1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Pakistan'ın Taliban ve El Kaide politikaları değişiyor

21 Ekim 2009

El Kaide ve Taliban'a dolaylı destek veren Pakistan, stratejisini gözden geçiriyor.

https://p.dw.com/p/KBk2
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Pakistan, 11 Eylül saldırılarının ardından ABD’nin baskıları sonucunda Taliban’a her türlü resmi desteği kesti. Bununla birlikte dönemin Müşerref hükümeti, Taliban ve El Kaide militanlarının, Pakistan - Afganistan sınırındaki aşiret bölgelerine sığınmalarına göz yumdu. Bunun başlıca nedeni Afganistan’daki yeni yönetimin, İslamabad tarafından Pakistan karşıtı olarak algılanmasıydı. Ve Müşerref yönetimi, Afganistan’a karşı Taliban ve El Kaide’yi koz olarak tutmak istedi. Ancak Pakistan’da uygulanan bu politika son dönemde değişiyor.

Pakistan'da artan oranda siyasetçi ve güvenlik uzmanı, Taliban ve El Kaide'ye örtülü destek veren stratejinin artık uygulanabilir olmadığını fark ediyor. Pakistan'ın büyük liberal gazetelerinden DAWN'un köşe yazarı Kamran Shafi değişimi şu sözlerle aktarıyor: “Bence, egemen gücün ilerlediği yolun felakete gittiği konusunda farkındalık artıyor. Bu onlara söylenmedi değil, aksine bu yıllarca yüksek sesle dile getirildi. Ama şimdi durumu kavrayabildiklerini düşünüyorum. Özellikle Amerika'nın Afganistan'a takviye asker göndermesi ve oradaki komuta değişikliği buna zemin sağladı.”

Ancak sorun şu ki, özellikle Kuzey ve Güney Veziristan gibi geniş bir alanı kapsayan aşiret bölgeleri yıllardır fiilen Taliban ve El Kaide tarafından yönetiliyor. Sadece Güney Veziristan'da yaklaşık bin kadarı Özbek, on bin militan olduğu tahmin ediliyor.


İyi Taliban kötü Taliban ayrımı

Pakistan güvenlik güçleri, bu militanları kontrol altına almak için baskı uyguladıkça Taliban daha da şiddetli bir şekilde karşı atağa geçiyor. Pakistan ordusunun yürüttüğü operasyonlar, tüm bu güçlüklere rağmen bölgede konuşlanmış olan militan grupları zayıflatmayı amaçlıyor. Londra Üniversitesi'nden Pakistan uzmanı tarihçi Markus Daechsel, Taliban'a ilişkin dikkat çekici şu ayrıntıyı aktarıyor: Bazı gözlemciler günümüzde ‘iyi Taliban' ve ‘kötü Taliban' ayrımını yapıyor. Bu aslında şu anlama geliyor: İhtiyaç halinde Pakistan hükümetinin yanında savaşmaya hazır olanlarla, Pakistan hükümetine karşı savaşanlar.”


Pakistan'ın Taliban ile yakınlığı iç politikadaki güç mücadelesine de dayanıyor. Ordu, bu süreçte İslamcıları kullanarak iç siyasete yön vermeye çalıştı. Örneğin Müşerref yönetimi altındaki istihbarat örgütü, İslamcılardan oluşturduğu güçlü bir ittifakla demokratik muhalefet partilerini zayıflatmaya çabaladı. Tarihçi Daechsel, ordunun Taliban'a dolaylı desteğinin bir diğer nedenini de şu sözlerle açıklıyor: “Uluslararası toplum, sadece Pakistan makamları ülkenin durumunu umutsuz ve yıkımın eşiğinde gösterdiğinde devreye girip kalkınma yardımları veriyor ve bu ülkeyi siyasi muhatap olarak kabul ediyor. "

Başkalarının savaşı için savaştı

Shafi ayrıca Pakistan'ın İslamlaşmasında dönemin Sovyetler Birliği'ni zayıflatma çabası içersindeki Batı'nın da etkisi olduğuna dikkat çekiyor. Shafi şunları aktarıyor: “Bu çok zorlu bir savaş. Ve Pakistan'ın 32 yıldır başkalarının savaşında, savaşmak zorunda kaldığını göz önünde bulundurmanız iyi olur. Özellikle Sovyetlerle olan ilk mücadeleyi. Bu nedenle tüm devlet aygıtı, egemen yapı o kadar yozlaştı ki, tamamen temizlenmesi çok uzun zaman alacaktır.”


Thomas Bärthlein / Çeviri: Değer Akal

Editör: Hülya Köylü