1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

240811 Interview Lüders Syrien

25 Ağustos 2011

Aleviler, Sünniler ve Hrıstiyanlar mevcut yönetime nasıl yaklaşıyor? Uluslararası toplum askerî müdahale seçeneğini gündeme getirir mi? Uzmanlar Deutsche Welle'ye değerlendirdi.

https://p.dw.com/p/12NDg
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Muhalif göstericilere şiddetle karşılık veren Suriye yönetimine karşı uluslararası baskı artıyor. AB, Esad rejimine yönelik yaptırımlara bir halka daha ekleyerek 15 Suriyeli yetkiliyi daha yaptırım listesine dahil etti. AB'nin Suriye'den petrol ithalatına yasak kararını ise önümüzdeki hafta açıklaması bekleniyor.

ABD ve AB ülkelerinin ek yaptırımlar için hazırladığı taslak bugün BM Güvenlik Konseyi'nde görüşülecek. Taslak, Beşar Esad, kardeşi Mahir ve 20'yi aşkın hükümet mensubunun yurtdışındaki para ve mal varlıklarının dondurulmasını, bu kişilere seyahat yasağı getirilmesini ve Suriye’ye silah ambargosu uygulanmasını içeriyor. Ancak yaptırımların ne kadar etkili olabileceği tartışmalı. Esad, gerek halk arasında gerekse ordu ve istihbaratta önemli desteğe sahip.

Almanya’nın önde gelen Ortadoğu uzmanlarından Michael Lüders, Esad’ın konumunu şöyle değerlendiriyor: “Esad Suriye ordusunda hâlâ çok güçlü bir konuma sahip. Suriye dinî bir azınlığın, Alevilerin kontrolünde ve ordu yönetiminin tümü, yaklaşık yüzde 95'i Aleviler’den oluşuyor.  Orduda üst düzey konumda bulunan, gerek maddi, gerekse siyasî açıdan pek çok ayrıcalığa sahip olan kişilerin Beşar Esad’a sadakatten vazgeçmeleri için hiçbir neden yok. Geçtiğimiz haftalarda Esad rejiminden kopan ordu mensupları daha çok rütbesiz, Sünni askerlerdi.“

Suriye lideri Beşar Esad
Suriye lideri Beşar EsadFotoğraf: dapd


2 binden fazla kişi öldü


Birleşmiş Milletler’in verilerine göre Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a karşı gösterilerin başladığı Mart ayı ortasından bu yana 2 binden fazla kişi öldü, yaklaşık yüz yirmi bin kişi de gözaltına alındı. Ve Suriye yönetimi tanklarını muhaliflerin üzerine sürmeye devam ediyor. Bu nedenle  Batı'nın gözü güvenlik güçlerinin üzerinde. AB'nin yaptırım listesine son olarak eklediği 15 kişinin çoğu yüksek rütbeli askerler ile istihbaratçılardan oluşuyor.

Michael Lüders, Suriye'de güvenlik ve istihbarat birimlerinin rolü ile ilgili, “Suriye'de prensipte 12 ila 15 gizli servis bulunuyor. Bu gizli servisler hem birbirlerini hem orduyu hem de halkı denetliyorlar. Bu, devlet erkinin bir parçası ve güvenlik güçlerinde çoğunluğu yine Aleviler oluşturuyor. Yani gerçekten de biraz ensest bir sistem. Alevi değilseniz yönetici pozisyonuna gelmeniz neredeyse imkânsız. Aleviler sonuna kadar Beşar Esad’ın tarafında olacaklardır. Çünkü kaybedecekleri çok şeyleri var" şeklinde konuşuyor.

Ortadoğu uzmanı Michael Lüders
Ortadoğu uzmanı Michael LüdersFotoğraf: picture-alliance/ ZB


Askerî müdahaleye sıcak bakılmıyor

Bu arada Suriyeli muhaliflerin Esad rejimine karşı mücadelede uluslararası topluluktan beklentileri artıyor. Alman Die Zeit gazetesi, Suriyeli muhaliflerin ilk kez Batı'dan, Humus kenti üzerinde uçuşa yasak bölge oluşturulmasını istediklerini bildirdi. Suriyeli muhalifler şimdiye kadar dışarıdan müdahaleyi reddeden bir tutum sergilemişti. Ortadoğu uzmanı Lüders, Suriye’de devrim hareketinin güç bir safhada olduğunu belirtiyor: “ Beşar Esad’a halk arasında hâlâ büyük destek var. Özellikle de başta Hrıstiyanlar olmak üzere dini azınlıklar. Ancak nüfuz sahibi Sünni tüccarlar ya da Sünni orta sınıf da Esad’ın yanında. Çünkü Esad'ın devrilmesi halinde Suriye’nin de Irak gibi kaosa sürüklenmesinden, kan dökülmesinden korkuyorlar. Bu da Beşar Esad’a yarıyor tabii ki.“  

Libya'dan farklı olarak Suriye konusunda uluslararası arenada askerî müdahale seçeneğine kimse sıcak bakmıyor. Michael Lüders, böyle bir seçeneğin gündeme gelmeyeceğini belirtiyor ve BM Güvenlik Konseyi’nin yapısına işaret ediyor.

Lüders, “Hayır. Askerî müdahale yönünde hiçbir işaret yok. Rusya ve Çin buna asla izin vermez. Çünkü Suriye onların Arap dünyasındaki tek müttefiği. Ayrıca Batı’nın Arap dünyasının tamamında etkili olmasını, kendilerinden daha fazla sempati kazanmasını da istemiyorlar" ifadelerini kullanıyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Deniz Eğilmez (DW/Ajanslar)

Editör: Beklan Kulaksızoğlu