normalen Politiker

Illinois Senatörü Barack Obama’nın, seçim kampanyasının finansmanı, silah yasası ve Irak politikası gibi konularda artık iddia ettiği kadar açık ve kararlı konuşamadığı gözden kaçmıyor. Dahası, önseçim kampanyası noktalandığından bu yana ABD başkanlığına seçilebilmek için seçmen yelpazesinin tümünü kucaklamaya çalışmasının Obama’nın inandırıcılığını yıpratabileceği belirtiliyor.

Barack Obama, Amerikan bayrağı rozetini önce takmak istememişti. Daha sonbaharda, ‘vatan sevgisini boş sembollerle göstermeye ihtiyacı olmadığını’ söylüyordu. Ancak zamanla Obama da değişti. Medyanın soru bombardımanı ve eleştiri dolu yorumlar Senatör’ü, rozet deliğindeki boşluğu Amerikan bayrağı ile kapatmak zorunda bıraktı.

Bu 180 derecelik dönüş aslında bir siyasi nüanstı. Dönüşler, artmaya başlayınca önem kazanıyor. Tıpkı, değişiklik isteyen, temiz ve dürüst siyasetin propagandasını yapan Barack Obama’da olduğu gibi. Örneğin, Irak savaşı. Obama, daha birkaç ay öncesine kadar, Irak'tan çekilme operasyonunu 16 ayda tamamlamayı planlıyor ve şöyle konuşuyordu:

“Güvenliğimizi koruyup, iç savaşı sona erdirmesi için Irak yönetimine baskı yapmanın tek yolu askeri birliklerimizi derhal Irak’tan çekmektir. Altı ay, ya da bir yıl sonra değil. Şimdi.”

Demokrat Parti’nin adayı Irak’a takviye birlikler gönderilmesine kesinlikle karşıydı. Ama Irak’ta saldırılar azalmaya, ölü sayısı düşmeye başladı. Hatta siyasi alanda ilerleme de kaydedildi. Bu gelişme Obama’nın aleyhine oldu.

McCain Irak politikasıyla puan topluyor

Irak’taki asker sayısının arttırılmasını isteyen Cumhuriyetçi rakibi John McCain şimdi haklı olarak, ‘Benim stratejim doğruydu, Irak’tan askerimizi çekersek son aylarda sağlanan başarı heba edilmiş olur’, diyor. Barack Obama da derhal çekilme taleplerinden uzaklaşmaya başladı ve şöyle konuştu:

“Hiç düşünmeden girdiğimiz Irak’tan ihtiyatlı bir şekilde çekilmeliyiz. Ama çekilmeye de başlamalıyız.”

Obama artık “başlamak” diyor. Çekilmenin ne zaman sonuçlanacağına dair ise tek bir kelime yok.

Obama, daha fazla bağış bekliyor

Başkan adayı için tartışma yaratan bir diğer konu seçim kampanyasının finansmanı. Barack Obama aylarca, özel bağış sahiplerine borçlu düşmemek ve nüfuz altına girmemek için ‘seçim kampanyasında Eylül’den itibaren hazine yardımı alacağını’ açıklamıştı. Hazine yardımları sınırlı olduğu için Obama ağız değiştirmeye başladı. Devlet yardımları yeterli olmadığı gerekçesiyle Obama artık seçim masraflarını seçmenin karşılamasını tercih ediyor. Başkan adayı “kampanyamızı lobiciler ve meslek kuruluşları yerine seçmenimiz destekledi. 5, 10 veya 20 Dolar’la, gücünüz yettiği kadar destek olun” diyerek bağış topluyor.

Aslında Obama geçen yıl büyük bağışları geri çevirmemiş, başkaları onun için para toplamıştı. Temiz ellerin adayı 180 derecelik dönüşü sadece seçim kampanyasında yapmadı.

Obama telefonların dinlenmesine karşı da de artık eskisi kadar liberal değil. Bush yönetiminin terör ile mücadele bahanesiyle, abonelerin dinlenebilmesi için telefon şirketlerini zorlaması tepki uyandırmış, Barack Obama da bu amaçla yasa çıkarılmasına izin vermeyeceklerini söylemişti.

Geçen hafta ise Bush’un telekulak yasasına Obama’dan destek geldi. Tüm bu siyasi denge oyunları karşısında Obama’nın ‘yes, we can’ (Evet, başarabiliriz) sloganı artık nahoş bir özelliğe bürünüyor