Türk kökenli adaylara ırkçı mektup

Almanya'da aşırı sağcı Nasyonal Demokrat Parti'nin göçmen kökenli politikacılara yönelik girişimi seçim kampanyalarına gölge düşürdü. Nasyonal Demokrat Parti (NPD), Türk kökenli milli takım oyuncusu Mesut Özil’e sözlü saldırıda bulunmasının ardından, şimdi de göçmen kökenli bazı politikacılara ırkçı söylemler içeren mektuplar gönderdi.

Mutlu: Özel adresime gönderilmesi çok ciddi

Berlin Eyalet Meclisi Birlik 90/Yeşiller Partisi Milletvekili ve seçimlerde aday olan Özcan Mutlu da bu mektubu alan siyasetçiler arasında bulunuyor. Mektubu geçen cumartesi günü evinin posta kutusunda bulduğunu söyleyen Mutlu, bunun özel adresine gönderilmiş olmasının çok ciddi bir olay olduğunu dile getirdi. Mektup, ”yabancıların ülkelerine geri gönderilmelerini düzenleyen kurallar”ı içeriyor. Mutlu, mektubun içeriğini şu sözlerle aktardı: ”Mektubun içeriğinde; 'kriminal yabancıların acilen yurtdışı edilmeleri gerekiyor, vatanlarına geri dönmelidirler' deniyor. Onun haricinde Almanya’da yasal oturma hakkı olan insanların üç ay içinde Almanya’yı terk etmeleri gerekecektir ve zamanla vatanlarına geri gönderilecektir deniyor. Ve Alman sosyal sisteminden uzaklaştırılmalıdırlar deniyor.”

Amaç ürkütmek

Özcan Mutlu, Nasyonal Demokrat Parti Berlin Eyalet Teşkilat Başkanı Jörg Haehnel’in imzasını taşıyan mektuba resmi bir yazı süsü verildiğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: ”Türkiyeli bir vatandaş Almanca’yı ve devlet dairelerinin dilini pek anlamayan bir vatandaş bu yazıyı gördüğünde haklı olarak endişelenecektir, haklı olarak korkacaktır. Zaten amaç da bu; amaç insanları korkutmak, insanları tehdit etmek.”

Almanya göçmenlerin de ülkesi

Aynı mektubu alan Sol Parti’den Berlin milletvekili adayı Figen İzgin de mektubu ilk okuduğunda şaşırdığını ve ürktüğünü ifade etti: "Benim ilk düşüncem şu oldu: Bu mektubun yollanması ile bize söylenmek istenen; 'burası bizim ülkemiz, size zaten aslında burada tahammül ediliyor. Gitmenizi istiyoruz. Bırakın politikayı biz yapalım. Siz karışmayın.' Benim düşüncemi sorarsanız; burası göçmenlerin ülkesi, Almanların ülkesi, benim ülkem. Ben 30 yıldır bu ülkede yaşıyorum, ben bu ülkede iki çocuk dünyaya getirdim, onları burada büyüttüm, ben Türkiyeli olduğum kadar buralıyım da.”

Aynı mektubu alan bazı Türk kökenli siyasetçiler ise böyle tehdit mektuplarının kamuya yansıması sonucu Nasyonal Demokrat Parti’nin hedefine ulaştığını, bu şekilde sesini duyurduğunu savundu.

Soruşturma başlatıldı

Nasyonal Demokrat Parti Berlin Teşkilatı’nın bu mektubu gönderdiğini onaylamasının ardından, Berlin Savcılığı Teşkilat Başkanı Haehnel hakkında soruşturma başlattı. Mektubun ”halk arasında nefret duyguları uyandırıp uyandırmadığı” inceleniyor.

NPD'nin kapatılma tartışmaları

Aşırı sağcı Nasyonal Demokrat Parti’nin söz konusu mektubu göndermesi, Almanya’da partinin kapatılması tartışmalarını da yeniden gündeme getirdi. Federal Alman Meclisi İçişleri Komisyonu Başkanı Sebastian Edathy, "Kölner Stadt Anzeiger” gazetesine yaptığı açıklamada, partinin kapatılması gerektiğini belirtti. Sosyal Demokrat Partili Edathy, bu mektubun Nasyonal Demokrat Parti’nin ırkçı tutumunun bir kanıtı olduğunu kaydetti.

Partinin kapatılmasından yana olduğunu vurgulayan Sol Partili milletvekili adayı Figen İzgin ise ancak aşırı sağcılıkla mücadele için bunun tek başına yeterli olmayacağı görüşünde. İzgin, "sağ düşünce var olduktan sonra bugün partiyi kapatırsınız, yarın öbür gün giderler, başka bir isim altında yeni bir parti açarlar. Sorunun, bu duruma gelmesinin nedenlerinin iyi araştırılması lâzım. Bu ülkede neden her geçen sene bunlara yakın olanların sayısı yükseliyor? Bu sorunun cevabının araştırılması lâzım ve bunun karşısında politikalar üretilmesi gerekiyor. Yani NPD’nin yasaklanması yeterli gelmez" dedi.

Haber: Jülide Danışman

Editör: Hülya Köylü