1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Rusya'nın doğalgaz silahı

Miodrac Soric / DW3 Ocak 2006

Dünya basını, Rusya ile ukrayna arasında süregelen doğalgaz kavgasını yakından takip ediyor. Bu kavga, enerji kaynaklarının siyasi amaçlar için kullanıldığını gösteren bir örnek sadece. DW Şef Editörü Miodrag Soric’in konuyla ilgili analizi:

https://p.dw.com/p/AZrl

“Doğalgaz, petrol, su gibi doğal kaynakların tükenmeye yüz tutuyor olması, şimdiye dek genelde konunun uzmanlarını ilgilendiriyordu. Batı toplumu bu gerçekleri algılamıyordu, görmezden geliyordu; hatta bu tehlikeyi dile getirenleri de karamsarlıkla suçluyordu. Fakat Rusya ile Ukrayna arasındaki gaz kavgasının patlak vermesiyle durum aniden değişti.

Birdenbire gazete köşelerinde, Rusya herhangi bir sebeple muslukları kapatacak olursa, Almanya’daki evlerin kaloriferlerinin yanıp yanmayacağı sorulur oldu. Birdenbire mesele, sadece Ukrayna’nın sorunu olmaktan çıktı, Batı’nın kaderi halini aldı. Ve Alman siyasetçiler, yaşananlar karşısında abartılı tepki vermemek gerektiği konusunda üsteledikçe, halk daha çok endişelenmeye başladı.

Aslında durumda, -siyasi açıdan kızışmış olmakla birlikte- değişen çok da bir şey yok. Moskova ve Kiev, yıllardır boru hattının kontrolü, para ve Ukrayna’nın sözde çaldığı doğalgaz yüzünden kavga ediyor.

Rusya, uzun yıllardan beri Avrupa’nın en önemli hammadde sağlayıcılarından. Hatta Almanya eski Cumhurbaşkanı Roman Herzog bile bir Moskova ziyareti sırasında “Almanya’nın yakın bir gelecekte Rusya’ya tamamen bağımlı olacağını” söylemekte beis görmemişti. 90’lı yılların ortasında kimsenin ilgilenmediği bu konu, şimdilerde hezeyana neden oluyor. Moskova ve Kiev arasındaki kavga, hammaddelerin siyasi silah olarak kullanılabileceğini gösterdi.

Bazı politikacılar, Almanya eski Başbakanı Gerhard Schröder’den medet umacak kadar aciz. Eski Başbakan’dan arabulucuk yapması ve dostu Vladimir Putin’i sakinleştirmesini isteniyor. Oysa arabulucuk görevi için akla gelecek en son isim Gerhard Schröder. O artık bir siyasetçi değil, bir iş adamı. Saygın bir iş adamı da Kremlin’le fazla yakın ilişki kurmaktan kaçınmak bir tarafa, Rus devleti tarafından yönetilen Gazprom gibi şirket için çalışmamalı.

Bir süre sonra iki Slav ülkesi arasındaki kavga son bulacaktır. Kavganın büyümesi durumunda, Rusya’nın güvenilir hammadde sağlayıcısı olarak itibarı zedelenir. Doğalgaz fiyatlarını yukarı çekerek, Ukrayna’daki muhaliflerini zayıflatmayı düşünen Putin’in hesabı çarşıya uymayacak. Zira, Moskova’nın baskısı arttıkça, Ukrayna’nın Batı’ya yanaşması gerektiğini söyleyenlerin sayısı da artıyor.

Ama doğal kaynaklar için yürütülen kavga sadece Batı’da alevlenmedi. Amerika Birleşik Devletleri örneğin, İran’la gaz alışverişi yapan Çin ve Hindistan’ı uzun süredir kaygıyla izliyor. İran, doğalgaz kaynakları açısından dünyanın ikinci zengin ülkesi. Ne Pekin ne de Yeni Delhi, Amerikalılar’ın uyarılarını dikkate alıyor. Rusya da nükleer alanında İran ile işbirliği yapmayı sürdürecektir.

Amerikalı ve Batı Avrupalılar’ın, dünyanın başka bölgelerinden gelen hammaddelere giderek daha bağımlı hale gelecekleri aşikar. Bu trendin önüne geçilemez. Yapılacak tek şey, Ukrayna-Rusya krizinin şok etkisi yaratarak gözleri açmasını ve alternatif kaynak arayışını hızlandırmasını ümit etmek.”