer aldı.

"Hükümet sözlerini tutmadı"

DW Türkçe'ye konuşan Türkiye Tekel Bayileri Platformu yöneticilerinden Önder Tabakçı, başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere 81 ilde on binlerce bayinin kepenk kapatacağını söyledi. Alkol satışı yasağının gece 22'den 24'e çekilmesinin çok makul bir talep olduğunu vurgulayan Tabakçı, "Belediyenin alkol satışı ruhsatına sahibiz, o ruhsatta gece 1'e kadar satış yapabileceğimiz yazıyor. Her türlü vergimizi veriyoruz, tüm yasal sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz. Buna rağmen bize haksızlık yapılıyor. Bunu protesto ediyoruz" diye konuşuyor.

Tabakçı, yaklaşık dört yıl önce yürürlüğe konan satış yasağına o dönemde kendilerine verilen sözler nedeniyle tepki göstermediklerini belirterek, "O dönemde çıkarılacağı açıklanan Perakende Yasası ile hükümet AVM'lerin şehir dışına taşınacağı sözü vermişti. Ancak bu vaat gerçekleşmediği gibi, her geçen gün yeni bir AVM veya büyük market açılıyor. Biz ise yasak yüzünden sürekli polis ile müşteri arasında kalıyoruz" diyor.

AVM'ler ve marketlerin 22'ye kadar açık olduğuna dikkat çeken Tabakçı, "Onlar kapanınca da bizde içki yasağı başlıyor. Ya Türkiye'de AVM'ler erken kapansın, ya da bizim alkol satışımız saat 24'e kadar uzatılsın" talebini dile getiriyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Milli içkimiz ayrandır" ifadesi tartışmalara yol açmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Milli içkimiz ayrandır" ifadesi tartışmalara yol açmıştı.Fotoğraf: picture-alliance/AA/Y. Bulbul

"Sanki alkol sattığımız için cezalandırılıyoruz"

Saat 22'den sonra alkol sattığı tespit edilen tekel bayileri hakkında tutanak tutuluyor. Hakkında 3 kez tutanak tutulan işletme sahibine 37 bin TL ceza uygulanıyor. Tekel bayileri, ceza miktarının da orantısız ve adaletsiz olduğu görüşünde. İstanbul'un en işlek noktalarından biri olan Avrupa yakasındaki Mecidiyeköy'de tekel bayii işleten Gökhan Çakar, DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, saat 22'den sonra alkol satışına yasak getirilmesinin dükkan gelirlerini yarı yarıya düşürdüğünü söylüyor. Alkol satışının başladığı saatlerde yasak uygulamasının devreye girmesi ile müşteri kaybı yaşadıklarını anlatan Çakar, "Bu şekilde dükkanlarımızı ayakta tutmak her geçen gün zorlaşıyor. Sanki alkol sattığımız için cezalandırılıyoruz. Çevremizde pek çok dükkan sahibi ceza yedi, benim için de bir kez tutanak tutuldu. Biz bu cezayı ödersek, zaten dükkanı kapatmamız lazım" diyor.

"Müşteri içkisini evinde yapar oldu"

Türkiye'de alkol tüketimini gerileten unsurlardan biri saat 22'den sonra getirilen satış yasağı olsa da, asıl önemli etken olarak, yüksek vergi oranları nedeniyle artan fiyatlar öne çıkıyor. Şu an Türkiye'de üretilen bir şişe 70'lik rakının fiyatı 99,50 TL. Bu fiyatın 53, 95 TL'si Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), 14,83 TL'si ise Katma Değer Vergisi'nden (KDV) oluşuyor. Dolayısıyla 99,50 TL'lik bir şişe rakının 68 TL'si vergilere gidiyor. Yani bir şişe rakı fiyatının yaklaşık yüzde 70'i vergilerden oluşuyor. Anadolu yakasındaki Maltepe ilçesinde tekel bayii işleten Kenan Şeker, DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, "Yasaktan sonra satışlarımız yüzde 40-50 azaldı. Çok gelir kaybımız var" diyor. Yalnızca saat yasağının değil, alkollü içkilere getirilen yüksek vergilerin de satışlara zarar verdiğini ifade eden Şeker, "Müşteri artık içkisini evinde yapar oldu. Haksız da değil insanlar. Bir 70'lik rakı olmuş 100 lira. Bu fiyatın çoğu da vergi. İnsanlar haklı olarak bu fiyatlar varken alkol alamıyor" şeklinde konuşuyor.

Tekel bayii işletmecisi Kenan Şeker gelir kaybından şikayetçi.
Tekel bayii işletmecisi Kenan Şeker gelir kaybından şikayetçi.Fotoğraf: DW/A. Ekin Duran

Alkol ve tütün vergi rekortmeni

Türkiye'de ÖTV ve KDV gibi tüketilen mal ve hizmetlerden alınan dolaylı vergilerin toplam vergilerin yüzde 70’ini oluşturduğuna işaret eden ekonomist Mustafa Sönmez, DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, "Hükümetler açısından özellikle alkol ve tütün ürünlerinden yüksek oranda vergi almak, vergi gelirlerini artırmak için en kolay yol olarak görülüyor” diye konuşuyor. Öte yandan AKP iktidarı döneminde alkol ve tütün ürünlerine daha önce görülmemiş oranda zam yapıldığına dikkat çeken Mustafa Sönmez, "2003-2016 döneminde tüketici fiyatları genelde yüzde 181 artarken, rakının fiyatı yüzde 500, biranınki yüzde 423, şarap fiyatları ise yüzde 235 arttı" diyor. Sönmez'in Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye'de kişi başına yıllık bira tüketimi 2007'de 12 litreyken, bu miktar üst üste getirilen vergiler sonrasında 2017 sonu itibarıyla 11,3 litreye düştü. Kişi başına rakı tüketimi ise 2004'te 0,66 litreyken, 2017'de 0,44 litreye kadar geriledi. Yapılan zamlar, vergi gelirlerini de her geçen gün artırıyor.

"Hükümetin amacı içki tüketimini engellemek"

Alkollü içkilerden elde edilen vergi geliri 2010 yılında 2,9 milyar TL iken, kademeli olarak yapılan vergi artışları sonrasında 2017'de alkollü içkilerden elde edilen gelir 10 milyar TL'ye dayandı. Son 5 yılda alkolden elde edilen vergi gelirleri ise 35 milyar TL'ye ulaştı. Hükümetin 2018 hedefi ise 10,5 milyar TL'ye ulaşmak. Mustafa Sönmez'e göre, hükümetin amacı vergi gelirlerini artırmaktan çok, toplumu içki tüketiminden caydırmak. Türkiye’de kişi başına saf alkol tüketimi 1.55 litre iken Avrupa'da bu miktarın 10 litreye çıktığını dile getiren Sönmez, "Aslında toplum sağlığını tehdit eden bir tüketim zaten söz konusu değil. AKP, İslami prensiplere dayandırarak içkiyi haram sayıyor ve toplumda içki tüketimini neredeyse sıfırlamak istiyor" diye konuşuyor.

Aram Ekin Duran / İstanbul

© Deutsche Welle Türkçe