1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

''Sarışın, hırslı ve tehlikeli''

17 Ocak 2011

Fransa'daki aşırı sağcı partinin yeni lideri Marine Le Pen’in, 2012 yılında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Nicolas Sarkozy’nin en büyük rakibi olacağı tahmin ediliyor.

https://p.dw.com/p/zymL
Marine Le Pen
Marine Le PenFotoğraf: AP

Hafta sonundan itibaren Fransız aşırı sağcı partinin yeni yüzü, ''sarşın, hırslı ve tehlikeli'' olarak da nitelendirilen Marine Le Pen oldu. Fransa'nın Tours şehrinde yapılan parti kongresinde, aşırı sağcı Milli Cephe (Front National) partisinin yeni lideri 42 yaşındaki, avukat ve üç çocuk annesi Marine Le Pen seçildi. Bayan Le Pen 22 bin parti üyesinin oy kullandığı seçimde, oyların üçte ikisinden fazlasını alarak, daha sağcı çevreler tarafından desteklenen tek rakibi Bruno Gollnisch’i açık arayla geride bıraktı. Siyah bir takım elbiseyle podyuma çıkarak parti üyelerini selamlayan Marine Le Pen, aile geleneğine uyarak zafer işareti de yaptı.

Le Pen'lerin yabancı karşıtı politikaları

Marine Le Pen'in babası Jean-Marie Le Pen'in yabancı karşıtı politikalarını sürdürmesi bekleniyor.
Marine Le Pen'in babası Jean-Marie Le Pen'in yabancı karşıtı politikalarını sürdürmesi bekleniyor.Fotoğraf: AP

Bayan Le Pen, koltuğu, partinin kurucusu ve yaklaşık 35 yıllık başkanı, 82 yaşındaki babası Jean-Marie Le Pen’den resmî olarak devraldı. Marine Le Pen’in zaferini, bayrağı kızına teslim eden baba Le Pen açıklamayı tercih etti.

Partininin yeni başkanı ve Avrupa Parlamentosu milletvekili Marine Le Pen de babası gibi azimli, kararlı ve mücadeleci bir yapıya sahip. Marine Le Pen’in, babasının yabancı düşmanı ve Avrupa üst kimliği karşıtı politikalarını aynen sürdürmesi bekleniyor. Tabii bazı farklar da yok değil. Bayan Le Pen, daha ılımlı bir dil kullanıyor ve yabancı düşmanlığı politikalarında dümeni daha çok Müslümanlara çeviriyor. Marine Le Pen, kısa bir süre önce, sokakalarda namaz kılanları İkinci Dünya Savaşı'ndaki Nazi birliğine benzeterek Fransa'da şiddetli tartışmalara yol açmıştı. Hassas olduğu her iki konuyu da parti kongresindeki konuşmasında dile getiren Bayan Le Pen, sözü Tunus ve Cezayir’de yaşanan gerginliklere de getirdi:

''Korkarım ki, hâlihazırda Afrika’nın Mağrip Bölgesi’nde yaşananların ceremesini ileride bizler çekeceğiz. Çünkü Avrupa, göçmen akışını kontrol edecek bir düzeyde değil. Zira Avrupa sınırlarının büyük bir kevgirden farkı yok.''

Bayan Le Pen'in hedefleri

Aşırı sağcı Milli Cephe’nin yeni başkanı, iktidara gelmesi halinde Fransa'nın sınırlarını tekrar kapatmayı, Avrupa’nın ortak para birimi euroyu kaldırmayı, işsiz göçmenleri ülkelerine geri göndermeyi ve idam cezasını geri getirmeyi hedefliyor. Ancak bu tasarılarını, kamuoyuna dikkatli ve diplomatik bir şekilde yansıtmayı tercih ediyor. Zira Le Pen’in en büyük hedefi, merkez sağın hayal kırklığına uğramış seçmenlerinin kalbini kazanmak ve Milli Cephe Partisi'nin seçmen sayısını yükseltmek. Ülkede yapılan araştırmalar şimdiden her üç Sarkozy seçmeninden birinin Le Pen’e duyduğu sempatiyi açıkça ortaya koyuyor. Marine Le Pen’in en büyük hedefi 2012 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde mutlaka ikinci tura kalmak. Bunu partisinin başına gelir gelmez şu sözlerle açıkladı:

''Bizim politik ailemizin cumhurbaşkanı adayı olabilmem için, her ne kadar parti komitesinin güven beyanına ihtayıcım olsa da, artık Milli Cephe partisinin başkanı olduğuma göre sanırım bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerine de otomatik olarak adayım.''

"Sarkozy'yi zorlayacak rakip"

Marine Le Pen'in Sarkazoy için dişli bir rakip olacağı tahmin ediliyor
Marine Le Pen'in Sarkazoy için dişli bir rakip olacağı tahmin ediliyorFotoğraf: AP

Son yıllarda oy oranı düşen Milli Cephe'nin, uzun bir süredir parti başkan yardımcılığını yürüten Marine Le Pen'in daha fazla ön plana çıkması ve babasına oranla daha ılımlı söylemler geliştirmesi sonucu popülaritesinde tekrar artış gözleniyor. Son anketler, Fransızların yüzde 22'sinin Milli Cephe'ye sempatiyle baktığını gösteriyor. Bu oran, Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin muhafazakâr iktidar partisi Halk Hareketi Birliği'nin (UMP) sempatizanları arasında ise yüzde 30'un üzerine çıkıyor.

Siyasi gözlemciler, Marine Le Pen'in aşırı sağın oylarını artırmasının en fazla, gelecek cumhurbaşkanlığı seçimlerinde merkez sağın lideri Nicolas Sarkozy için tehdit oluşturacağı görüşünde. Seçmenlerinin bir kısmını kaybeden Sarkozy’nin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci tura kalamaması halinde Le Pen’in kazanması, yüksek bir ihtimal olarak görülüyor.

Sarkozy, geçen seçimde, aşırı sağ seçmenin oylarını alabilmek için kaçak göçle mücadele, asayiş ve Türkiye'nin AB üyeliğine karşıt politikaları ön plana çıkartmıştı.


© Deutsche Welle Türkçe

Anne Christine Heckmann / Çeviren: Başak Demir

Editör: Murat Çelikkafa