1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Suriyeli mültecilerin soğukla savaşı

28 Ekim 2014

Kışa girerken Suriyeli mültecilerin durumu daha da zorlaşıyor. Yardım kuruluşları, mültecilere yardım çalışmalarına uluslararası desteğin güçlendirilmesini talep ediyor.

https://p.dw.com/p/1DdAR
Fotoğraf: Reuters/Murad Sezer

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği verilerine göre, Suriye'deki iç savaş nedeniyle komşu ülkelere sığınan Suriyelilerin sayısı üç milyonu aştı. Altı buçuk milyon kişi de ülke içinde yer değiştirmek zorunda kaldı. Mülteciler arasında altı milyon çocuk bulunuyor. Kısa süre öncesine kadar Suriye'den mültecileri kabul eden Irak'ta da patlak veren krizler insanları evlerinden ediyor. Almanya Kalkınma Bakanı Gerd Müller, yüzyılın felaketiyle karşı karşıya olunduğunu ve IŞİD terörü nedeniyle bu felaketin büyüyerek devam ettiğini vurgulayarak şunları söyledi:

“Bu konu gündemde kalacak. Avrupa ülkeleri ve devletleri olarak biz orada daha güçlü bir angajman göstermezsek bu mülteci krizi çok daha büyük bir boyutta Avrupa'ya, Almanya'ya, Fransa'ya, bizim ülkelerimize taşınacak. Bu nedenle hayatta kalmalarını güvenceye almak, ama aynı zamanda özellikle de gençler ve çocuklara perspektif sunmak zorundayız.”

'Ölümlere izin verilemez'

Kışın yaklaştığına ve pek çok mülteci kampının kış şartlarına yeterince hazırlıklı olmadığına dikkat çeken Müller, ”Yağışlar başladı. Yakında havalar soğuyacak ve ölümler yaşanmaya başlayacaktır” diye konuştu. Kamplarda hiç kimsenin donmasına, açlık ya da susuzluktan ölmesine izin verilemeyeceğini belirten Müller, mültecilere ek 100 milyon euro yardım sözü verdi. Almanya 2012 yılından bu yana Suriyeli mülteciler için 632 milyon euroluk yardım yaptı. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin hesaplamalarına göre toplamda 3 milyar 750 milyon dolarlık yardıma ihtiyaç var. Almanya Kalkınma Bakanı, mültecilerin kışı geçirebilmeleri için Avrupa'nın bir milyar euro yardım yapması gerektiğini vurguladı.

BM çocuklara yardım kuruluşu UNICEF'in Ortadoğu Bölge Direktörü Maria Calivis ise sadece mültecilerin değil, mültecilere kapılarını açan ülkelerin de bir krizle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti:

Zaatari Flüchtlingslager in Jordanien
Ürdün'deki Zatari mülteci kampıFotoğraf: Guy Degen

“Krizin başlangıcından dört yıl sonra gerek mülteciler, gerekse onlara kapılarını açan Lübnan, Ürdün, Türkiye ve Irak'ta yoksulluk ve kırılganlık arttı. Özellikle de aileler yoksullaştı. Bir örnek vermek gerekirse: Ürdün'de Suriyeli bir nineyle 11 torununu yanına alan bir aile, iki yıl sonra tüm tasarruflarını tüketmiş oldu. Lübnan'ın Bekaa Vadisi'ndeki bölgeler, mültecilerin getirdiği ek yük nedeniyle yaz aylarında ciddi su sıkıntısı yaşadı.”

'Uzun vadeli planlama gerekli'

Kalkınma kuruluşları da durumun ciddiyetine dikkat çekiyor. Alman Sivil Toplum Kuruluşları Kalkınma Yardımları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Mathias Mogge, insani yardım sisteminin yeterince finanse edilmediğini vurgulayarak, ülkelerin mali yardım vaatlerinin çok kısa vadeli olarak geldiğini ve bu nedenle uzun vadeli projeler geliştirilmesinin ya da mültecileri kabul eden yerel yönetimlerin desteklenmesinin zorlaştığını belirtti.

Dünya Açlık Yardımı (Welthungerhilfe) adlı Alman sivil toplum örgütünün Ortadoğu direktörü Ton van Zutphen ise durumda önümüzdeki beş ila on yıl içinde önemli bir iyileşme olmayacağına dikkat çekerek “Bu nedenle daha uzun vadeli planlama yapılmalı. Ama şu anki öncelik mülteci barınaklarının kış için dayanıklı hale getirilmesi, insanlara kışlık kıyafet ve battaniye sağlanması” diye konuştu.

© Deutsche Welle Türkçe

Bettina Marx