Pakistan'da sel sonrasında büyük dram

Pakistan, son yılların en büyük felaketlerinden birini yaşıyor. BM verilerine göre, ülkede temmuz ayından bu yana etkili olan şiddetli Muson yağışlarının yol açtığı sel ve toprak kaymalarından yaklaşık 14 milyon kişi etkilendi. Bu insanların 6 milyonu ise acil yardıma muhtaç.

BM, geçen gün, üye ülkelere Pakistan için 460 milyon dolarlık acil bağış çağrısı yaptı. Pakistan Başbakanı Yusuf Rıza Gilani ise sellerden etkilenen milyonlarca insan için tüm imkânları seferber ettiklerini, yeniden yapılanma için ellerindeki kaynakların tamamını kullanacaklarını açıkladı. Ancak Pakistanlılar kendilerini yalnız bırakılmış hissediyor.

Yardım araçlarının peşinden...

Uluslararası yardım organizasyonu Shelter Now’ın küçük araçlarını ilk görenler hemen koşmaya başlıyor. Taşıtları durdurmaya çalışıp, araçlar daha seyir halindeyken küçük plastik poşetleri kapıyorlar. Poşetlerde kuru üzüm ve fıstıklı pilav yer alıyor.

Bir kaç saniye içinde dev bir kalabalık oluşuyor. Çocuklar brandanın arasında buldukları bir boşluktan minik ellerini uzatıp poşetlere ulaşmaya çalışıyor. Yardımseverler, kalabalığı sakinleştirebilmek için ellerinden geleni deniyor. Ancak işleri zor. Çoğu, poşetleri alır almaz yırtıp açıyor ve yemeğe saldırıyor. Büyük bir iştahla yemeğe başlıyorlar. Yardımseverler arasında Almanların da olduğunu duyan biri, Pakistan hükümetine duyduğu öfkeyi anlatıyor: “Hükümetimiz bizi hiç desteklemiyor. Tek bir hükümet başkanı bile buraya gelmiyor. Çünkü hepsi hırsız ve adiler. Devlet Başkanımız Asıf Ali Zerdari, ülkenize gelirse, ona ne yardım ne de para verin. O bir hırsız.”

İnsanların isyanı

Pakistan’ın kuzeyinde yer alan Novşera’daki sel kurbanlarınınkine benzer ağır suçlamaları şu anda ülkenin her yanında işitmek mümkün. Öfkeli sel mağdurları, hükümetin kendilerine çok az yardım ettiğini ve yardımları sadece kendilerini destekleyenlere verdiğini söylüyor. Pakistanlılar, acil yardım paralarının yolsuzluk batağında kaybolduğunu ve uzun vadede yardım paralarıyla yeniden imar çalışmalarının yapılmasının beklenmemesi gerektiğini iddia ediyorlar. Pakistanlı Nurul bazar, “50 yıl içinde bile eskisi gibi olmayacak. Ölmeli miyiz? İntihar mı etmeliyiz? Birilerine karşı savaşmalı mıyız? Bizimle kimse ilgilenmiyor. Allah dışında!“ ifadelerini kullanıyor.

Nurul Bazar, bugüne dek Kâbil nehrinin kıyısındaki bir evde yaşıyormuş. Şimdi ise etraftaki binlerce kişi gibi yıkıntılar, çamur ve nehrin kirli suları arasında hayatını sürdürüyor. Bazar, “Biz hırsızlık yapmak zorunda kalmak ya da başkalarının rızkını çalmak istemiyoruz. Bu çocuklar bizim geleceğimiz. Onlara ne olacak? Karşılıklı olarak birbirlerinin ellerinden ekmeklerini çalacaklar" diyor.

Yardım malzemeleri 20 dakikada tükeniyor

Shelter Now adlı organizasyonun görevlileri, bir haftadan beri felaket bölgesine yiyecek getiriyorlar. Ancak proje direktörü Naseem Jan endişeli. Yardım örgütlerinin parasının bir gün biteceğini söyleyen Jan, “O zaman kim bu insanlara yiyecek getirecek” diye soruyor ve ekliyor: “Durum tamamen kontrol dışında. Bu insanlar büyük ihtimalle daha kötü şeyler yapacaklardır. Belki hâlâ ayakta duran evleri talan etmeye başlarlar. Ya da sokaktaki insanlara saldırırlar. Pek çok genç kesinlikle bir suçluya dönüşecek.“

Yardım ekiplerinin getirdiği 2 bin poşetlik gıda malzemeleri 20 dakika içerisinde tükendi. Kamyonette yüklü duran ve korumasız bırakılan değerli eşyalarla ise kimse ilgilenmiyor. Novşera’daki açlık zamanlarında kuru üzüm ve fıstıklı pilav çok daha değerli.

© Deutsche Welle Türkçe

Rupert Waldmüller / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Nihat Halıcı