1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Soykırımı inkar' girişimi kaygısı

Ayhan Şimşek/DW16 Nisan 2007

Başbakan Erdoğan'ın Alman meslektaşı Merkel ile görüşmesinde ele alınan önemli bir konu, AB'nin ‘soykırımın inkarını’ cezalandırmak amacıyla yaptığı yasal hazırlıklar oldu. AB Dönem Başkanı Almanya’nın girişimiyle bu konuda hazırlanan çerçeve taslak, 19-20 Nisan tarihlerinde AB ülkelerinin içişleri ve adalet bakanlarınca ele alınacak.

https://p.dw.com/p/AZPx
Soykırımın inkarına bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilmesi öngörülüyor.
Soykırımın inkarına bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilmesi öngörülüyor.Fotoğraf: AP

Avrupa Birliği, ırkçılık ve yabancı düşmanlığıyla mücadele kapsamında tüm Avrupa’da ‘soykırımın inkarını’ cezalandırmaya hazırlanıyor. Avrupa Birliği Dönem Başkanı Almanya’nın girişimiyle hazırlanan 'ırkçılık ve yabancı düşmanlığıyla mücadele çerçeve karar', tüm üye ülkelerde soykırımın inkarına bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilmesini öngörüyor.

Taslağın çıkış noktası antisemitizm ile mücadele ve Yahudi soykırımının inkarının cezalandırılması. Ankara’nın endişesi ise Avrupa’daki Türkiye karşıtlarının bu yeni süreci kullanarak tartışmalı Ermeni soykırımı iddialarını da bu kapsama dahil etmesi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Alman meslektaşı Angela Merkel ile görüşmesinde bu hassasiyetini iletirken, ileride ülkeler arasında oluşabilecek anlaşmazlıkların engellenmesi için, hazırlanmakta olan çerçeve kararda Türkiye’nin görüşlerinin de dikkate alınmasını istedi. Merkel ise taslağı büyük bir sorumluluk içinde hazırladıklarını ifade ederken, bunun “kesinlikle Türkiye’ye karşı bir girişim olmadığını” vurguladı.

Ankara: "BM Sözleşmesi'ne atıfta bulunulsun"

Türkiye’nin öncelikli talebini, Avrupa Birliği tarafından hazırlanacak metinde soykırımın tanımının 1948 yılında kabul edilen Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunu Önleme Sözleşmesi'ne atıfta bulunulması oluşturuyor. Türkiye de bu sözleşmeye taraf bulunuyor.

Alman yetkililer ise hazırlanan taslak metinde Ankara’nın bu beklentisinin karşılandığı görüşünde. Taslakta soykırımın tanımı konusunda, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni kuran Roma Statüsü'nün 6. maddesine atıf yapılıyor. Yetkililere göre her iki metinde de soykırım tanımı aynı şekilde.

Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği Sözcüsü Klemens Semtner, Deutsche Welle’nin sorularını yanıtlarken, hazırlanmakta olan çerçeve kararın temel amacının Avrupa’da ırkçılık ve yabancı düşmanlığı ile mücadele olduğunu vurguladı.

"Tarihsel olaylar sıralanmıyor"

Semtner, Türkiye’nin 1915 Ermeni olayları konusundaki hassasiyeti için şunları söyledi: “Şunun altını çizmek önem taşıyor: Çerçeve kararda hangi olayın soykırım olarak tanımlanıp tanımlanmayacağı yer almıyor. Ayrıca burada tek tek tarihsel olaylar da sıralanmıyor.”

Almanya’nın hazırlamakta olduğu taslak, ‘soykırımın inkarını’ cezalandırmayı öngörürken, ifade özgürlüğü ve akademik özgürlük konularında da tartışma yaratıyor. Avrupa Birliği üyesi bir çok ülkede liberal hukuk anlayışı, ifade özgürlüğünü geniş bir şekilde yorumlarken, ‘inkar suçu’ gibi bir cezalandırmaya sahip bulunmuyor.

Ancak Alman sözcüye göre, yasanın önemli bir özelliği bu özgürlükleri sınarlamayacak olması: “Türkiye ile ilgili tartışmalar bakımından üzerinde durulması gereken bir diğer konu daha var. Mevcut taslak, yani kabul edilmesi öngörülen çerçeve karar, düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlamayacak. Çünkü bu karar sadece şiddet çağrısında bulunan ve nefreti körükleyen eylem ve açıklamaların cezalandırılmasını öngörüyor. Yani bilim adamlarının sunuşları ve siyasi açıklamalar normal koşullarda bu kapsama girmiyor.”