1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Polonya'da iktidar değişimi

Bartosz Dudek / DW26 Eylül 2005

Polonya’daki seçimlerden muhafazakarlar zaferle çıktı. Muhafazakar Hak ve Adalet Partisi kesin olmayan sonuçlara göre, yüzde 26,6 oranında oy alarak, seçimlerden en güçlü parti olarak çıktı. Liberal Yurttaş Platformu ise oyların 24,1’ini aldı. Sonuçlar, siyasi eğilimin sağa kaydığını gösteriyor. DW'den Bartosz Dudek’in yorumu:

https://p.dw.com/p/AZtW

“Polonyalılar seçimini yaptı. Ya da daha açık konuşmak gerekirse, Polonyalılar’ın üçte biri seçimini yaptı. Yüzde 39’luk katılım oranıyla ülke tarihinde üzücü bir rekor kırıldı. Bu düşük katılım oranı siyasetçilere çıkarılan ağır bir fatura ve gevşekliğin nedenleri üzerinde ciddi olarak düşünülmesi için iyi bir neden oldu.

Polonyalılar’ın siyasilere kızgınlığı çok büyük, zira, sağ veya sol eğilimli olsun geçtiğimiz 10 yılda ülkeyi yöneten hükümetler birbiri ardına pek çok skandallara karıştı. Bu durumda, sancağında Hak ve Adalet Partisi yazan partinin iktidarı elde etmesine de şaşırmamak gerekir. Ancak partinin adının gereklerini yerine getirip getirmeyeceği ise henüz bilinmiyor.

Polonya’da ulusal muhafazakar partinin seçim zaferi ve Jaroslaw Kaczynski’nin başbakan olması, Almanya - Polonya ilişkileri için de olumlu değil. Zira, Kaczynski seçim kampanyası sırasında Varşova Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada, Almanya’yı tehdit eden bir tonda konuşmuştu. Konuşma, ‘Almanlar için muhbirlik yapanlar ve Almanlar’ın parası için ara bulmaya çalışan aptallar’ hakkındaydı. Bu konuşma tarzı, aslında 60’lardaki komünist söyleme daha uygun olurdu.

Kaczynski, sert söylemini Rusya’ya karşı da sürdürüyor. Polonya’da Putin- Schröder Paktı olarak tanınan Alman-Rus boru hattı projesi de muhafazakarların söyleminde işlerine yarıyor.

Liberal muhafazakar parti Yurttaş Platformu, ilk komünist olmayan Başbakan Tadeusz Mazowieckinin eski “özgürlük birliği” partisinden doğmuştu. Yurttaşlık Platformu’nun, Jaroslaw Kaczynski’yi frenlemesi umuluyordu. Ancak parti aldığı yüzde 24’lük oy oranıyla ciddi bir koalisyon ortağı olacak. Hak ve Adalet Partisi Başbakanı, Yurttaşlık Platformu da dışişleri bakanını belirleyecek.

Yurttaşlık Platformu adayı Donald Tusk’ın ise 9 Ekim’de cumhurbaşkanı seçilme şansı bulunuyor. Ancak Tusk’ın, Kacyznski kardeşlerden Lech’e karşı yarışı kazanması gerekecek. Başbakan Jaroslaw ve Devlet Başkanı Lech Kaczynski tarafından yönetilmek, kızgın Polonyalı seçmenin çok egzotik bir seçim yapmış olduğunu gösteriyor.

Peki ya sol? Onların başarısız olacağı tahmin ediliyordu. Komünizm sonrası siyasetçiler, aylardır parlamentoya geri dönmekten bahsediyor. Ancak bütün korkulara rağmen, Demokratik Sol İttifak yüzde 5’lik barajı aşarak yüzde 11 oranında oy aldı. Bu, ekonomi politikası tarafından desteklenmeyen zayıf bir sonuç.

Çünkü yüzde 4’lük büyüme oranını yakalayan Polonya ekonomisi daha önce hiç bu kadar iyi olmamıştı. Polonyalılar’ı Avrupa Birliği üyeliğine götüren, Irak’ta taahhüt altına giren ve Ukrayna’da turuncu devrim sırasında ülkenin uluslararası rolünü belirleyen de yine Sol İttifak’tı. Sol İttifak’ın başarısızlığa uğramasının nedeni skandallar ve yüzde 18’i bulan işsizlik oranıdır. İşsizlikle mücadelede göstereceği başarı, yeni kurulacak hükümetin de kaderini belirleyecek.“