1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Talat: Umutsuz olmaya gerek yok

16 Aralık 2008

Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm bulmak amacıyla 11 Eylülde başlayan görüşmeler ağır ilerliyor. Taraflar, yönetim ve güç paylaşımı konusunu 2009 yılında da görüşmeye devam edecekler.

https://p.dw.com/p/GHRQ
Kıbrıs liderleri Talat ve Hristofyas, kapsamlı çözüm hedefleyen müzakerelerine 2009'da devam edecek
Kıbrıs liderleri Talat ve Hristofyas, kapsamlı çözüm hedefleyen müzakerelerine 2009'da devam edecekFotoğraf: AP

Kuzey Kıbrıs lideri Mehmet Ali Talat, müzakerelerde iyimser olmamak için şu an için bir neden olmadığını belirterek, "Henüz görüşmeye devam ediyoruz, görüşmeye devam ettiğimize göre ve ilerleme de olduğuna göre, aynı konuyu sürekli tartışmıyoruz, umutsuz olmaya bir gerek yok diye düşünüyorum" dedi.


Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm bulmak amacıyla 11 Eylülde başlayan görüşmelerde "Yönetim ve Güç Paylaşımı" ana başlığı altındaki konuları müzakere eden taraflar, aynı konuyu görüşmeye 2009'da da devam edecek. Bu yıl müzakerelerle ilgili son görüşme 22 Aralık Pazartesi günü yapılacak. 24 ve 29 Aralık için planlanan görüşmeler ise BM yetkilileri o tarihlerde adada olmayacağı için yapılmayacak.

Uzlaşılan ve uzlaşılmayan konular

Talat, Kıbrıs Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas'la bugün yaptığı görüşmede, federal hükümette "dış ilişkiler" konusunu ele aldıklarını söyledi. Talat, "Hem onlar hem biz sunumlarımızı yaptık, haftaya devam ediyoruz" dedi.


"Dış ilişkiler konusunun çok kapsamlı bir konu ve ortak yapının da oldukça önemli bir fonksiyonu olduğunu" kaydeden Talat, dış ilişkilerin federal yetkiler arasında olduğunu ama kurucu devletlerle de bağı olduğunu belirtti.


Anlaşılan ve anlaşılmayan konular olduğunu söyleyen Talat, şöyle devam etti: "Dış ilişkiler federal hükümetin yetkisi olunca, doğaldır ki bazı düzenlemelere ihtiyaç var. Kurucu devletlerle yapılacak işbirliği anlaşmalarına ihtiyaç var. Bir uluslararası anlaşmanın nasıl yapılacağı konusunda değerlendirmelere ihtiyaç var. Bunları yaptık. Uzlaşılan konular, uzlaşılmayan konular var. Biz, oldukça kapsamlı bir şekilde önerimizi verdik. Umarız ki haftaya bu konuda görüş ortaya koyacaklar. Biz de onların önerileriyle ilgili zaten görüşlerimizi koymuştuk. Çünkü, çalışma gruplarında varılan mutabakat ve ayrılık noktaları onlar tarafından ortaya kondu. Bu konuyu görüşmeye devam ediyoruz."


Gelecek görüşmelerin takvimini de yaptıklarını açıklayan Talat, 24 ve 29 Aralık toplantılarının, BM yetkilileri adada olmayacağından dolayı, BM'nin isteğiyle yapılmayacağını söyledi.


Talat, 2009 başındaki toplantıların takvimlenmesini yaptıklarını ve temsilcilerine, o toplantılarda hangi konuların ele alınacağını programlaması için görev verdiklerini belirterek, temsilciler Özdil Nami ile Yorgos Yakovu'nun yarın bir araya geleceğini kaydetti.


Yıl sonuna kadar aynı başlık

"Dolayısıyla aynı başlık hala devam ediyor; Yönetim ve Güç Paylaşımı" diyen Talat, "(Bu konu) Yıl sonuna tamamlanacak mı" sorusu üzerine, "Yıl sonuna tamamlanmıyor bu hızla, ne yazık ki, çünkü yıl sonuna kadar bir toplantı var dolayısıyla tamamlanmıyor. Ama önümüzdeki yılın ilk birkaç haftasında tamamlamayı planlıyoruz" dedi.


"Görüşmeler önümüzdeki yıl daha mı yoğunlaşacak" sorusuna ise Talat, "Öyle bir durum şu an için konuşulmuş değil ama sanırım o ihtiyaç doğacak" karşılığını verdi.


Talat, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer'ın, dün Hristofyas'la görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, "iyimser olduğu ve ileride konjonktürün hızlanacağı" yönündeki sözleri hatırlatılarak, Downer'in iyimserliğinin nedeninin sorulması üzerine de şunları söyledi:


"O iyimser olmak durumundadır, ben de iyimserim. O benden de iyimser durumda olmak zorundadır. Belki neden odur ama iyimser olmamak için de bir neden şu an için yoktur. Henüz görüşmeye devam ediyoruz, görüşmeye devam ettiğimize göre ve ilerleme de olduğuna göre, aynı konuyu sürekli tartışmıyoruz, umutsuz olmaya bir gerek yok diye düşünüyorum."

Hristofyas: Dikenli konular var

Kıbrıs Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas, ''iki taraf arasında çözüm bekleyen dikenli konular bulunduğunu'' söyledi. Hristofyas, kapsamlı Kıbrıs müzakereleri çerçevesinde Kuzey Kıbrıs lideri Mehmet Ali Talat ile görüşmesinden sonra başkanlık binasına dönüşünde açıklama yaptı.


Hristofyas, dış ilişkilerin ele alındığı bugünkü görüşmede bu başlığın henüz tamamlanmadığını ve bir sonraki görüşmede konuya devam edileceğini belirtti. Görüşmede nelerin ele alındığını, diğer tarafın ve kendilerinin neler söylediğini ifşa ederek ayrıntılara girmek istemediğini söyleyen Hristofyas, ''dikenli konular bulunduğunu'' kaydetti.


Kıbrıs Başkanlık Komiseri Yorgos Yakovu'nun, ''konuların, anlaşmazlıklar ve üzerinde anlaşma sağlananlar şeklinde iki sepete konulduğu'' yolundaki açıklamasının anımsatılması üzerine Hristofyas, bunun beklenen bir şey olduğunu belirtti. Hristofyas, ''iki tarafın, müzakerelerde öncelikle Kıbrıs sorununun her boyutunun ele alınması ve bunun ardından üzerinde anlaşmaya varılanlarla varılamayan noktaları ayıracakları şeklinde bir süreç üzerinde anlaştığını'' ifade etti.

Firari "Al Capone" kuzeye mi kaçtı?

Mehmet Ali Talat, suçluları hiçbir şekilde Kuzey Kıbrıs’ta barındırmadıklarını söyledi.


Talat, geçen cuma günü firar eden, cinayet suçundan ömür boyu hapse mahkum olan ve "Al Capone" lakabıyla da bilinen Kıbrıslı Prokopios Kitas'ın "Kuzey Kıbrıs’a kaçtığına" dair Rum basınında çıkan iddialar anımsatılarak, bu konunun görüşmede gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine, konunun gündeme gelmediğini ve Hristofyas'ın da bu konuda kendisinden talepte bulunmadığını söyledi.

"O suçlu yakalandığı anda zaten Güney'e teslim edilecek. Onda bir tereddüt yok böyle bir şey varsa" diyen Talat şöyle devam etti:


"Biz suçluları herhangi bir şekilde Kuzey Kıbrıs’ta barındırmıyoruz, hiçbir şekilde barındırmıyoruz. Sadece Kıbrıslı Rum değil, bu Kıbrıslı Türk bile olsa gerekli bilgileri alıp, kanıtları toparlayıp yetkili makamlarımız mahkemeye sevk ediyor, orada da gerekli yargılama süreci yaşanıyor."


Anlaşmaları olmamasına rağmen, diğer ülkelere iade ettikleri suçlular olduğunu belirterek, buna İngiltere'yi örnek gösteren Talat, bu yolla tanınma peşinde olmadıklarını kaydetti ve şunları söyledi:


"Bu vesileyle tekrar söylemek istiyorum: Eğer varsa herhangi bir ülkeden buraya bir suçlu olup da firar eden, bizi tanımasına da gerek yoktur, tanınma peşinde değiliz, bizi tanımadan da konuyla ilgili bize bilgiyi verdikleri takdirde derhal sanıkları kendilerine iade etmeye hazırız, İngiltere de olabilir, başka bir ülke de olabilir." (Deutsche Welle, A.A)