Rusya'da nükleer savaş tatbikatı
2 Şubat 2004Rusya, büyük çaplı bir nükleer savaş tatbikatı yapmaya hazırlanıyor. Devlet Başkanı Vladimir Putin’in direktifi ile gerçekleştirilecek olan tatbikatın boyutları, Brejnev devrini aratmayacak kadar geniş. Moskova, St. Petersburg ve Volga bölgesini kapsayan tatbikata, hava kuvvetlerinin tüm önemli birimlerinin yanısıra Kuzey Donanması da katılacak. 1982’deki soğuk savaş süreci, Ronald Reagan yönetimindeki ABD ile Kremlin’in patronu Leonid Brejnev idaresindeki Sovyetler Birliği arasındaki ilişkilerin temelini belirlemişti.
Seçim hamlesi mi?
Putin’in, aradan geçen onca zamandan sonra yeniden o yılları hatırlatan bir uygulama içine girmesi, Mart ayındaki devlet başkanlığı seçimleri öncesi, Rus askerî gücüne uluslararası arenada saygınlık kazandırmaya yönelik bir hamle olarak değerlendiriliyor.
Rus topraklarında, 1982 yılında yapılan son büyük nükleer savaş tatbikatı, “Yedi saatlik nükleer savaş” adını taşıyordu. Hazırlanan simülasyona göre, belirlenen yedinci saatin sonunda düşman tümüyle yokedilmek zorundaydı.
Teröre Karşı Nükleer Harekât
Şimdiki tatbikata ise “Teröre Karşı Nükleer Harekât” adını veren Kremlin, bambaşka hedeflere odaklandığı izlenimi uyandırmaya çalışıyor. Ancak Rus askerî uzmanların çoğu, gerçekleştirilecek tatbikatın senaryosunun, tıpkı 22 yıl önce olduğu gibi aslında ABD’ye karşı bir savaşı içerdiği görüşünde birleşiyorlar. Onlara göre “Teröre Karşı Nükleer Harekât” adı, sadece işin uluslararası platforma farklı bir ambalaj ile sunulma çabasından başka bir şey değil.
Putin, güçlü Rusya’nın yeniden doğuşunu askerî temeller üzerine oturtmayı prensip edinmiş durumda. Bu çerçevede, 2002 yılında altı adet kıtalararası “SS 27” tipi nükleer füze üretildi. Tabii bu rakam, Sovyetler Birliği zamanındaki üretimle mukayese dahi edilemez. Kremlin’in elinde o zamanlar yaklaşık 10 bin adet nükleer başlık bulunduğu tahmin ediliyor.
Washington bilgilendirildi
Rusya yönetimi, yapılması planlanan tatbikatla ilgili ABD’ye bilgi verildiğini duyurdu. Washington’un, Rusya’da basın özgürlüğüne getirilen kısıtlamaları eleştirmesi ve parlamento seçimlerini antidemokratik olarak nitelendirmesi üzerine, George Bush ile Vladimir Putin arasındaki ilişkiler başlamıştı. Nitekim Amerikan Dışişleri Bakanı Colin Powell’in bir hafta önceki Moskova ziyareti sırasında da bu soğuk hava fazlasıyla hissedildi.