1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Uzlaşma hâyâl mi?

9 Eylül 2012

Geçtiğimiz Mart ayında ABD ile görüşmeleri askıya aldığını ilan eden Taliban, saldırılarına tüm hızıyla devam ediyor. Uzlaşma sağlanması ve Afganistan’da silahların susması mümkün mü?

https://p.dw.com/p/165i1
Fotoğraf: veneratio/Fotolia



Afganistan’ın Kabil kentinde hafta sonunda Uluslararası Güvenliğe Destek Gücü'nün karargâhına düzenlenen intihar saldırısında en az 7 kişi hayatını kaybetti.

Askeri müdahalenin Afganistan'daki çatışmaları durdurabileceğine artık ABD de inanmıyor. Amerikan Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre ABD siyasi diyaloğu "sürekli barış ve istikrarın sağlanması için en kesin yol" olarak görüyor. Bu nedenle Washington hükümeti iki yıldan bu yana Taliban ile uzlaşma arayışında.

Ancak geçtiğimiz Mart ayında Taliban, Guantanamo'da tutulan üst düzey 5 Taliban üyesinin talep ettikleri sürede salıverilmemesi nedeniyle görüşmeleri askıya aldığını açıklamıştı. Tüm bu gelişmelere rağmen ABD ile Taliban arasındaki diyalog arayışı henüz tamamen ortadan kalkmış değil.

Richard Barrett
Richard BarrettFotoğraf: UN Photo/Ryan Brown



İki tarafın da şartları belli

Öte yandan her iki tarafın da uzlaşma için şartları çoktandır belli. ABD, Taliban'ın çatışmaları durdurmasını, Afgan yasalarına saygı göstermesini ve terör örgütü El Kaide'yle bağlantısını koparmasını talep ediyor. Taliban'ın talebiyse ülkedeki tüm uluslararası güçlerin çekilmesi, Gunatanamo'da tutulan Taliban üyelerinin serbest bırakılması ve Taliban'ın tanınması.

Symbolbild Obama Guantanamo USA
Fotoğraf: AP/DW

BM'nin El Kaide ve Taliban Gözlemci Grubu'nun başkanı Richard Barrett'e göre geniş bir çerçevede yorumlandığı zaman prensipte tüm bu taleplerin yerine getirilmesi mümkün. Hatta Barrett'e göre Uluslararası Güvenliğe Destek Gücü'nün (ISAF) 2014 yılında Afganistan'dan çekilmesinin ardından bazı ekiplerin Afganistan'da kalması Taliban'ın işine bile gelebilir:

"Taliban’ın konuya daha faydacı yaklaşan kesimi Afganistan'da uluslararası bir oluşumun anlaşmalara garantör olacağı ya da hükümette yer almak mı, artık tam olarak ne istiyorlarsa buna yardım edebileceğini düşünüyor."

Kendi içinde uzlaşamıyor

Yanıt arayan en önemli soruysa Taliban'ın ABD ile uzlaşma konusunda öncelikle ‘kendi içinde' uzlaşma sağlayıp sağlayamayacağı. Zira Taliban'ın bir bölümü görüşmelere baştan karşı, diğer bir bölümüyse görüşmeleri sadece bir taktik oyunu olarak görüyor. Taliban'ın uzlaşmaya daha sıcak bakan kesimiyse diğerlerinin tehdidi altında. El Kaide'yle ilgili olarak ‘siyasi bir çözümü' dile getiren Taliban rejiminin eski Maliye Bakanı Mutasım Ağa Can, Karaçi'de silahlı saldırıya uğramış ve mucize eseri hayatta kalmayı başarmıştı.   

Uluslararası Kriz Grubu'ndan Candace Rondeaux her ne kadar Taliban’ın liderliği şu anda Molla Ömer'in elinde olsa da uzlaşma konusunda Ömer'in sözünün ne kadar ciddiye alınacağının bilinmediğini kaydediyor. Rondeaux "Tüm taraflar Molla Ömer yarın silah bırakmaya karar verse bile çatışmaların devam etmesinden endişe ediyor"  açıklamasını yapıyor.

Taliban Guantanamo'da tutulan üst düzey 5 üyesiyle, 2009 yılından beri esir olarak tuttukları bir ABD askeri değiş tokuş edilmedikçe görüşmelere devam etmemekte kararlı görünüyor. Ancak Rondeaux aralarında binlerce Şii'nin ölümünden sorumlu tutulan Taliban rejiminin savunma bakanı yardımcısının da bulunduğu 5 üyenin geri verilmesine mümkün gözüyle bakmıyor: "İster Cumhuriyetçi isterse Demokrat olsun, hiçbir Amerikan Başkanı kendisini kamuoyu önünde alay konusu yapacak böyle bir tartışmanın içine girmek istemez."

©Deutsche Welle Türkçe

Dennis Stute / Çeviri: Banu Wöltje

Editör: Nihat Halıcı