1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Okulda namaza izin çıkmadı

1 Aralık 2011

Almanya Federal İdare Mahkemesi, 2007 yılında bir öğrencinin okulda namaz kılmak istemesiyle başlayan dava sürecine son noktayı koydu. Mahkeme, Yunus M.'nin talebini kabul etmedi.

https://p.dw.com/p/13KDU
Fotoğraf: AP

Mahkeme karşısına çıkan 18 yaşındaki Yunus M. bundan dört yıl önce Berlin'deki Diesterweg Gymnasium'da yedi Müslüman arkadaşıyla birlikte ders arasında ceketlerini yere serip, namaz kılmıştı.

Yunus M., o günü “Okul paydosunda okulun merkezinde değil, kenardaki bir koridorunda arkadaşlarımla namaz kılmıştım. Bu kadar” sözleriyle anlatıyor.

Okul müdürü, diğer öğrencilerin rahatsız olabileceği gerekçesiyle Yunus M. ve arkadaşlarıyla görüşmüş, ancak sonuç alamayınca velilere de bilgi vererek, koridorlarda namaz kılınmasını yasaklamıştı.

Özcan Mutlu, Bündnis 90/Die Grünen
Özcan MutluFotoğraf: picture alliance/dpa

Dört yıldır çeşitli mahkemeler bazında okul idaresi ile Yunus M. arasında süren tartışmaya Federal İdare Mahkemesi son noktayı koydu.

’Okullarda ibadet yasaklanmıyor’

Birlik 90 Yeşiller Berlin Eyalet Meclisi milletvekili partisinin eğitim sözcüsü Özcan Mutlu'ya göre, karar okullarda ibadeti genel olarak yasaklamıyor.

Mutlu, “Karara göre, sadece okulun huzuru bozulmayacak şekilde böyle bir uygulamaya gidilebilir ama Yunus davasında huzur bozulmak üzere olduğu için yasaklıyor. Ben olumlu buluyorum. Çünkü tam bir yasak getirmiyor siyasi amaçlı ibadete karşı çıkıyor” diyor.

Yunus M'in okuduğu okulun yönetimi namaz kılınmasını okul huzurunu bozabileceği gerekçesiyle yasaklamıştı. Ancak okullar izin verdiği takdirde farklı dinlerden öğrenciler ders aralarında ibadet edebilecek. Okulda ibadet öğrencileri nasıl etkiler, okulda ibadet edilmeli mi? Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Öğretmen Derneği Başkanı Şükrü Akarsu soruyu şöyle yanıtladı: “Okul ve cami iki ayrı kurum. Okul ile cami ya da kiliseyi birbirine karıştırmak din ile ilimi birleştirmek iyi bir atmosfer değil. Öğrencilerin kimisi dindar kimisi değil. Öğrenciler arasında kıpırdanmalara yol açabilir, okulun öğrenim atmosferini olumsuz etkileyebilir. Okulda dini eğitim teorik olarak verilmesi ancak okulda ibadetin yeri yok.”

Gebetskette Mitglieder der Islamischen Hochschulgemeinde Frankfurt am Main
Mahkeme, okulda dini vecibelerin yerine getirilmesinin dini özgürlükler açısından genel olarak yasak olmadığını vurgulasa da "okulun huzurunun hissedilir derecede bozulacağı" hallerde namaz kılınmasına izin verilmemesinin doğru olacağını açıkladıFotoğraf: picture alliance / dpa

‘Her dinin mensubuna ayrı oda bulunamaz’

Hukukî sürecin başında Berlin Brandenburg Yüksek İdare mahkemesi Yunus M.'nin okulda ibadet edebileceğine karar vermiş ve istisnaî olarak okulun kendisine ibadet edebileceği bir oda göstermesi gerektiğine kanaat getirmişti. Şükrü Akarsu daha sonra bozulan bu kararı ve aslında yasak olmayan bu uygulamayı da doğru bulmuyor: “Okulda hele gelişmiş endüstri ülkelerinde 20 çeşit milliyet var. Budist, Müslüman Hrıstiyan gelse bana oda verin dese mümkün değil. Okullarda bırakın ibadet etmek için odayı sanat alanında bir şey yapabilmek için bile ayrı oda verilemiyor. Teknik olarak da mümkün değil, gerek de yok.“

12'nci sınıf öğrencisi Yunus M.'nin avukatı davayı kaybetmesine rağmen, müvekkillinin okulda namaz kılmasının başka öğrencilerin tepkisine yol açabileceğine inanmıyor. Yasak yönetimden kaynaklanıyor diyen avukat Bülent Yazar'a göre, öğrencilerden Yunus M ve arkadaşlarına ciddi bir itiraz gelmemiş: “Okulda bu konuda tartışma yok. Öğrencilerin yüzde sekseni zaten Müslüman. Şimdiye kadar bir iki kişi hariç Yunus M. gibi ibadet etme isteminde bulunmadı. Dolayısıyla böyle bir kargaşa, kavga yok, abartılıyor biraz.”

Müslüman dernekleri tepki gösterdi

Almanya'daki Müslüman dernekleri ise mahkemenin kararına tepki gösterdi. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Başkanı Prof. Dr. Ali Dere, Yunus M.'nin okulunda ibadet etmesini yasaklayan kararı eleştirdi.

Dere, “Batı hukuku insan haklarını ve inanç özgürlüklerini geliştirmek, genişletmek ve bunların rahat uygulanabileceği bir alan oluşturmak için vardır. Dolayısıyla yasaklayıcı ve sınırlandırıcı bir önerinin gelmiş olması beni şaşırttı ve düşündürdü. İkincisi bu uygulamada bir okul farklı bir karar verecektir, düzenleme yapacaktır; bir başka okul farklı bir düzenleme yapacaktır. Böylece en temel hak olan bir hususta farklı uygulamalar, çelişkiler ve belki de okulların, idarecilerinin veya kim karar verecekse bunların bir anlamda bireysellikleri ön plana çıkacaktır" dedi.

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Deniz Eğilmez

Editör: Ercan Coşkun