1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Saldırı intihar eylemi

Ayhan Şimşek/DW, Ajanslar23 Mayıs 2007

Ankara’da Salı akşamı meydana gelen patlamanın intihar saldırısı olduğu resmi makamlarca doğrulandı. Ankara Valisi Önal, saldırıyı gerçekleştiren kişinin kimliğiyle ilgili açıklama yaptı, ancak örgüt bağlantısının henüz kesinleşmediğini vurguladı. Saldırının arkasında PKK’nın bulunduğuna dair iddialara ilişkin olarak uzmanlar değerlendirmelerde bulundu.

https://p.dw.com/p/Anpz
Son verilere göre saldırıda altı kişi öldü, 91 kişi yaralandı.
Son verilere göre saldırıda altı kişi öldü, 91 kişi yaralandı.Fotoğraf: AP

Ulus Anafartalar Çarşısı’nda Salı akşamı meydana gelen patlamanın üzerinden 24 saat geçmeden Ankara Valisi Kemal Önal, saldırıyı gerçekleştirği sanılan kişiyle ilgili kamuoyuna bilgi verdi.

Başbakanlık'ta Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün başkanlığında gerçekleştirilen terörle mücadele konulu toplantının ardından yaptığı açıklamada Önal, meydana gelen patlamanın, 1979 doğumlu, Sivas Zara nüfusuna kayıtlı Güven Akkuş'un üzerinde bulunan plastik patlayıcının patlaması sonucu meydana geldiğinin tespit edildiğini bildirdi; saldırıda altı kişinin hayatını kaybettiğini, 91 kişinin de yaralandığı belirtti.

Saldırının IDEF-2007 Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı resepsiyonuna yönelik olduğuna dair iddialara ilişkin olarak bunların şimdilik sadece varsayım olduğunu vurgulayan Vali Önal, Ankara'da saldırıyı gerçekleştiren Güven Akkuş adlı kişinin örgüt üyeliği bağlantısının henüz tespit edilemediğini söyledi.

Plastik patlayıcının tipinin A-4 olma ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğunu, üzerinde kimyasal analizlerin devam ettiğini bildiren Önel, eylemin, patlayıcının cinsi ve eylem şekli itibariyle PKK’nın kullandığı malzeme ve metodlarla örtüştüğünün anlaşıldığını ifade etti.

"PKK'da strateji değişikliği"

Nitekim bombalı saldırıyı değerlendiren güvenlik uzmanları da ilk ipuçlarının saldırının arkasında PKK örgütünün bulunduğunu gösterdiğini vurgulamıştı.

Terörle mücadele uzmanı Ercan Çitlioğlu, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Güneydoğu’daki operasyonları sonrasında sıkışan PKK’nın, aylar öncesinde strateji değişikliğine gittiğini ve kent merkezlerinde eylemlere hazırlandığını söyledi: “Ankara’da meydana gelen saldırının arkasında PKK’nın olduğuna ilişkin çok ciddi birtakım veriler var. Çünkü PKK’nın bir yıl öncesinden başlayarak taktik değişikliklere gideceğine ilişkin istihbarati bilgiler vardı. Bu bilgiler daha ziyade, metropol kentlerde, sivil hedeflere yönelik kıyıcı eylemlere girişebilecekleri yönündeydi. Bununla ilgili olarak, hem kent yaşamına alışkın hem de kentlerde ayırt edilmesi mümkün olmayan birtakım militanları metropol kentlerde konuşlandırdı. Ve bunlara da aynı zamanda C-4 ve A-4 tipi plastik patlayıcı stoku yaptığı, güvenlik güçlerine ulaşan istihbarati bilgiler arasında yer alıyordu.”

Ercan Çitlioğlu, PKK’nın gelecek günlerde benzer saldırılara diğer büyük şehirlerde girişebileceği uyarısı yaparken, şu tavsiyelerde bulundu: “Bu noktadan itibaren alınması gereken önlemler nedir sorusuna gelince, yurttaşların daha duyarlı olması, güvenlik güçleriyle işbirliğine daha açık olmaları, ama hiçbir şekilde normal yaşam alışkanlıklarını değiştireci yönünde bir panik ya da korku içine girmemeleri gerekir. Çünkü terör örgütünün Ankara’da gerçekleştirdiği eylem bir meydan okuma niteliği taşıyor. Türk halkının da, bu meydan okumaya, yaşam alışkanlıklarında en küçük bir değişiklik yapmadan, aynı meydan okumayla yanıt vermesi, bu tür eylemlerin halk üzerinde bir etki uyandırmadığının göstergesi olacağı için, benim düşüncem hiç bir şekilde halkın bir korku ve panik duygusuna kapılmadan günlük aşamlarına devam etmeleridir. Çünkü terör eylemlerine verilen en iyi yanıt bu oluyor.”

Irak faktörü

PKK ve terörle mücadele konusunda akademik çalışmalarıyla tanınan Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nda (TEPAV) görevli Dr. Nihat Ali Özcan ise Irak’ta yaşanan durumun PKK’nın saldırı gücü ve yeteneklerini artırdığı görüşünde.

Dr. Özcan “Terör örgütlerinin en önemli karakteristiklerinden birincisi, öğrenen organizasyon olmaları. Yani dünyanın başka bölgelerindeki terör tecrübelerini çok rahatlıkla benimseyebiliyorlar. Bunlardan bir tanesi de, Irak’ta işgal sonrası yaşananlarda, direnişçilerin veya terör gruplarının kullandığı teknikler. Bu teknikler kısa süre içinde Türkiye’ye taşındı. İkincisi, tabii terör örgütleri kolayca ulaşabildikleri silah ve malzemelerle eylem yapıyorlar. Nitekim Irak ordusunun ortadan kalması ile birlikte biliyorsunuz, binlerce tonla ifade edilen patlayıcı ortada kaldı. Bunların büyük kısmı Ortadoğu’daki örgütlerin eline geçti. Bu örgütlerden biri de PKK. Dolayısıyla PKK, hem tedarik ettiği patlayıcıları, hem de öğrendiği bu teknikleri Türkiye’de çok rahatlıkla son iki yıl kullanıyor. Özellikle Güneydoğu’da yol kenarlarına yerleştiren bomba koymak ya da kalabalık insanların bulunduğu bölgelerde patlayıcılarla onlara zarar vererek... Geçmişte daha çok turistlerin olduğu Batı bölgelerinde bunları yaptığı gibi... Sanırım Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın istihbarat verilerine dayalı olarak önümüzdeki dönemde bu gibi eylemlerin olabileceği çıkarsaması bu çerçevede diye düşünüyorum” dile görüşlerini dile getirdi.

Sınır ötesi operasyon olasılığı

Güvenlik uzmanı Özcan’a göre Türkiye’nin seçim sürecinde olması, hükümet ve askerler arasındaki görüş ayrılıkları nedeniyle Irak’ın kuzeyine yönelik bir sınır ötesi operasyon güç görünüyor. Ancak Özcan, benzer terör eylemlerin gerçekleşmesi durumunda ise kamuoyu baskısının hükümeti güç durumda bırakabileceği uyarısında bulunuyor: “Başbakanlık’taki toplantı; bunlar yapılır. Devamlı toplanılır, beylik sözler söylenir. Ancak bir şey çıkmaz. Çıkması için, bir defa terörle mücadele konusunda siyasi otoritenin bir iradesi olması gerekir. İkincisi, bu irade ortaya politik bir hedef ve politikalar ortaya koyması gerekir. Türkiye’de maalesef kurumların böyle bir açmazı var. Tüm bunlara rağmen, hadiseler biraz daha toplum üzerinde baskı getirirse, o zaman Kuzey Irak’a bir operasyon gündeme gelebilir.”

Öte yandan Esenboğa Havalimanı'nda güvenlik önemleri arttırıldı. Yurt içi ve yurt dışına yolculuk yapacakların kullandıkları giriş-çıkış kapılarındaki güvenlik noktaları ve personel sayısı arttırıldı, cihazlar her türlü metale daha duyarlı hale getirildi. Ayrıca, Esenboğa Havalimanı polisi de şüpheli paketlere karşı daha duyarlı olmaları konusunda uyarıldı.