1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye, Avrupa Parlamentosu gündeminde

21 Ocak 2010

Türkiye'deki demokratikleşme sorunu Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Strasbourg'da devam eden olağan genel kurul toplantılarında masaya yatırıldı.

https://p.dw.com/p/LcNO
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa / dpaweb

Herhangi bir karar metni oylanmadan dün gece gerçekleşen oturumdan çıkan ana mesaj, "Türkiye'de demokratikleşme süreci ciddi biçimde duraksadı, ancak buna rağmen Türkiye'nin AB üyelik perspektifi açık tutulmalı" oldu.

Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) Anayasa Mahkemesi tarafından 11 Aralık 2009 tarihinde kapatılması sonrasında düzelenmesi kararlaştırılan "Türkiye'de demokratikleşme" oturumuna, AB dönem başkanı İspanya adına Avrupa İşleri bakanı Diego Lopez Garrido, Avrupa Komisyonu adına da genişlemeden sorumlu üye Olli Rehn katıldılar.

Türkiye'ye üyelik perspektifi

Lopez Garrido, oturumda yaptığı konuşmada, ülkesinin Türkiye için üyelik perspektifinin açık tutulması taraftarı olduğunu söyledi. İspanyol bakan, AB üyesi olmuş bir Türkiye'nin AB'yi daha da kuvvetlendireceğini, Türkiye'yle yürütülmekte olan müzakerelerin de Türkiye içindeki reform sürecinin vazgeçilmez unsuru olduğunu savundu. İsim vermeden bazı AB üyesi ülkelerin Türkiye politikasını eleştiren Lopez Garrido, Türkiye'ye "eğer Kopenhag kriterlerini yerine getirirse AB üyesi olacağı mesajı gönderilmesi gerektiğini" ifade etti. İspanyol bakan, bugün bu perspektifden uzak olunduğunu, insan hakları alanında eksikler olduğunu, hatta gerilemeler yaşandığını söyledi. DTP hakkındaki kapatma kararı için "kaygı verici" ifadesini kullanan Lopez Garrido, Türkiye'nin siyasi partilerle ilgili yasal mevzuatını Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Venedik Komisyonu kriterleriyle uyumlu hale getirmesi gerektiğini aktardı.

Rehn eksiklere dikkat çekti

Avrupa Komisyonu üyesi Olli Rehn de, son yıllarda gerçekleştirilen reformları övmekle birlikte, temel özgürlükler ve kadın hakları alanlarındaki eksiklere dikkat çekti. Ergenekon davasına değinen Rehn, davanın önemli olduğunu söylemekle birlikte, dava çerçevesinde adil yargılanma hakının güvence altına alınması gerektiğine vurguda bulundu. Rehn, Türkiye'nin demokratik dönüşümünün kolay bir süreç olmadığını, fakat bu sürecin gerek Türkiye gerekse AB'nin çıkarları açısından devam ettirilmesi gerektiğini kaydetti.

Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye raportörü Hollandalı parlamenter Ria Oomen-Ruijten ise karamsar nitelenebilecek bir tablo çizdi. Oomen-Ruijten, "Türkiye'de son yıllarda önemli reformlar gerçekleştirildi ama bugün demokratikleşme sürecinin sona ermekte olduğu endişesi taşıyorum" dedi.

Türkiye'deki reform ve demokratikleşme sürecinin yavaşladığı, Türkiye'nin AB üyelik perspektifinin Avrupa Parlamentosu içindeki en önemli destekçileri olan Yeşiller ve Liberaller tarafından da dile getirildi. Bu iki grup, bir yandan Türkiye'yi eleştirirken, diğer yandan da Türkiye'ye karşı yükümlülüklerini yerine getirmesi için AB'yi göreve çağırıyor.

DTP'nin kapatılmasına eleştiri

Oturumda genel olarak Türkiye'de yeni bir Anayasa, siyasi partiler kanununda değişiklik, seçim barajının düşürülmesi, ifade ve basın özgürlüğünde Avrupa standartlarının yakalanması ve Kürt sorununa barışçıl çözüm gerektiği görüşleri ön plana çıktı. Konuşmacıların büyük çoğunlu Anayasa Mahkemesi'nin DTP'yi kapatma kararını eleştirdi.

Türkiye Şubat ayında bir kez daha Avrupa Parlamentosu gündemine gelecek. Ria Oomen-Ruijten'in hazırladığı yeni Türkiye raporu Parlamento'nun Şubat ayında Strasbourg'da düzenlenecek genel kurul oturumlarında tartışılıp oylamaya sunulacak.


© Deutsche Welle Türkçe

Kayhan Karaca / Strasbourg

Editör: Nihat Halıcı