1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Romanya’yı zorlayacak iki yıl

Eberhard Nembach25 Nisan 2005

Ekonominin bölgelere göre farklı oranlarda geliştiği Romanya, 2007 yılına kadar Avrupa Birliği tarafından şart koşulan pek çok reformu yerine getirmek zorunda. Ancak Bükreş, bazı alanlarda hala yetersiz durumda.

https://p.dw.com/p/Aarr
Yoksulluk, özellikle sayıları 2 milyonu bulan Romanya Çingenelerini etkiliyor
Yoksulluk, özellikle sayıları 2 milyonu bulan Romanya Çingenelerini etkiliyorFotoğraf: dpa

Bulgaristan’la birlikte, koşulları yerine getirdiği takdirde 2007 yılında AB’ne katılacak olan Romanya’yı da o tarihe kadar birçok görev bekliyor. Romanya’nın demokratik bir ülke olmak, yolmsizliklerle mücadele etmek ve hukuk sistemini yenilemesi için 2 yıl içinde büyük atılımlar yapması gerekiyor.

Romanya, tezatların ülkesi. Bir yanda, özellikle çiftçiler, işsizler ve yüzbinlerce çingene yoksullukla mücedele ederken, diğer yanda büyük bir ekonomik atılım sözkonusu. Başta Almanlar olmak üzere, batılı girişimciler, ucuz işgücü sunan ve aynı zamanda mükemmel bir pazar haline gelen Romanya’da yatırım yapmayı tercih ediyorlar. Rumenlerin hatırı sayılır bir bölümü, artık Alman otomobilleri ya da cep telefonları satın alabilecek durumda.

Hala bazı engeller mevcut

Romanya, Avrupa Birliğe’ne üye olabilmek için onbinlerce sayfalık yasal düzenlemeleri yerine getirmeyi kabul etti. Ancak adalet reformunun gecikmesi, kömür ve çelik işletmelirinin özelleştirilmesi, çevre koruma alanındaki eksiklikler ve özellikle yolsuzluk, AB’ne üyelik yolunda Romanya’nın önündeki en büyük engeller. Hastanede iyi bakılmak isteyenler, düşük aylıkla çalışan doktorlara bahşiş veriyor, memurlar rüşvet alıyor. Demir perdenin yıkılmasından sonra iktidara gelen eski komünistler, büyük ihaleleri yıllar boyunca politik müttefikleri olan ülkelerdeki yatırımcılara verdiler.

“Yolsuzluklar örtbas edilmeyecek“

Yeni seçilen orta-sağ eğilimli hükümetin Adalet Bakanı Monica Macovei, bu uygulamaların ortadan kaldırılacağını taahhüt ediyor: „Öncelikle, toplum üst kademelerindeki yolsuzluk olayları kovuşturuluyor. Şimdiye dek politik nedenlerle hasır altı edilen birçok olay, dürüstçe ve tarafsızca yeniden ele alınıyor.“

“AB üyeliği kaçınılmaz“

Ülkenin Avrupa’nın bir parçası olduğu ve AB’ne üye olmasının kaçınılmaz olduğu görüşü, Rumenlerin büyük bölümü tarafından paylaşılıyor. Ancak üyelikle birlikte muhtemelen daha da sertleşecek olan rekabetten ve artacak olan fiyatlardan, herkes yarar sağlayamayacak. Özellikle iyi eğitim görmüş olan gençler buhdan karlı çıkacak. Turizm branşında çalışmayı planlayan 23 yaşındaki ekonomi öğrencisi Mirella, AB üyeliğinin getireceği avantaja inanıyor ve „AB’ye üye olunca, çalışma olanaklarım artacak“ diye konuşuyor.


“Birçok kişi uyum sağlamakta zorlanacak“

Mühendis olmaya hazırlanan üniversite öğrencisi Cristina’nın görüşü ise şöyle: „Bunun hem olumlu hem olumsuz etkileri olacak. Politikadan zihniyete kadar birçok alanda düzeyimiz yükselecek. Ama birçok kişi yeni koşullara uyum sağlamakta zorlanacak.“

Bilgisayar eğitimi gören Mihu da, Cristina’ya katılıyor:

„Zihniyetin değişmesi için, reformların yapılması zorunlu ve gerekli. İnsanlar daha çalışkan olmalı ve rüşvet yemeye son vermeli. Çok şeyin değişmesi gerekiyor.“


Farklı çehreler

Romanya AB üyesi olacak olgunlukta mı? Bu sorunun yanıtına verilebilecek yanıtlar büyük tezatları içeriyor. Romanya’nın Siebenbürgen bölgesindeki Hermannstadt’ın Alman asıllı Belediye Başkanı Klaus Johannis, ülkesinin farklı çehrelere sahip olduğunu anlatıyor: „Bunu şöyle dile getirebilirim: Şu anda, bu konuşmayı yaparken, henüz 2005 yılındayız. AB’ne üye olacak olgunlukta değiliz ama bunun için gereken iradeye sahibiz. Yeni hükümetin reform politikası izlediği ve AB’nin taleplerini yerine getirmek istediği kesin. Romanya’ya bu şansın verilmesi gerekir. Romanya’nın 2007 yılına kadar, AB’nin beklentilerini yerine getireceği kanısındayım.“