1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Paranın geleceği var mı?

14 Haziran 2017

Son yıllarda banka kartı ile yapılan ödemelerin oranı giderek arttı. Uzmanlara göre, sanal ödeme klasik parayı piyasadan silecek. Ancak Bitcoin ve muadilleri gibi sanal para birimlerine uzmanlar kuşkuyla yaklaşıyor.

https://p.dw.com/p/2egOr
DW Made in Germany - Bitcoin
Fotoğraf: DW

Sanal para birimi Bitcoin, miktar sınırlaması olduğu için dilediğince çoğaltılamıyor. Ama dijital para birimlerinin sayısı da çürük zeminde biten mantarlar gibi artıyor. Nisan ayında 782 sanal para birimi vardı. Sayı mayıs sonunda 830'a, hafta başında da 871'e çıktı. Bilgisayar ortamında yaratılan sanal paraların toplam piyasa değeri de aynı süre zarfında 27'den 112 milyar dolara yükseldi. Şişmeyi körükleyen, değeri son bir yılda katlanarak 2 bin dolara çıkan Bitcoin oldu.

Ancak Bitcoin ödeme aracı olarak kabul görmüyor. Almanya'da Bitcoin ile ödeme yapılabilen sadece 61 yer bulunuyor. Berenger Bankası baş iktisatçısı Jörg Quitzau, Hamburg'da Bitcoin ile ödeme yapılabilen bir pizzacı olduğunu belirtiyor ve "Bitcoin ile karın doyurmak mümkün ama yalnızca pizza ile beslenmek şartıyla”, diyor. Quitzau, Hamburg'daki Dünya Ekonomisi Araştırma Enstitüsü'nden Henning Vöpel ile birlikte ‘Paranın Geleceği – Geleceğin Parası' konulu bir araştırma yapmış.

Değerlenme garantisi yok

Muazzam değer artışına rağmen, büyük dalgalanmalar geçiren Bitcoin değer koruma birimi yerine geçmiyor. Quitzau belli bir tarihte Bitcoin'larını elden çıkarmak zorunda kalanların büyük kayba uğrayabileceğini söylüyor. İktisat uzmanı durmadan yeni sanal paralar icat edildiği için Bitcoin'in uzun vadede değer kazanacağını da kimsenin garanti edemeyeceği görüşünde.

Ancak bütün bu dezavantajlar sanal ödeme yapmaya mani değil. Almanya'daki alışverişlerin yüzde 80'inde nakit ödeme yapılıyor. 2030 yılına kadar bu oranın yüzde 50'ye düşebileceği belirtiliyor. Öncelikle gençler ödemelerini elektronik ortamda, yani kartla yapıyorlar. Ayrıca kredi kartını, tuşlara basmadan sadece bir aygıta tutmakla ödeme yapılabiliyor olması da çoğu tüketicinin işine geliyor.

Sanal paralar ‘son sığınaktan' yoksun

Danimarka ve İsveç'te peşin ödeme devri kapanmak üzere. İsveçliler ödemelerinin yüzde 90'ını banka kartıyla yapıyorlar. Halkın yüzde 11'i artık nakit paraya ihtiyacının kalmadığını söylüyor. Güney Avrupa ülkelerinde peşin ödeme limiti uygulanıyor. İspanya'da 2 bin 500 Euro'dan fazlası peşin ödenemiyor. Üst sınır İtalya'da 3 bin euro olarak belirlenmiş. Yunanistan'da ise peşin parayla motorlu araçlar hariç, ancak bin 500 euroluk mal ve hizmet satın alınabiliyor. Ödeme üst sınırı kayıt dışı ekonomiyi ve vergi kaçakçılığını önlemek amacıyla başlatılmıştı.

Ancak elektronik ödemeleri sanal kripto para birimleriyle karıştırmamak gerekiyor. Kripto paraların en yaygın olanı Bitcoin'in piyasa payı yüzde 80'i buluyor. Bu sanal para birimi merkez bankası tarafından değil, bir bilgisayar şebekesi tarafından yaratılmıştı. Sanal paralardan hiçbirini ödeme aracı olarak kabul etme mecburiyeti de bulunmuyor. Dolayısıyla merkez bankasının desteğine ve merkezin ‘son kredi kapısı' olma özelliğinden yararlanmaları da mümkün değil.

Merkez bankası bu fonksiyonuyla ‘sınırsız likidite yaratma' işlevini yerine getirebiliyor. Profesör Henning Vöpel bu yetkinin finans krizlerini çözebilmek için gerekli olduğunu, sanal para birimlerinin ise modern para piyasasını düzenleme ve yönetme özelliğinin bulunmadığını söylüyor.

Bitcoin – Alternatifsizliğin yarattığı fırsat

Modern finans sisteminin ve altyapısının olmadığı kalkınma halindeki ülkelerde ise sanal para birimlerine geçişin daha kolay olduğunu belirten Berenberg baş iktisatçısı Quitzau bunu, ‘kalkınma halindeki ülkelerin sabit telefon hatlarını kullanmadan mobil telefon çağına geçişiyle' kıyaslıyor.

Kripto paraların temeli olan 'blockchain' (blok zinciri - şifrelenmiş işlem takibi sağlayan dağıtık veri tabanı) teknolojisi, para akışındaki katılımcının kimliği ve el değiştirmenin eksiksiz dokümantasyonu gibi işlemlerin yerini alıyor. Völpel bu özelliğin kalkınma halindeki ülkelerin işine gelebileceğini ve riskin ancak Bitcoin borcunun aynı para birimiyle ödenmesiyle asgariye indirilebileceğini söylüyor

Dolar alacağının Bitcoin ile ödenmesi ise riskli olabilir. Sanal para kurunun düşmesi Bitcoin ile kesilen faturanın kabarmasına yol açar. Bitcoin'in değeri arttığında, ödeme tarihinde daha az Bitcoin harcanmış olacağından, faturayı birkaç gün bekletmek kârlı olabilir. Quitzau bu nedenden ötürü kalkınma halindeki ülkelerin Bitcoin'i rahatlıkla kullanmalarının mümkün olmadığını söylüyor. İktisat uzmanı, alternatifsizliğin ise kripto para birimlerini kalkınma halindeki ülkeler için cazip kılabileceği görüşünde.

© Deutsche Welle Türkçe

Michael Braun