1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye basın özgürlüğünde geri kaldı

4 Mayıs 2010

Türkiye basın özgürlüğü konusunda dünyada arka sıralarda yer alan ülkeler arasında bulunuyor. Alman Gazeteciler Birliği (DJV) ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, Türkiye’deki durumu kaygıyla izliyor.

https://p.dw.com/p/NEGG
Fotoğraf: Illuscope

Paris merkezli Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’ne göre Türkiye’de basın özgürlüğü açısından durum kötüleşiyor. Örgütün yayınladığı ve 175 ülkenin değerlendirildiği 'Basın Özgürlüğü Endeksi'nde Türkiye 102’inci sıradan 122’inci sıraya düştü. Merkezi Brüksel’de bulunan Avrupa Gazeteciler Federasyonu, nisan ayının ortasında yayınladığı bildirgede, Türkiye’de gazetecilerin sendikal haklarının ve temel özgürlüklerinin kısıtlanmasını kınadı. Federasyon, 60’dan fazla gazeteci hakkında soruşturma yürütüldüğüne, 40 civarında gazetecinin hapishanede bulunduğuna dikkati çekti.

Symbolbild Unterdrückung der Pressefreiheit
Fotoğraf: picture-alliance / dpa

Alman Gazeteciler Birliği: Kaygı verici

Federasyona bağlı olan Alman Gazeteciler Birliği Genel Müdürü Kajo Döhring, Türkiye’de basın özgürlüğü açısından yaşanan gelişmeleri kaygıyla izlediklerini belirtti: ”Çünkü bazı önemli noktalarda çok açık bir şekilde Avrupa’da ulaştığımız ve Türkiye’nin Avrupa ile bütünleşebilmesi için gereken koşul olarak getirdiğimiz düzeyin altında kalıyor. Yaşanan önemli ihlallerin, gözaltına alınmaların, yasakların bizim ölçülerimize göre anlaşılabilmesi mümkün değil.”

"Bazı yasalar basın özgürlüğüne engel"

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, Türkiye’deki bazı yasaları basın özgürlüğününün önünde engel olarak değerlendiriyor. Avrupa Birliği ile yürütülen müzakereler çerçevesinde basın özgürlüğüne ilişkin yasaların gözden geçirilmesi gerektiğini belirten Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Almanya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Michael Rediske, Türkiye'de bu alanda eksiklikler bulunduğuna işaret etti.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Almanya Şubesi Basın Sözcüsü Anja Viohl ise Türk medyasının araştırma ve haber verme özgürlüğünü kısıtlayan çok sayıda yasanın hâlâ yürürlükte olduğunu hatırlatarak, "bu yasalar yürürlükte olduğu sürece, durumun temelden değişerek, iyileşme kaydedileceğini tahmin etmiyoruz. Bu yasalar arasında Türk Ceza Kanunu’nun 301’inci maddesi, terörle mücadele yasası bulunuyor” şeklinde konuştu.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Almanya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Michael Rediske
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Almanya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Michael RediskeFotoğraf: D. Gust

Hükümet-basın ilişkisi

Alman Gazeteciler Birliği’nden Döhring, basın özgürlüğünün, gazetecilerin serbestçe araştırma ve haber yapabilmesinin yanı sıra hükümeti eleştirebilmeleri anlamına geldiğine dikkat çekiyor. Ancak Türkiye’de hükümetin eleştirilmesi konusunda da gazeteciler açısından sorunlar yaşanıyor.

Symbolbild Online-Überwachung
Fotoğraf: picture-alliance / dpa

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Almanya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Michael Rediske, gazetecilerin hükümetten bağımsız bir şekilde çalışması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi: ”Elbette siyasetçiler de medyayı eleştirebilir. Ancak bir otorite, bir bakan, bir başbakan olarak temelde basının özgürlüğünü sorgulamak, herşeyi eleştirmek; basının özgürlüğünü kısıtlamaya gider. Sıradan bir insanın medyayı eleştirmesi ile bir başbakanın gazetecilerin düşüncelerini, hatta muhalif görüşlerini de ifade edebilmesinin meşruluğundan kuşku duyması arasında fark vardır.”

İnternet sansürü

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Türkiye’de tabu sayılan konuları ele aldığı gerekçesiyle internette yapılan yayınlara yönelik sansür ve baskıları da eleştiriyor. Avrupa Gazeteciler Federasyonu da bazı internet sitelerinin kapatılmasını kınadı. İnternete yönelik sansür, bilgi edinme özgürlüğünün önünde bir engel olarak görülüyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Jülide Danışman / Berlin

Editör: Ahmet Günaltay