1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türk ve Alman uzmanlar akıllarını birleştiriyor

15 Temmuz 2011

Türkiye ve Almanya’dan genç araştırmacı ve yöneticiler, Almanya’da ”Likeminds - Ortak Akıllar” adlı bir projeyi hayata geçirmeyi planlıyor. Projenin hedefi uzmanlar arasında geniş bir iletişim ağı kurulması.

https://p.dw.com/p/11vWo
Fotoğraf: Fotolia/Kobes

Türkiye ve Almanya'dan 16 genç uzman, yaklaşık bir hafta boyunca Türk-Alman ilişkileri ve Türkiye’nin Avrupa Birliği süreci ile dış politika ve güvenliğe ilişkin konuları Almanya'da bir araya gelerek masaya yatırdı. Bunun yanı sıra, genç araştırmacı ve yöneticiler, birbirlerini ve ülkeleri daha yakından tanıma fırsatı buldu.

Berlin Avrupa Akademisi ile Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nin işbirliği ve Stuttgart merkezli Robert Bosch Vakfı tarafından hayata geçirilen ”Likeminds (Ortak Akıllar)– Yabancı Uzman İnisiyatifi Programı” genç araştırmacı ve yöneticilerin görüş alışverişinde bulunmalarını ve birbirlerini yakından tanıyarak iletişim ağı kurmalarını hedefliyor.

Medya partnerliğini Deutsche Welle’nin üstlendiği programın ilk aşamasında, farklı mesleklere sahip uzmanlar kendi ülkelerinde yapılan hazırlık toplantılarına katıldı. İkinci aşama olan Almanya buluşmasında ise uzman konukların katıldığı seminerlerin yanı sıra Berlin’in tarihî yerleri ile başbakanlık ve meclis binalarına geziler düzenlendi, Thüringen Eyaleti’nin Erfurt ve Weimar kentileri ziyaret edildi.

Deutsch-Türkisches Austauschprogramm likeminds-german turkish junior expert initiative
Sabancı Üniversitesi'nden Emre HatipoğluFotoğraf: DW

Tartışılan konular

Genç uzmanların Almanya buluşması kapsamında düzenlenen seminerlerde, ağırlıklı olarak Türk - Alman ilişkileri ile Türkiye’nin Avrupa Birliği süreci ve Arap baharı ele alındı.

Türkiye Sanayiciler ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) International Bölümü Sorumlusu Tamer Şen, tartışmaların ”Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecine kaymasından biraz sıkıldığını” belirterek şu değerlendirmede bulundu:

"Ben özellikle Alman politik sistemini daha iyi anlamak istiyordum, Alman ekonomisini daha iyi anlamak istiyordum. Ama maalesef tartışmalar hep Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerine kayıyor. Çünkü Avrupa Birliği’nin en güçlü ülkesi, Fransa ve İngiltere’yle birlikte. Almanya’da ciddi bir Türk nüfus var. İkili ilişkileri konuşmaya başladığınız andan itibaren, bir şekilde üçlü hâle geliyor.”

Tamer Şen, bu değişim programından çok yararlandığını, Almanya’nın siyasi ve kültürel yapısına ilişkin kitaplardan öğrenemeyeceği bazı bilgileri seminerlerdeki kahve arasında veya yemek esnasındaki sohbetlerde edindiğini söylüyor.

Sabancı Üniversitesi Toplumsal ve Siyasal Bilimler Bölümü Misafir Öğretim Üyesi Emre Hatipoğlu da bu program sayesinde Almanya’da Türkiye’nin, Avrupa Birliği’nin ve iç politikanın nasıl tartışıldığını daha iyi anladığını dile getirdi.

Hatipoğlu, Türkiye'nin Almanya’da yakından takip edildiğini belirterek ”On sene öncesine göre Türkiye’yi daha yakından tanıdıklarını söyleyebilirim. Dinamikleri, iç dinamikleri, bazen şehirsel farklılıkların, yani İstanbul ve Ankara arasındaki farkı bile; insanların yaklaşımları, sivil toplumla özel sektör temsilcileri arasındaki farklılıkların gayet farkındalar” şeklinde sözlerini sürdürdü.

Deutsch-Türkisches Austauschprogramm likeminds-german turkish junior expert initiative
Rana İslam da seminer katılımcılarındanFotoğraf: DW

Türkiye buluşması

”Likeminds - Yabancı Uzman İnisiyatifi Programı” kapsamında ayrıca ikili ortak çalışmalar yapılması planlanıyor. Örneğin, Hatipoğlu ile Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği Başkâtibi Katrin Buchholz, önümüzdeki aylarda ”dış politikadaki aktörler” başlığını taşıyan ortak bir inceleme yapacak ve iki ülkenin Ortadoğu politikasını karşılaştıracak. Programın ekim ayında gerçekleşecek olan Türkiye buluşmasında da, araştırmalarıyla ilgili bir sunuş yapacaklar.

İki ülkenin dış politikasına ilişkin tartışmaları ilginç bulduğunu söyleyen Buchholz, ancak Almanya buluşmasında siyaseti etkileyen karşılıklı önyargılardan da söz etmek zorunda kaldıklarını belirtiyor. "Almanya’da uyum ve göçmenlerin veya Türk kökenli Alman vatandaşlarının durumu, hâlâ bir çok kişinin Türkiye’ye bakışını olumsuz yönde etkiliyor" diyen Buchholz, "Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği söz konusu olduğu zaman bu boyutu da konuşmak gerektiğini" söylüyor.

"Türkiye'ye gitme isteğim arttı"

Almanya buluşmasını bir tanışma toplantısı olarak değerlendiren katılımcılar, Türkiye’de bir araya geldiklerinde tartışmaları ve kurdukları arkadaşlıkları derinleştireceklerine inanıyorlar.

Doktora tezini Türkiye ve Avrupa Birliği’nin Ortadoğu politikaları üzerine yazan Rana İslam, "Likeminds" projesinden çıkardığı sonucu "Zaten gelecek yıl Türkiye’ye giderek uzun bir süre kalmayı planlıyordum. Şimdi bu isteğim arttı. Çünkü burada kişisel temaslar kurularak yakınlaşıldı” sözleriyle dile getiriyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Jülide Danışman / Berlin

Editör: Murat Çelikkafa