Polanski, yeni filmiyle Berlinale’yi ateşledi

Eski BBC muhabiri ve gazeteci Robert Harris'in 2007 çıkışlı ve çok tartışmalı “The Ghost” adlı romanından uyarlanan filmin merkezinde eski bir İngiliz Başbakanının anılarını yazması için tutulan bir yazar bulunuyor.

Yazar, araştırmaları sürerken ortaya çıkardığı gerçeklerle bir anda kendisini CIA’den silah endüstrisine, Beyaz Saray'dan Downing Street 10 adresine uzanan dehşet verici bir ağın ortasında buluyor. Buna paralel olarak da eski Başbakan, görev süresi sırasında, terörle mücadele adına, bir grup İngiliz vatandaşının gizlice CIA’e teslim edilmesine yeşil ışık yakarak, bu zanlıların işkence görmesine izin vermekle suçlanıyor.

Başrollerde eski James Bond Pierce Brosnan, “Trainspotting”den “Moulin Rouge”a kadar birçok ünlü yapımda yeralan Ewan McGregor, “Altıncı His” ile adını duyuran Olivia Williams ve “Sex and the City2 dizisinin Samantha’sı Kim Cattrall var.

Tony Blair ile benzerlik

Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından hakkında soruşturma başlatılan politikacı portresi, ister istemez, Beyaz Saray’ın siyasi çizgisine neredeyse hiç sorgulamadan hep en büyük desteği verdiği için eleştirilen eski İngiltere Başbakanı Tony Blair’i getiriyor insanın aklına. Blair’in, İngiltere’de “Irak Savaşı’na nasıl ve hangi gerekçelerle girildiği” sorusunu cevaplandırmak için kurulan soruşturma komisyonunda Ocak ayı sonunda ifade vermesi ile konu tekrar gündemin ilk sıralarına yükselmiş ve önceden planlanmamasına rağmen, filmi daha da güncelleştirmişti.

Filmdeki eski siyasetçiyi canlandıran Pierce Brosnan, kitabı ve senaryoyu okuduktan sonra Paris'te Roman Polanski ile ilk buluşmasında, tüm ipuçlarının Tony Blair’e işaret ettiğini söylemiş ve rolünü oynarken Blair’i temel alıp almayacağını sormuş. Polanski ise “Hayır, onu oynamıyorsun, unut onu, sadece oyna” demiş. Böylece oyuncu olarak yorumlamasında özgür kaldığını belirten Brosnan, yüzünde hafif haylaz bir çocuk ifadesiyle, çekimlerde “adı Tony Blair olan eski bir İngiltere Başbakanını” kendine örnek aldığını söylüyor.

Şoke edici iddialar

Kitap piyasaya sürüldüğü zaman, The New York Observer gazetesi “benzerlikler ve dile getirilen iddialar o kadar şoke edici ki, gerçek olmasına imkân yok! Yok, eğer gerçek iseler, bu da İngiltere’nin yakın tarihindeki birçok soru işaretini açıklığa kavuşturuyor” şeklinde bir yorumda bulunmuştu.

Romanın piyasaya sürülmesinin üzerinden iki ay geçmeden, Roman Polanski’nin eseri beyazperdeye uyarlayacağı, senaryoyu da Harris ile birlikte kaleme alacağı duyurulmuştu. Filmin prodüksiyonunun 2009 sonbaharında tamamlanması ve ardından da gösterime çıkması planlanıyordu. Hatta Harris, filmin Tony Blair’in kendi anılarını piyasaya sürmesinden önce izleyiciler ile buluşmasını istediğini söylüyordu.

Polanski filmi ev hapsindeyken tamamladı

Fakat yıllardır Polanski’nin peşini bırakmayan tecavüz davası, tüm planları altüst etti. Eylül ayında, sinema dünyasına yaptığı katkılardan dolayı kendisine verilecek hayat boyu başarı ödülünü almak için Zürih Film Festivali’ne giden Polanski, 31 yıl önce ABD tarafından çıkarılan bir tutuklama emri nedeniyle İsviçre makamlarınca gözaltına alındı. Zamanında 13 yaşında olan bir kız çocuğuna tecavüzle suçlanan Polanski, şu anda İsviçre’de ev hapsinde. Filmin yapımcıları, yönetmenin gözaltında olduğu dönemde, kendisine İsviçre’deki avukatı aracılığıyla DVD'ler göndererek, film üzerinde çalışmasını sağladıklarını, Polanski’nin, ev hapsi başladıktan sonra ise son rötuşları yaparak, nihai versiyonu tamamladığını belirtiyor.

Hitchcockvari bir kabus

Ancak kuryeler aracılığıyla bitirilebilen “The Ghost Writer”, Polanski'nin son yıllardaki en heyecan verici çalışması. Filmin ilk saniyesinden itibaren tüyleriniz ürpermeye başlıyor ve ilerleyen dakikalarda gözleriniz önüne serilen kirli çarşafların ne kadarının kurgu, ne kadarının gerçek hayattan alınma olduğu sorusuyla geriliminiz daha da artıyor.

Hitchcockvari bir kabusu, zaman zaman ince ve alaycı bir mizah ile harmanlayan Polanski, filmin en son sahnesinde yaşanan dehşeti, kadrajın dışında tutarak, olanları izleyicinin hayal gücüne bırakıyor ve böylece 128 dakikalık gerilimi kendi kariyerine yakışır bir finalle noktalıyor.

“The Ghost Writer”, Berlinale’deki gösteriminden sonra, gelecek hafta da, Almanya, İsviçre, Avusturya, Polonya ve ABD’de gösterime çıkacak. Blair ile ilgili tartışmaları daha da ateşleyeceğine kesin gözüyle bakılan filmin, İngiltere için ise henüz bir vizyona giriş tarihi bulunmuyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Aydın Üstünel, DW Berlin

Editör: Ayhan Şimşek