1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Spor dünyasında doping tartışması

Hanspeter Detmer24 Mart 2005

Atina Olimpiyat Oyunları’nda toplam 23 doping yaptığı belirlenmişti. Hatta pek çok sporcu bu yüzden madalyasını bu yüzden iade etmek zorunda kaldı. Yunan Olimpiyat Komitesi’nin son olarak Costas Kenteris ve Katerina Thanou’yu aklayan kararı, doping tartışmalarının yeniden gündeme gelmesine neden oldu...

https://p.dw.com/p/Aab2
Atina Olimpiyatları'ndan sonra doping kontrolleri sıkılaştırıldı.
Atina Olimpiyatları'ndan sonra doping kontrolleri sıkılaştırıldı.Fotoğraf: AP

Alman Milli Anti Doping Ajansı’nın (NADA) verilerine göre, 2004 yılında kontrolden geçirilen 8 bin 885 sporcudan binde 8’i dopingli çıktı. Teste tabi tutulanlar arasında, doping kullanma oranının yüksekliğiyle bilinen vücut geliştiricilerin de olmasına rağmen genel oranın düşük kalması, “Acaba dopingli sporcu, kendini gizleyebilmek için yeni yöntemler mi geliştirdi” sorusunu gündeme getirdi. Ancak bu görüşe karşı çıkan doping konusunda uzman Prof. Dr. Klaus Müller, “Her türlü dopingi tesbit etme imkanımız var. Daha önce bilinmeyen maddeler bile kısa zamanda kanıtlanıp yasaklanıyor” diyor.

Anabolika, doping yapmak isteyen sporcuların başvurduğu maddeler arasında ilk sırada yer alıyor. Köln Spor Yüksek Okulu bünyesinde yer alan Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) Doping Laboratuvarı’nın yöneticisi Prof. Dr. Wilhelm Schaenzer, bu maddenin Atina Olimpiyatları’ndaki doping olaylarında da rastlandığını kaydederek şunları söyledi:

“Özellikle Doğu Avrupa’dan gelen atletlerin olimpiyatlar öncesi bu doping maddesini kullandığı anlaşıldı. Hazırlık çalışmalarında dopinge başvuran atletlerin, Olimpiyatlar yaklaşırken anabolikayı almayı kestikleri ortaya çıkmıştı. Ancak Atina’da kullanılan gelişmiş kontrol teknolojisi dopingci atletleri ortaya çıkardı. Demek ki kontrol standartlarını dünyanın her yerinde Dünya Anti-Doping Ajansı’nın (WADA) belirlediği düzeye çekmeliyiz.”

Uyuşturucu kullanımı

Prof. Wilhelm Schaenzer, son dönemde tartışılan gen dopingi ihtimalini de değinerek “Şahsen gen dopinginin uzun vadede bir sorun haline gelebileceğini, ancak şimdilik bir sorun oluşturmadığını düşünüyorum” saptamasında bulunuyor. Doping maddeleri arasında EPO, son yıllarda gazete manşetlerinden inmezken, bazı sporcuların esrar ve haşhaşa yönelmesi yeni bir eğilim olarak değerlendiriliyor.

Sporcunun uyuşturucuyla müsabakaya katılmasının dopingden çok bir toplumsal mesele olduğunu savunan Alman Milli Anti Doping Ajansı’nın (NADA) genel müdürü Dr. Roland Augustin ise bu konuda “Almanya’da 8 esrar vakasına yaptırım uyguladık, 11 vakada ise yalnızca sporcunun bu konuda eğitilmesine dönük önlemler almakla yetindik. Son zamanlarda özellikle ‘hafif’ sınıfında değerlendirilen uyuşturucuya yönelme gözlüyoruz. Ancak bu eğilimin alacağı boyutları kestirebilmememiz mümkün değil” dedi.