1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Quito’dan yükselen çığlık

Ruth Reichstein / DW9 Ağustos 2007

Uluslararası örgütlerin çabaları, Latin Amerikalı kadının sosyal ve ekonomik durumunda istenen ilerlemeyi sağlayamadı. Ekvador’un başkenti Quito’da biraraya gelen kadınlar, eşitlik talebini öne çıkardılar.

https://p.dw.com/p/BSQu
Latin Amerikalı kadınlar hem yasalarda hem de uygulamada eşitlik talep ediyor.
Latin Amerikalı kadınlar hem yasalarda hem de uygulamada eşitlik talep ediyor.Fotoğraf: AP

Latinamerikalı ve Karayipli kadınlar bu yıl Ekvador’un başkenti Quito’da buluştu.

Birleşmiş Milletler bünyesindeki Latin Amerika Ekonomi Komitesi CEPAL tarafından düzenlenen konferans her üç yılda bir toplanıyor.

Hedef, Latin Amerika’daki kadınların konumunu güçlendirerek, ekonomiye katkılarını arttırmak.

Bu sene onuncusu düzenlenen konferansın iki temel konusu var: Kadınların aile ekonomisine katkısı ve özellikle ev işi gibi ekonomik değer olarak görülmeyen ücretsiz emeğin tanınması.

İkinci temel konu işe kadınların siyasete katılımı.

Latin Amerika’lı piskoposlar, geçen Haziran ayı başındaki konferanslarında, kadınlara yönelik baskıdan şikayetçi oldular.


Hrıstiyan öğretisi

Klasik aile yapısını korumaktan yana olan kilise için bu alışılmadık bir adım, ama piskoposları bu noktaya getiren Latin Amerikalı erkeklerin maçolukları.

Latin Amerika piskoposları, erkeklerin kadınların onurunu hiçe saydığını ve bunun Hrıstiyan öğretisi ile uyuşmadığını söylüyor.

Kadınların ev içi emek, çocuk eğitimi ve toplumsal yaşama katkılarının görmezden gelindiğini belirten piskoposlar, kadınların aile ile meslek yaşamını birlikte yürütebilmelerine destek olacak yasalar çıkarılmasını talep ediyorlar.

Bu talepler herhangi bir kadın hakları grubundan da gelebilirdi.

Öte yandan kilisenin kadın haklarına ilgi duyması ve öne çıkarmasının bir nedeni de Latin Amerika’daki güçlü kadın hakları hareketi.

Siyasi hayattaki durum

Bir örnek Guatemala. Kadınların seçmenlerin yüzde 43’ünü oluşturduğu Guatemala’da, Kadın ve Eşit Muamele Politikalarından sorumlu bakanlığın müsteşarı Gabriela Nunez kadınların durumunu şöyle anlatıyor:

’’Guatemala anayasasında kadın ve erkek eşitliği mevcut ancak yasaların uygulanması konusunda sıkıntılıyız. Ayrıca mevcut yasalarımızda, kadınlarımızın siyasete atılmalarını kolaylaştıracak kotalar yok. Orta Amerika ülkeleri içinde, parlamentosunda en az sayıda kadın bulunduran ülkeyiz. Panama’da yüzde 16, Kosta Rika’da yüzde 38 ve Honduras’ta yüzde 23 olan kadın parlamenter oranları bizde maalesef yüzde 8,8.’’


Kent-kır farkı

Latin Amerika ülkelerindeki kadınların önemli bir sorunu kentlerde yaşayanlarla kırsal kesimin yerli kadınları arasındaki fark.

Ekonomik ve politik yaşama katılımı daha az olan yerli halkın kadınları da aynı sorunla karşı karşıya.

Gabriela Nunez: ’’Yerli kadınların başlıca sorunlarından biri, kendi vatandaşlık haklarından yeteri kadar faydalanamamaları. Örneğin kendi kimliklerini ortaya koyan, eğitim ve sağlık sektörlerine girmelerini sağlayabilecek hiçbir resmi bir evrağa sahip olamıyorlar. Bu durumda da doğal olarak seçimlerde ne seçmen olarak oy kullanabiliyor ne de seçilme haklarını kullanabiliyorlar.’’

Yasa yetmiyor

BM’in ve diğer örgütlerın tüm çabalarına rağmen Latin Amerika’daki kadınların durumlarında tatmin edici ilerleme sağlanamadı.

Hükümetler kadınlara karşı ayrımcılık yapan yasaları yürürlükten kaldırıp eşit haklar vaad eden yasaları kabul ettiler, ama uygulama farklı.

Bu yüzden Rigoberta Menchu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı, Guatemalalı kadınlar için ufak da olsa umut ışığı olmuş.

1992 yılında Nobel barış ödülü almış olan bu yerli kadının seçim kampanyaları esnasında en büyük vaadi kadınlara eşitlik olmuştu.

Eşitlik vurgusu

Rigoberta Menchu: ‘‘ İstediğimiz şey eşitlik..örneğin çalışma koşullarında eşitlik. Fakirlere de kreş imkanları sağlamak istiyoruz; böylece çocuklar bakılacak ve kadınlar bu esnada kendilerine iş arayabilecekler. Bu iş bir fabrikada çalışmak da olabilir; yani şu ana dek kadınlara yasaklanan işlerde çalışmak artık mümkün olacak.‘‘

Öte yandan, son zamanlarda tüm Amerika’da süregelen muhafazakar akım Latin Amerika ülkelerinde de etkisini arttırmaya başladı.

Konferanstan beklentiler

Ancak kadın hakları savunucuları, Quitto’daki konferansın yeni bir etki yaratmasını umuyorlar.

Gabriela Nunez, konferans sonunda tüm katılımcı ülkelere önemli sorumluluklar düştüğünü belirtiyor.

Gabriela Nunez: ‘‘ Asıl amaç, siyasi uzlaşmaya varılması ve tüm kıtada kadınların ekonomik alanda fırsat eşitliğine sahip olması, sosyal haklarının korunması ve nihayetinde kadınların maaşsız yaptıkları işlerin tanınması. Tabii tüm bunların yanında alınan kararları yasalar ve çeşitli hükümet programları vasıtasıyla hayata geçirmesi beklenen hükümetlerin işbirliğine gitmesini umuyoruz.‘‘