1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye'nin yeni TCK'sında neler var?

Şebnem Aksoy / İstanbul27 Eylül 2004

Meclis Genel Kurulu, dünkü olağanüstü toplantıda TCK yasa tasarısının yürürlük ve yürütme maddelerini kabul etti. Zina tartışmaları ile gölgelenen yasa, birçok yeni düzenleme getiriyor. Yeni, TCK 1 Nisan 2005'te yürürlüğe girecek...

https://p.dw.com/p/Ab7U
Türkiye'nin yeni Ceza Kanunu 1 Nisan 2005'te yürürlüğe giriyor...
Türkiye'nin yeni Ceza Kanunu 1 Nisan 2005'te yürürlüğe giriyor...Fotoğraf: AP

Hukukçulara göre Türkiye'nin yeni TCK'sı, yapılan felsefe değişikliğini gölgeleyen birkaç madde dışında bir devrim niteliği taşıyor. TCK Komisyonu üyelerinden Ceza Hukukçusu Doç. Dr. Adem Sözüer, yeni TCK'yı değerlendirirken bu gerçeğe dikkat çekiyor. Sözüer, "Bu TCK ile 19. yüzyıl anlayışından 21. yüzyıl anlayışına geçilmiştir. Bu yeni kanunla sağlık, çevre, trafik, imar, kentleşme, ceza adaleti gibi alanlarda, önemli reformların ilk adımları atılmıştır. İnsan hakları, kişi hak ve özgürlükleri gibi alanlarda da Türkiye'nin bugüne kadar yaptıklarının çok ötesine geçen reformlar yapılmıştır. Ben bu değişikliğin, Anayasa değişikliğinden bile kapsamlı sonuçları olacağı kanaatindeyim" diye konuşuyor. Doç. Dr. Sözüer'e göre, TCK'da en önemli eksiklik, ifade özgürlüğünü düzenleyen maddelerde bırakıldı:

"İfade özgürlüğü alanında, atılan tüm olumlu adımlara rağmen, bir iki maddede sorun yaşadık. Değişmesini istediğimiz şeylerdi, olmadı. Ancak reform süreci devam ediyor, değişmeleri mümkün. Mevcut olandan kötü değil o maddeler de ancak eksikler vardı bizce. Bir de belirtmek isterim ki, bu süreç, Türkiye'deki kadın hareketini de dünyaya örnek hale getirmiştir. Kadın hakları konusunda çok köklü ve olumlu değişiklikler sağlandı."

Kadınla ilgili hükümler

Peki Türkiye'nin yeni TCK'sı, hangi alanlarda hangi değişiklikleri getiriryor? Kadın hakları, işkence, cinsel suçlar gibi alanlarda ne gibi olumlu adımlar atıldı? TCK'da özellikle kadın örgütlerinin değişmesini istediği bazı maddeler değiştirilmedi, Genel Kurul'da onaylandı. 15-18 yaş arası kurulan cinsel ilişkiye yasak getiren madde aynen kaldı.

Cebir, tehdit ve hile olmaksızın 15 yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, mağdurun şikayeti üzerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak. Yetkili hákim ve savcı kararı olmaksızın, kişinin genital muayeneye gönderilmesi halinde, fail hakkında 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası uygulanacak. Eşiyle zorla cinsel ilişkiye girenler artık 1 yıl yerine 7-12 yıl cezaya çarptırılabilecek.

İşyerinde cinsel taciz de ilk kez TCK kapsamına alınarak, kadının korunması amaçlanıyor. Bu durumda faile 4.5 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek. Taciz sonucu mağdur işini terk etmek zorunda kalmışsa ceza 1 yıldan az olamayacak. Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal eden kişiye, mağdurun şikayeti üzerine 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası verilecek. Bunun eşe karşı işlenmesi halinde ise soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikayetine bağlı olacak.

Töre var, namus yok

Kadın örgütlerinin itirazlarından biri de töre cinayetlerine verilen cezaların ağırlaştırılması, ancak namus ifadesinin yasa maddesinde kullanılmamasıydı. Yapılan değişiklikle töre cinayetleri için haksız tahrik indirimi sona erdirildi. Tasarıyla, çocukların cinsel istismarına ağır cezalar getiriliyor. Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, 3 yıldan 8 yıla kadar hapisle cezalandırılacak. Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacak.

Soykırım suçu tanımlandı

Yasaya göre, bir planın icrası suretiyle milli, etnik, ırki veya dini bir grubun tamamen veya kısmen yokedilmesi amacıyla, bu grup üyelerine karşı kasten öldürme, kişilerin bedensel veya ruhsal bütünlüğüne zarar verme, grubun tamamen veya kısmen yokedilmesi sonucunu doğuracak koşullarda yaşamaya zorlanması, grup içinde doğumlara engel olunması, gruba ait çocukların bir başka gruba zorla nakledilmesi, ''soykırım'' suçu sayılacak.

Irki veya dini saiklerle toplumun bir kesimine karşı bir plan doğrultusunda sistemli olarak kasten öldürme, kasten yaralama, işkence, eziyet veya köleleştirme, kişi hürriyetlerinden yoksun kılma, bilimsel deneylere tabi kılma, cinsel saldırıda bulunma, çocukların cinsel istismarı, zorla hamile bırakma, ''insanlığa karşı suç'' sayılacak. Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunacak. Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemeyecek. Bu suçları işlemek maksadıyla örgüt kuran veya yöneten kişilere 10 yıldan 15 yıla, bu örgütlere üye olanlara 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilecek ve zamanaşımı işlemeyecek.

İnsan üzerinde deney yapmak yasak

İnsan üzerinde bilimsel deney yapan kişi hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istenecek. İnsan üzerinde yapılan rızaya dayalı bilimsel deneyin ceza sorumluluğu gerektirmemesi, çeşitli kriterlere dayandırılıyor. Hasta üzerinde rızası olmaksızın tedavi amaçlı denemede bulunan kişi 1 yıla kadar hapisle cezalandırılacak. Ancak bilinen tıbbi yöntemlerin uygulanmasının sonuç vermeyeceği anlaşılırsa, kişi üzerinde yapılan rızaya dayalı bilimsel yöntemlere uygun tedavi amaçlı deneme, ceza sorumluluğu gerektirmeyecek. Çocuklar üzerinde hiçbir surette bilimsel deney yapılamayacak. Hukuken geçerli rızaya dayalı olmaksızın kişiden organ alan kimse, 5 yıldan 9 yıla kadar hapse çarptırılacak. Suç konusu doku olursa, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacak. Belli bir çıkar karşılığı hukuka aykırı olarak ölüden organ veya doku alan kimse, 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak. Organ veya doku teminine yönelik ilan veya reklam veren veya yayınlayan kişi hakkında 1 yıla kadar hapis cezası istenecek. Organ veya dokularını satan kişinin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik koşullar göz önünde bulundurularak hakkında verilecek cezada indirim yapılabilecek veya ceza verilmeyebilecek.

İşkenceye ağır ceza

Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası istenecek. "Ayrımcılık'' suçu ise, Anayasa'nın 10. maddesinin birinci fıkrasına göre düzenlendi. Buna göre,, ''dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım yaparak'' kimi eylemlerde bulunanlar 1 yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılacak.

Kişiler arasında haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kimse, 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasına çarptırılacak. Gizliliğin haberleşmenin kaydı yoluyla ihlal edilmesi durumunda 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek. Kişiler arasında aleni olmayan konuşmaları, taraflardan birinin rızası olmaksızın bir dinleme aletiyle izleyen ve bunları ses cihazıyla kaydeden kişi hakkında 2 aydan 6 aya kadar hapis cezası istenecek.

Yasa yargı yolunda

Yeni TCK onaylanır onaylanmaz mahkemelik oldu. CHP, çevre suçlarına verilecek cezaların 2 yıl sonra yürürlüğe girecek olmasına ilişkin maddenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuruyor. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bu düzenlemenin af niteliği taşıdığını söylerken CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol da AKP’lilere, “Bu düzenleme en az zina kadar başınızı ağrıtacak” diye seslendi. Tasarının bütün maddelerinin görüşülmesinin ardından hükümet, 'hakaret' suç ve cezasını düzenleyen 125 ve 'İmar kirliliğine neden olma' suç ve cezasını düzenleyen 184. maddeler hakkında tekrir-i müzakere istedi.