1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Sınırsız enerji için uluslararası işbirliği

Claudia Deeg22 Kasım 2006

Fransa’da dün temiz ve sınırsız enerji kaynağına sahip olma yolunda önemli bir adım atıldı. Uluslararası Termonükleer Füzyon-ITER programına taraf Avrupa Birliği, ABD, Çin, Güney Kore, Hindistan, Japonya ve Rusya deneysel füzyon reaktörünün inşası anlaşmasını imzaladı.

https://p.dw.com/p/AbY2
Deneysel füzyon reaktörü Fransa'da inşa edilecek
Deneysel füzyon reaktörü Fransa'da inşa edilecekFotoğraf: AP/CEN

Kısaca ITER olarak adlandırılan Uluslararası Termonükleer Füzyon programının kuracağı reaktörde hidrojen, 100 milyon derecenin üzerinde ısıya tabi tutuluyor. Bu yüksek ısı, hidrojen iyonlarını eriterek helyum çekirdeğine dönüştürüyor. Bu işlem, önemli oranda enerjinin açığa çıkmasına neden oluyor.

Enerji tartışmalarının giderek yoğunlaştığı günümüzde bu proje ucuz, sınırsız, çevre dostu ve tehlikesiz bir enerji anlamına geliyor. Soğutmanın devre dışı kalması durumunda reaktör işlemlerinin birkaç saniye içinde tamamen durdurulması öngörülüyor. Uzmanlar, reaktörün sızdırma ihtimalinin bulunmadığına dikkat çekerken, 10 milyar euroya mal olacam termonükleer deneysel reaktörün inşasının 2008'de başlanması ve 10 yıl içinde bitmesi öngörülüyor.

Politikacılar, bu yönde atılan adımdan son derece memnun. Projeyi öven Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, “Bilimsel hedefleri göz önüne alındığında olağanüstü bir projeyle karşı karşıyayız. Uluslararası işbirliği bakımından da olağanüstü. Bu proje, kuzeyden ve güneyden, toplam 7 ülkeyi biraraya getiriyor” diyor.

Avrupa Birliği ise proje bütçesinin yarısını karşılamayı taahhüt etti. Reaktör yapımında ayrıca Japonya, Rusya, Çin ve ABD de katkıda bulunuyor. 10 milyar euroya mal olması beklenen projenin toplam 10 bin kişiye iş sağlaması bekleniyor.

Uluslararası Termonükleer Füzyon programı, halen yapımı devam eden Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan bu yana en kapsamlı proje olarak kabul ediliyor. Uzmanlar araştırma safhasının uzun yıllar sürmesini, reaktörün 2050’den önce enerji üretimine geçmesinin beklenmediğini belirtiyorlar.