Pakistan'da ikinci bir felaket kapıda

Son resmi kaynaklara göre, Pakistan, Hindistan ve Afganistan’ı vuran depremde 73 bin 276 kişi yaşamını yitirdi. 8 Ekim’deki depremden kurtulabilenler ise kendilerini şanslı hissettiler. Ardından başını sokacak bir çadır, ısınmak için birkaç parça odun bulanlar... Yaralı olmasına, soğuğa, yeterince ilaç ve yiyecek bulamamasına karşın hala hayatta kalanlar da şanslılar kervanına katıldı. Ama yetkililere göre, bölgeye acilen yardım ulaşmaz ise bu durumdaki binlerce kişinin şansı son bulacak.

Pakistan’ın kuzeyindeki dağ köylerinde hala 1 milyon kadar kişiye ulaşılamadı. Hava şimdiden soğudu, mevsimin ilk karı yağdı. Sıcaklığın Kasım ortasında eksi 15 dereceye düşeceği belirtiliyor. Pakistan ordu yetkilileri, bu koşullar altında bölgedeki depremzedelerin kurtulmasının mümkün olmadığını söylüyor.

Ülke genelindeki toplam 3 milyon kişi, başta barınak olmak üzere yaşamını sürdürmesini sağlayacak her türlü malzemeye ihtiyaç duyuyor. Ülkede 200 bin çadıra, 2 milyon kişi için ise ise acil gıdaya ihtiyaç var. BM’e göre, bu kişilere kış boyu yardım ulaştırılması şart, aksi takdirde açlıktan ölme tehlikesi söz konusu.

Paraya ihtiyaç var

Ama bunu engelleyecek acil yardımlar yeterli değil. Yardımların ulaştırılmasında yaşamsal öneme sahip helikopterlerin kirası çok pahalı. Şimdiye kadar yapılan yardımlarla, kirası saatte 11 bin dolar bulan helikopterleri finanse etmek de yakında mümkün olmayacak.

Kurtarma çalışmalarını 6 ay boyunca sürdürmek için paraya ihtiyaçları olduğunu söyleyen, deprem bölgesi Muzafferabad’daki BM koordinatörü Reşit Halikov, “ Yoksa birkaç ay içinde kimseyi kurtaramaz hale geleceğiz. Depremzedelere hemen yardım etmeliyiz. Yardımlar, şimdiki bağış çağrıları bittikten sonra da sürmeli” diyerek durumun vehametini dile getiriyor.

Yollar hala kapalı

Deprem bölgesinde tahrip olan yolların önümüzdeki aylarda da trafiğe açılamayacağı bildiriliyor. Helikopter kapasitesi ise zaten yetmiyor. Dağ köylerinde yaşayanlar kilometrelerce yürüyerek yardım malzemelerini alıyor ve bu malzemeleri köylerine taşıyor.

Pakistan hükümeti, bunun kışın mümkün olmayacağını belirterek halkı dağ köylerini boşaltmaya çağırıyor. Ordu yetkilileri ise köyleri boşaltmaya başladıklarını, ama bu konuda organizasyon eksikliği yaşadıklarını teslim ediyor.

İkinci bir felaket kapıda

Deprem bölgelerinde kurulan çadır kentler de çözüm değil. Yeterince ısıtılamayan çadırlarda kalanlar, donarak ölme tehlikesi ile karşı karşıya. Solunum yolu rahatsızlığı çekenler ve çocuklar bu durumdan en çok etkilenenler.

BM çocuklara yardım kuruluşu UNICEF sorumlusu Bill Fellows “Burada bir saatli bomba işliyor. Yeterince portatif tuvalet olmadığı için insanlar tuvaletlerini dışarıya yapıyor. Bu, hergün 150 bin ton dışkı demek. Eğer gerekli sıhhi koşulları sağlayamazsak ikinci bir felaket kapıda“ diye konuşuyor.

BM yetkilileri ve diğer yardım örgütü çalışanları, uluslararası toplumun bölgeye neden tsunami sonrasında Güneydoğu Asya’ya olduğundan daha az ilgi gösterdiği sorusunu yöneltiyor. Yetkililere göre, bunun en önemli nedeni ise felaketin gerçek boyutunun henüz yeterince anlaşılamış olması.