1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Sarkozy’den Türkiye’ye AB darbesi

Duygu Leloğlu/Brüksel25 Haziran 2007

AB Dönem Başkanı Almanya'nın Türkiye ile yarın müzakereleri başlatmak istediği istatistik ve mali kontrol fasıllarına onay çıkarken, Fransa, ekonomik ve parasal politika faslının açılışını engelledi.

https://p.dw.com/p/B3CU
Ankara ile üç yerine iki başlık açılıyor.
Ankara ile üç yerine iki başlık açılıyor.Fotoğraf: AP

AB Daimi Temsilciler Komitesi (COREPER), Türkiye ile istatistik ve mali kontrol fasıllarının müzakerelere açılmasını onayladı. Böylece yarınki Hükümetler Arası Konferans'ta (HAK) Fransa'nın itiraz ettiği ekonomik ve parasal politika faslının açılmaması kesinlik kazandı.

Güney Kıbrıs'ı arkasına alan Fransa, Türkiye'nin üyelik süreci kapsamındaki en önemli başlıklardan biri olan 'Avrupa Ekonomi ve Para Politikası' (EMU) faslını veto etti. Fransa'nın çiçeği burnundaki Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin Türkiye-Avrupa Birliği ile olan ilişkilerini engelleme yönündeki ilk darbesi, ülkenin önümüzdeki dönemde girişimlerinin artarak devam edeceğini göstermiş oldu.

Sarkozy engeli yüzünden Ankara ile üç yerine, 'İstatistik' ve 'Mali Kontrol'den' oluşan iki fasılda müzakerelere başlanabilecek. Fransa, Türkiye'nin bir gün AB üyesi olabileceği izlenimini vermemek için, Ankara ile birliğin en önemli konularından birini oluşturan, 'Ekonomi ve Para Birliği Politikasındaki' müzakerelere başlanmasını veto etti. İşte bu nedenle AB'nin Daimi Temsilcileri bugün yaptıkları toplantıda, sadece 'İstatistik' ve 'Mali Kontrol' fasıllarında müzakerelerin başlatılmasına onay verdi.

Türkiye ile aynı zamanda müzakerelere başlayan Hırvatistan ile ise altı başlıkta müzakerelerin açılması kararlaştırıldı.

Ilımlı mesajın ardından darbe

AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Oli Rehn'in sözcüsü Kristina Nagy, Fransa'nın engelini, “Üye devletlere biraz daha zaman gerektiği anlaşılıyor“ sözleriyle yorumladı. Veto edilen fasılda müzakerelerin başlatılması için bütün hazırlıkların tamamlandığını hatırlatan Nagy, üye ülkelerin yetkisine giren bir konuda ise yorum yapamayacağını sözlerine ekledi.

Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, Türkiye'nin AB'de yeri olmadığını düşünüyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, Türkiye'nin AB'de yeri olmadığını düşünüyor.Fotoğraf: picture alliance/dpa

Fransa'nın tavrı, ülkenin önümüzdeki dönemde Türkiye'nin üyelik sürecini engellemeye devam edeceğinin ilk işareti olarak algılandı. Oysa, Fransa'nın yeni Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Brüksel'e gerçekleştirdiği ilk resmi ziyareti sırasında, Ankara'nın üyelik sürecini şimdilik engellemeyeceğini söyleyerek, önceliğinin AB'nin yeni anlaşmasının bir an önce yürürlüğe sokulması olacağına dikkati çekti. Sarkozy'nin vakit kaybetmemesi ise Fransa'nın bundan sonraki tutumunu bütün açıklığı ile ortaya koymuş oldu.

Babacan toplantılara katılacak

Buna rağmen Türkiye, AB sürecinde kararlı olduğunu göstermeye niyetli görünüyor. İşte bu nedenle müzakerelerin açılışına, Türkiye'yi temsilen baş müzakereci ve Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan katılacak. AB diplomatik kaynakları, bakanlar düzeyinde gerçekleştilirecek toplantılara ilişkin ise “Eğer üç başlık açılsaydı, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ü Brüksel'e bekliyorduk“ yorumunu yapıyorlar. Yarın sabah onbir buçukta başlayacak müzakerelerin hemen ardından Türkiye ve AB tarafının öğle saatlerinde ortak bir basın toplantısı yapması bekleniyor.

Türkiye ile altı ay içerisinde sadece iki başlığın açılabilmesi, Ankara ile iki ila dört başlıkta müzakerelerin başlatılmasını hedefleyen Almanya'nın bu hedefini gerçekleştirmiş olduğu anlamına geliyor. Ancak Almanların, Avrupa Komisyonu'nun üzerinde hazırlığı tamamlanan fasılları, birlik içinde tartışmalara neden olmaması için, masaya bile taşımaması ise, dikkat çekiciydi.

Portekiz’in politikası ne olacak?

AB dönem başkanlığını 1 Temmuz'da devralacak olan Portekiz'in ise nasıl bir rota izleyeceği şimdilik merak konusu. Portekiz'in, Türkiye'nin üyeliğine destek vermesine rağmen, Aralık ayına kadar önceliğini AB'nde iç ve yapısal reformları gerçekleştirecek 'Reform Anlaşmasına' vermesi bekleniyor.

Nitekim birliğin 27 ülkesini, önümüzdeki altı ay boyunca bu anlaşmanın detayları üzerinde uzlaşmak için, zorlu bir müzakere süreci bekliyor. Bununla birlikte, Türkiye'deki seçim sürecinin hemen ardından sonbaharda, Avrupa Komisyonu'nun Türkiye'nin İlerleme Raporu'nu açıklamasının hemen ardından, ülkenin tam üyelik konusu Brüksel gündemine tekrar oturacağa benziyor.