1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Türkiye için dönüm noktası'

13 Ocak 2016

Alman uzman Günter Meyer, Sultanahmet saldırısıyla IŞİD'in hedefinin Ankara'yı zayıflatmak olduğu ve bu hedef doğrultusunda Tunus ve Mısır'da olduğu gibi ekonomi kozunu oynadığı görüşünde.

https://p.dw.com/p/1HcXa
Istanbul Trauer
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/S. Suna

Sultanahmet’teki intihar saldırısının ardından Türkiye’nin IŞİD’e karşı atacağı adımlar merak konusu. Uzun süredir IŞİD’e göz yummakla eleştirilen Ankara’nın son dönemde IŞİD’le mücadelede giderek daha aktif bir rol oynaması Türkiye’yi IŞİD’in hedefi haline mi getirdi? Sultanahmet saldırısıyla IŞİD neyi hedefliyor? Terör örgütü Türkiye'de ne kadar güçlü? Saldırı sonrası ortaya çıkan soru işaretlerini Mainz kentindeki Johannes Gutenberg Üniversitesi Arap Dünyası Araştırmaları Merkezi’nden Prof. Dr. Günter Meyer ile konuştuk.

Sultanahmet’teki saldırının arkasında IŞİD’in bulunduğu belirlendi. Suruç ve Ankara saldırılarının ardından IŞİD’in bu adımını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Günter Meyer: Sultanahmet, tam da bu saldırı serisinin arkasından geldi. Kaldı ki son aylarda IŞİD propagandası giderek artan bir dozda Erdoğan’a odaklanmıştı. Propaganda videolarında Erdoğan’a karşı savaş çağrısı yaptılar, internetteki propaganda dergisi Dabık’ın son sayısında Obama ile Erdoğan en büyük iki düşman olarak ilan edildi. Bu arka planı göz önünde bulundurduğumuzda tüm işaretler zaten son saldırının da arkasında IŞİD’in olduğunu gösteriyor.

Türkiye’nin ülke içindeki IŞİD yapılanmasına göz yumduğu eleştirileri sıkça dile getirilmişti. Hatta yabancı savaşçıların engelle karşılaşmadan Türkiye’den Suriye’ye geçebildiğine dair suçlamalarda bulunuldu. Peki IŞİD niye şimdi tam da Türkiye’yi hedef alıyor?

Günter Meyer: Türkiye açısından baktığımızda IŞİD geçmişte Erdoğan’ın Suriye’de ulaşmak istediği iki önemli hedefi de destekleyen bir konumdaydı. Bu hedeflerden biri, Suriye’deki Beşar Esad rejiminin devrilmesi ve yerine Türkiye yanlısı Sünni bir rejimin gelmesi. Diğeri ise Erdoğan’ın, Türkiye’nin güney sınırındaki Suriye topraklarında bir Kürt devleti ya da Kürt özerk bölgesi oluşmasını elindeki tüm araçlarla engellemek istemesi. Dolayısıyla Kobani’nin fethi dahil IŞİD’in Suriye’nin kuzeyindeki Kürtler’e karşı askeri başarıları Türkiye’nin çıkarınaydı. Ama şu an yaşadığımız, bir dönüm noktası. Özellikle de Türkiye’nin ABD’ye İncirlik üssünü kullanma izni vermesi nedeniyle. Amerikalılar buradan havalanarak Suriye’deki IŞİD hedeflerini vuruyor. Alman Tornado keşif uçakları da buradan havalanıyor. Bu tabii ki IŞİD’in çıkarına değil.

Türkiye IŞİD karşıtı koalisyonun parçası. Ama aynı zamanda Kürtlere karşı savaşarak bu koalisyonu zayıflatıyor. Bu çelişkili değil mi?

Günter Meyer: Türkiye geçmişte IŞİD’e silah sevkiyatı ve diğer lojistik takviyeyi desteklemekle kalmadı, aynı zamanda yabancı savaşçıların Suriye’ye geçişine de imkan tanıdı. Yaralı IŞİD savaşçıları Türk hastanelerinde tedavi edildi. Tüm İslam aleminden IŞİD sempatizanlarının mali yardımları da Türkiye üzerinden gönderildi. Ayrıca Türkiye Suriye petrolünden yararlandı, IŞİD’in en önemli gelir kaynaklarından birini garantilemiş oldu. Ama şu an çok açık, net bir dönüm noktasındayız. Türkiye’nin IŞİD’e desteği, özellikle de ABD’nin baskısı sonucu azaldı.

Peki eğer Kürtler devre dışı bırakılırsa Ankara ve Washington’ın istediği IŞİD’le savaşı kim yürütecek?

Günter Meyer: Amerikalılar açısından en büyük umut, 10 Ekim 2015’te oluşturulan Suriye Demokratik Güçleri İttifakı. Bu ittifak, Halk Savunma Birlikleri YPG’ye bağlı yaklaşık 20 bin Kürt savaşçı, Suriye’nin kuzeyinden 5 bin Arap savaşçı, Şammar aşireti milisleri ve Süryani milislerden oluşuyor. ABD öncülüğünde bir araya geldiler ve askeri olarak da Amerikalılar tarafından destekleniyorlar. Bu birlikler IŞİD’den çeşitli bölgeleri geri almayı başardılar, iki hafta kadar önce Fırat üzerindeki Teşrin barajını ele geçirerek IŞİD’in Halep ve Musul arasındaki önemli bir sevkiyat rotasını kestiler. Şu an Halep’e doğru ilerlemeyi sürdürüyorlar. IŞİD’in en önemli merkezlerinden olan Menbic’in de düşmesi an meselesi. Dolayısıyla bu ittifak ABD’nin desteğiyle çok önemli başarılar elde etti.

IŞİD Türkiye'de ne kadar güçlü?

Günter Meyer: IŞİD’in çok sayıda sempatizanı var. Tahminlere göre 500’ü aşkın, hatta kısmen sayıları bin 500’e varan Türk IŞİD’ci var. Bunlar arasında Irak ya da Suriye’ye gidip bir süre savaşan çok sayıda kişi mevcut.

Sultanahmet saldırısı Türkiye’nin turizmini zayıflatmayı mı hedefliyordu? Ya da IŞİD Türkiye’de bir güç boşluğu oluşmasını mı istiyor?

Günter Meyer: Türkiye’ye direkt bir saldırı aslında pek muhtemel değil. Ama Türkiye’nin istikrarsızlaştırılması ve aynı zamanda bununla bağlantılı olarak tehdit edilmesi söz konusu olabilir. ‘Bize karşı hareket etmeye devam ederseniz saldırılar da o kadar güçlü bir şekilde artar’ mesajı veriliyor. IŞİD bu tür saldırıların özellikle de ekonomik açıdan etkili olduğunu gösterdi. Tunus’taki saldırılar turizmi baltaladı, ekonomik durum giderek kötüleşiyor. Sina Yarımadası üzerinde Rus yolcu uçağının düşürülmesi sonucu Mısır turizmi büyük darbe aldı. IŞİD’in Ankara hükümetini zayıflatmak için Türkiye’yi ekonomik açıdan istikrarsızlaştırmayı hedeflediği çok açık.”

© Deutsche Welle Türkçe

Diana Hodali