1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Rusya: Ev içi şiddete hafif ceza

1 Şubat 2017

Rus parlamentosu geçen hafta ev içi şiddetin cezasında indirim yapan yasayı kabul etti. Rusya'daki insan hakları savunucuları yeni düzenlemeye tepkili.

https://p.dw.com/p/2Wm31
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/M. Gambarini

Rusya'da artık bir adam karısını dövdüğünde, karısının gözünün morarmasına ve vücudunda sıyrıklara sebep olsa bile “uzun süreli sağlığın bozulmasına neden olan bir yaralama” meydana gelmediyse failin fiili bir suç unsuru olarak değil, sadece kabahat olarak değerlendirilecek, cezai soruşturma başlatılmayacak.

Rusya parlamentosunun alt kanadı olan Duma, geçen Cuma günü konuya ilişkin kanun tasarısını üçüncü görüşmede kabul etti. Eğer karar bir üst meclis ve Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından da onaylanırsa “hafif ev içi şiddet” olarak adlandırılan eylem daha hafif cezalandırılacak. Öngörülen cezalar arasında 470 euroya kadar olan para cezasının yanında, 15 güne kadar hapis cezası ya da zorunlu kamu hizmeti bulunuyor. İndirim sadece ilk defa ev içi şiddet uygulayan kişileri kapsıyor. Fiilin tekrarı halinde 2 yıla kadar hapis cezası öngeren halihazırda yürürlükte olan ceza kanunu uygulanacak.

Tokat bir yetiştirme yöntemi olarak kabul ediliyor

Yeni yasa 2016 yılında parlamento tarafından kabul edilen ve başkan tarafından onaylanan kuralı değiştiriyor. O dönemde “Poboi” olarak adlandırılan tokatların cezası genel olarak ağırlaştırılmış ve kabahat olarak sınıflandırılmıştı. Aynı şekilde akrabalar arasındaki olaylara ilişkin olarak da cezai sonuçlar öngörülmüştü.

Bu durum eleştirilere neden olmuştu. O dönemde yeni yasanın eşlerin ve çocukların arasındaki ilişkileri suç haline getirmesinden kaygı duyanlar vardı. Rusya’da çocukların ebeveynleri, büyükanne ve büyükbabaları tarafından dövülerek cezalandırılması oldukça yaygın bir durum. Toplum içinde döverek eğitim taşra usulü bir eğitim modeli olarak düşünülse dahi en etkili eğitim modeli olarak kabul  ediliyor.

Kabul edilen kanun tasarısı muhafazakar görüşleriyle tanınan Adil Rusya Partisi’nin milletvekillerinden Elena Misulina tarafından meclise sunuldu. Misulina tokatı “hafif bir yetiştirme önlemi” olarak tanımlıyor ve eşitsizlikleri ortadan kaldırmak istediğini söylüyor. Misulina, Ocak başında Duma meclisinde yapmış olduğu konuşmada sinirlenerek “insan laf dinlemeyen çocuğuna bir tokat attığında, iki yıla kadar olan hapis cezası ile karşı karşıya kalıyor. Aynı şeyi komşusuna yapacak olursa bu sadece kabahat kanunu kapsamında cezalandırılıyor” diyerek kendini savunmuştu. 

Jelena Misulina Partei Gerechtes Russland
Elena Misulina, Adil Rusya PartisiFotoğraf: picture-alliance/dpa

Ev içi şiddetin binlerce mağduru var

Nasiliju.Net (Şiddete hayır) Projesi’nin direktörü, insan hakları hukukçusu Anna Riwina, bu şekilde bir eşitsizlik argümanını temelsiz olarak nitelendiriyor. Riwina, “Özellikle akraba bağına dayanan ilişkilerde mağdurum durumu, sokakta şiddete uğramış mağdurun durumundan çok daha ağır” diyor. Riwina sözlerini şöyle sürdürüyor:  “Ortada akrabalık bağı olduğunda insan kolayca evi terk edemiyor ve saklanamıyor. Mağdurlar çoğunlukla psikolojik ve ekonomik bir baskı altında bulunuyor.”

Batılı kanunlarda oldukça yaygın olan “ev içi şiddet” kavramı, bu durum oldukça yaygın olmasına rağmen Rus mevzuatında yer almıyor. Riwina polisten almış olduğu istatistik bilgilere dayanarak meydana gelen ağır suçların neredeyse yüzde 40’nın aile içinde işlendiğini dile getiriyor. Sadece 2013 yılında yaklaşık olarak 9 bir 100 Rus kadını ev içi şiddet sonucunda hayatını kaybetti. Açıklanan istatistik meydana gelen olayların sadece üçte birine denk geliyor. Ayrıca mahkeme önüne giden davaların oranı sadece yüzde 3 ila yüzde 7 orasında değişiyor.  

Düzenleme şiddet faillerini teşvik eder mi?

Adını açıklamak istemeyen bir kadın kabul edilen yasanın şiddet faillerini teşvik edeceğini söylüyor. Şiddet kurbanı kadın “Eşim sarhoş bir şekilde farklı zamanlarda defalarca beni ve çocuklarımı dövdüğünde polisi aradım. Her seferinde fiile ilişkin cezai soruşturma yapılmasını istemediğime dair bir açıklama imzaladım” diye yaşadıklarını anlatıyor.

“Bunu bilerek yaptım ve polisleri de sadece kocam hemen sakinleşsin diye araya soktum. Ama bu işe yaradı” diyen kadına göre yeni kanun herhangi bir değişiklik getirmeyecek.

Ama Natalia Nusinowa aksini düşünüyor. 2014 yılında birlikte yaşamış olduğu adam tarafından şiddete mağruz kaldı. Adam onu yüksek bir apartmanın üstünden atmakla tehdit etti. Natali düşük cezaların yeni şiddet failleri yaratacağı görüşünde. Nusinowa, “Kendilerini cezadan bağışık hissedecekler” diyor. Kendini korumak için kullandığı bıçakla saldırganı yaralaması sebebiyle ağır yaralama suçundan 10 yılla yargılanıyor. Bu sebeple Nusinowa failin daha sert cezalandırıldığı ve mağdurun daha iyi korunduğu bir kanun yapılmasını istiyor.

Ev içi şiddetin ispatlanması oldukça zor. Eğer bir kadın sorunlu bir aileden geliyorsa hastaneye kabulleri esnasında bir çekince yaşanıyor. Oysa herkes aile içi şiddet mağduru olabilir.

Avrupa'dan eleştiri

Yasa sadece Rusya’daki insan hakları savunucularının yanı sıra uluslararası toplumda da eleştirildi. Rus Parlamentosu Başkanlığına bir mektup gönderen Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjørn Jagland, yeni düzenleme ile ilgili kaygısını dile getirerek ailenin, kadınların ve çocukların korunması için gerekenlerin yapılması çağrısı yaptı.

Duma meclisi vekillerinden Wjatscheslaw Wolodin ise çağrıyı içişlere karışmak anlamına geldiğini savundu. Wolodin, açıklamasında devlete ait bir anket kurumu olan WZIOM’nin yaptığı ankete de gönderme yaptı. Bu ankete göre Rusların yüzde 60’ı ev içi şiddete daha hafif ceza uygulanmasını destekliyor.

Ankete katılanların yüzde 79`u kadına yönelik aile içindeki şiddete karşı olduklarını dile getiriyor. Yine de katılan her beş kişiden biri belirli koşullar altında uygulanan şiddeti kabul edilebilir buluyor.

Rusya, kadınlara yönelik aile içi şiddetin önlenmesine yönelik olarak düzenlenmiş olan İstanbul Sözleşmesini henüz onaylamayan tek Avrupa Konseyi üyesi ülke. 

© Deutsche Welle Türkçe

Roman Goncharenko, Yulia Vishnevetskaya