Prodi'den Ankara'ya sıcak mesaj

Türkiye’yi ilk kez ziyaret eden Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı olan Romano Prodi, Ankara’ya sıcak mesajlar verdi. Türkiye’nin çok etkili reformlar gerçekleştirerek, Avrupa Birliği üyeliğine yaklaştığını, ancak uygulamaların hızlandırılması gerektiğini söyledi. Ayrıca Kıbrıs’ın üyelik için ön şart olmadığını değindi, ama Ada’daki sorunun çözümünün işleri kolaylaştıracağını da sözlerine ekledi.

Komisyon Başkanı Prodi, bugün öğleden sonra beraberinde aralarında Genişlemeden Sorumlu Üye Gunter Verheugen’in de bulunduğu bir heyetle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan davetlisi olarak Ankara’ya geldi. Başbakanlık önünde resmi törenle karşılanan Prodi ve beraberindeki heyet daha sonra Erdoğan ve Türk heyetiyle bir görüşme yaptı.

Bu görüşmenin ardından Erdoğan ile Prodi ortak bir basın toplantısı düzenlediler. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önemli reformların gerçekleştirildiğini belirterek, Türkiye’nin tüm kurumlarıyla ve halkıyla birlikte AB standartlarını yakalama konusunda tam bir fikir birliği içinde olduğunu ifade etti. Prodi ile bundan sonraki sürece ilişkin daha yakın bir diyalog ve işbirliği konusunda mutabık kaldıklarını bildiren Erdoğan, reformların uygulanmasının hızlandırılacağını kaydetti.

Erdoğan, Prodi’nin başkanlığında Aralık ayında hazırlanacak ilerleme raporunun çok büyük önem taşıdığını vurgulayarak, ”Komisyon‘dan beklentimiz Helsinki sonuç bildirisindeki kararları esas alması ve Kopenhag kriterleri çerçevesinin esas tutulmasıdır” diye konuştu. Erdoğan, Prodi ve Komisyon yetkililerini son derece yapıcı bir yaklaşım içinde görmekten memnun olduklarını da sözlerine ekledi.

Prodi: Reformlar beni etkiledi

AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi de yaptığı konuşmada, son yıllarda Türkiye’de kaydedilen ilerlemenin kendisini çok fazla etkilediğini, zaten bunu geçtiğimiz yıl Kasım ayında hazırlanan raporda açıkça belirttiklerini söyledi. ”Bu noktada verebileceğimiz ana mesaj çok etkileyici reformların gerçekleştirilmiş ve üyeliğe çok yakınlaşmış olmasıdır” diyen Prodi, özellikle uygulama alanında çok fazla çaba sarf edilmesi konusunu ele aldıklarını söyledi ve şöyle devam etti:

”Bu yıl sona ermeden önce komisyon bir rapor hazırlayacaktır, bu rapor Türkiye’nin AB üyeliği konusunda büyük önem taşımaktadır. Bu noktada şunu tekrar belirtmek istiyorum. Bizim tavsiyelerimiz adil ve nesnel olacaktır. Düzenli raporumuzda Türkiye’de ilerlemenin devam etmesi gereken alanları belirtiyoruz. Türk hükümeti reformların etkili biçimde uygulanması konusunda kendisini adamıştır”

Kıbrıs üyelik için engel değil

Prodi, Kıbrıs’ın üyelik için bir engel oluşturup oluşturmayacağı yolundaki bir soruya ise şu karşılığı verdi: ”Kıbrıs konusunu görüştük. Kendilerine de tabi bir an önce bu sorunun halledilmesinin Türkiye’nin AB üyeliğini olumlu etkileyeceğini söyledim. Türkiye’nin Ada’daki nüfusunu kullanmasını umut ediyorum. Bunun sorunu çözebileceğini sanıyorum. Kıbrıs sorunu Türkiye’nin AB üyeliğinde bir ön koşul değildir, biz raporumuzu Kopenhag kriterlerine göre hazırlayacağız ama sorun çözülürse olumlu etkiler.”

Erdoğan da aynı soruyu ”Bir fiili durum ortada var. Bunun halli istikameti olumlu şekilde etkileyecektir. Bizim bütün gayretimiz adil ve kalıcı bir çözümü süratle 1 Mayıs’a kadar yetiştirmektir ve elimizden gelen çabayı göstereceğiz” şeklinde yanıtladı.

Prodi, TBMM’de de konuştu

Prodi, daha sonra TBMM Başkanı Bülent Arınç ile görüştükten sonra Parlamento Genel Kurulu‘nda milletvekillerine hitaben bir konuşma yaptı. Türkiye’nin 1963 yılından bu yana Avrupa Birliği üyeliği için çaba harcadığını, Atatürk tarafından çizilen bu yolda önemli ilerlemeler kaydedildiğini söyledi.

Türkiye’nin AB ülkeleri arasında emsalsiz bir konumu bulunduğunu belirten Prodi, milletvekillerine Avrupa Birliği’nin ne anlam taşıdığını anlattı. Ancak, Türkiye’nin AB’ye katılımı konusunda Türk halkında tam bir görüş birliği bulunmasına karşın, AB içinde bazı kaygıların mevcut olduğunu ifade etti. Bu kaygıların din, nüfus, ekonomi ve coğrafi konum olduğunu kaydeden Prodi ”Bunları gidermek zorundayız. Türkiye’nin net olarak AB’nin bir parçası olduğunda kesinlikle şüphe duyulmamalıdır” dedi.

"Leyla Zana’yı izliyoruz"

Türkiye’nin 1999 yılında adaylık statüsü sağlanasında sonra etkili bir çalışma sergilediğini söyleyen Prodi, "Ordunun tam demokratik idaresi konusu da açıklığa kavuşmuştur. BM sözleşmeleri onaylanmıştır, fikir suçluları serbest bırakılmıştır” diye konuştu. Prodi, Leyla Zana’nın yargılanmasının Avrupa kamuoyunca büyük bir dikkatle izlendiğini de belirtti.