1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

OECD Konjunktur Eurozone

14 Aralık 2010

OECD tarafından hazırlanan Euro Bölgesi'nin yeni ekonomik raporuna göre kamu borçlanması önümüzdeki iki yıl içinde gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 90'ına yaklaşacak. DW'den Christoph Hasselbach'ın haberi...

https://p.dw.com/p/QXPE

Kısa adı OECD olan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı, Euro Bölgesi'nin yeni ekonomik raporunu açıkladı. Rapora göre Euro Bölgesi'nde ekonomik durumu, 'mütevazı büyüme ortamında artan tasarruf baskısı' şeklinde özetlemek mümkün. Rapora göre kamu borçlanması, önümüzdeki iki yıl içinde gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 90'ına yaklaşacak. Euro İstikrar Paktı ise bu oranın yüzde 60'ı geçmemesini öngörüyor.

OECD'nin baş ekonomisti Pier Carlo Padoan, Euro Bölgesi'nin ekonomi raporunu açıklarken özeleştiride de bulundu. Padoan, Euro krizine yol açan en önemli etkenleri, yani Euro Bölgesi içindeki ekonomik dengesizlikleri tespit etmekte çok geç kaldıklarını belirtti:

''Biz iktisatçılar bazı istisnalar dışında suçlu olduğumuzu itiraf etmeliyiz. Malî duruma baktık ama sonradan çok önemli olduğu ortaya çıkan bazı şeyleri gözardı ettik.''

OECD'nin baş ekonomisti Pier Carlo Padoan
OECD'nin baş ekonomisti Pier Carlo PadoanFotoğraf: Andrew Wheeler/OECD

''Krizin tohumları 20 yıl önce atıldı''

Padoan örneğin Avrupa ülkeleri arasında rekabet gücündeki farklılıkların uzun yıllardır mevcut olduğunu, ortak para birimi euroya geçilmesinin ardından bu farklılıkların akut bir krize dönüştüğünü kaydetti. Avrupa Politik Araştırmalar Merkezi Başkanı Daniel Gros ise krizin nedenlerine değinirken 20 yıllık bir geçmişe uzandı:

''Aslında bizim Avrupa'da hâlihazırdaki sorunlarımızın tohumları iki Almanya'nın yeniden birleşmesiyle atıldı. Çünkü birleşmenin ardından Almanya'da inşaat ve tüketimde patlama yaşandı. Bu da bütün Avrupa'da tam tersi sözkonusuyken, Almanya'da faiz oranlarının yükselmesine neden oldu. 1995 yılından itibaren her şey tersine döndü. Ve dünya çapındaki kredi patlaması nedeniyle bütün Avrupa'da harcamalar artarken, Almanya 10 yıl boyunca kemerleri sıkmak zorunda kaldı. Ve şimdi durum yine tersine dönüyor.''

OECD Başiktisatçısı Padoan, yüksek kamu borçlanmasını teşkilata üye bütün ülkelerdeki ana sorunlardan biri olarak nitelendiriyor ve bu yükün uzun vadede taşınamayacak kadar ağır olduğunu belirtiyor:

''Büyümeyi sağlamak için en iyi çözüm net bir mali konsolidasyon ve kararlı yapısal reformlardır. Biz bunun ilerleme için en iyi yol olduğunu düşünüyoruz.''

Avrupa Politik Araştırmalar Merkezi Başkanı Daniel Gros
Avrupa Politik Araştırmalar Merkezi Başkanı Daniel GrosFotoğraf: Centre for European Policy Studies

''Malî piyasalar, Yunanistan'a yeterince zaman tanıyacak mı?''

Ekonomist Padoan, hâlihazırda sadece Almanya'da değil diğer Avrupa ülkelerinde de büyümenin hızlandığını kaydetti. OECD, Euro Bölgesinin önümüzdeki yıllarda ortalama büyüme hızının yıllık yüzde 1 buçuk ile yüzde 2 arasında olmasını öngörüyor. Avrupa Politik Araştırmalar Merkezi Başkanı Daniel Gros da Euro Bölgesi ekonomisi için iyimser:

''Şu an Yunanistan'da ve diğer ülkelerde uygulanan reformların etkisi zaman içinde görülecektir. Ama bugün kendimize sorduğumuz soru şu: Malî piyasalar, sözkonusu ülkelere reformları hayata geçirmeleri için yeterince zaman tanıyacak mı? Almanya işte bu zamana sahipti. Ama Yunanistan belki de sahip olamayacak.''

Böyle bir senaryoyu hâlihazırda kimse düşünmek istemiyor. OECD ekonomistleri de işin bu noktaya gelmemesi için Euro İstikrar Paktı'na sert yaptırımların eklenmesi çağrısında bulunuyor: Euro'nun istikrarının sağlaması için kalıcı bir kriz mekanizması oluşturmak ve borç krizindeki ülkeler için doğru zamanda otomatik olarak devreye sokulacak sert yaptırımlar gibi. OECD ekonomistleri, Euro Bölgesi ülkelerini ayrıca, borçlarını nasıl eriteceklerine dair net planlar sunmaya ve kamu maliyesinin istikrara kavuşturulmasında 'ayrıntılı ve inandırıcı' bütçe tasarıları hazırlamaya çağırdı.


© Deutsche Welle Türkçe

Christoph Hasselbach / Çeviren: Başak Demir

Editör: Beklan Kulaksızoğlu