Pakistan’da darbe söylentileri

Pakistan ordusunun, on yıllık iktidarının ardından yönetimi sivillere teslim etmesinin üzerinden yaklaşık iki buçuk yıl geçti. O dönemlerde ordu hayli itibar kaybetmişti. Ancak askerler, sel felaketinin ardından yaptığı yardım çalışmaları sayesinde imajını halk arasında yeniden düzeltmeye başladı.

Pervez Müşerref döneminde askeri yönetime karşı başlatılan hareket içinde yer alan Samet Kurram, bu durumu demokrasinin yeni yeni oluşmaya başladığı Pakistan için iyi bir işaret olarak görmüyor.

Kurram, “Bu durumda, ordu itibar kazanır, politikacılarsa fazla birşey yapmazsa, bu demokrasimiz için bir felaket olur. Ve maalesef hükümetin sel felaketindeki tutumu fazlasıyla vahim bir görünüm arz etti” değerlendirmesini yapıyor.

Hükümete eleştiriler

Ülke sel sularına teslim olduğunda, Pakistan Devlet Başkanı Asıf Ali Zardari Avrupa turundaydı ve gezisini yarıda kesip ülkesine dönmedi ve bu durum yoğun eleştirilere yol açtı.

Zardari hükümeti, bugüne kadar acil yardım ulaştırmada ve ülkenin yeniden yapılandırılmaya başlanmasında etkin bir koordinasyon sağlayamadı. Ülkedeki büyük demokratik partiler, İslamcı grupların aksine felaket bölgelerinde mevcudiyet gösteremediler.

Yıllardır farklı sivil toplum örgütleri ve politik oluşumlarda yer alan Haris Halik, ülkedeki ılımlı güçlerle bir zayıflama gözlemlediğine dikkat çekerek, “Teröristler ve radikal gruplar amaçlarını belirlemiş bu uğurda çalışırken, maalesef liberal ve laik kuvvetlerin bu ülkede bir vizyonları yok. Terörist gruplar, amaçlarına ulaşabilmek için her yolu kullanmaya hazırlar. Tabii ki amaçları da sadece erkeklerin haklarını savunan bir İslam Devleti, halifelik fikrini gerçekleştirmek. Ve bu uğurda daha fazla insan kazanmak için de her şeyi yapmaya hazırlar” diyor.

“Darbe hukuki dayanak sağlayamayacak“

Ülkesindeki gelişmeleri “Facebook“ gibi sosyal paylaşım sitelerinden tüm dünyaya duyurmaya çalışan Samet Kurram, Pakistan’daki demokratların her şeye rağmen hükümete destek vermeleri gerektiğini belirtiyor. Felaket bölgelerinde etkinlik göstermeyen politikacıların gelecek seçimlerde hâlâ saf dışı bırakılma ihtimali olduğunu vurgulayan Kurram, darbe senaryolarına inanmadığını belirterek sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Ben darbeye inanmıyorum, çünkü darbenin hukukî olarak onaylanmış olması gerekiyor. Ordu, hâkimiyetini meşrulaştırmak adına, her zaman yüksek mahkemeye başvuruyor. Ancak bu gerçekleşmeyecek. Nitekim kısa süre önce atanan yargıçlar, diktatör Müşerref’in istisna mevzuatına yemin etmeyi reddettiler. Bu tavırdaki yargıçların bir darbeyi mümkün kılması imkânsız görünüyor.”

Pakistan'da birçok politikacı benzer görüşte. Ordunun darbeden ziyade, iktidarın arkasındaki gücünü artırmak niyetinde olduğu düşünülüyor. Ancak bu, hükümetin büyük bir baskı altında olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Nitekim sel felaketinin vurduğu Pakistan, daha önce de terör ve mali krizden darbe almış bir ülke. Askerî iktidar karşıtı Samet Kurram, siyasi istikrarın önünde bir sürü engel olduğunu ve olayların nasıl gelişeceğini kimsenin kestiremeyeceğini ifade etti.

© Deutsche Welle Türkçe

Thomas Barthlein / Çeviren: Gezal Acer

Editör: Murat Çelikkafa