1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Obama in Britain

24 Mayıs 2011

Avrupa ziyareti kapsamında Kraliçe Elizabeth'in davetlisi olarak İngiltere'ye giden ABD Başkanı Obama'nın, dünyada büyük çalkantıların yaşandığı bir dönemde İngiltere Başbakanı Cameron ile yapacağı görüşme merak konusu.

https://p.dw.com/p/11NBv
Fotoğraf: AP

ABD Başkanı Barack Obama, Avrupa turunun ilk durağı olan İrlanda'nın ardından İngiltere'ye ilk resmi ziyaretini gerçekleştiriyor. Obama'nın, ABD'nin en önemli müttefiği İngiltere'ye ziyareti, dünyada büyük çalkantıların yaşandığı bir döneme denk gelmesi açısından büyük bir öneme sahip olarak değerlendiriliyor. Afganistan operasyonunun geleceği, Libya operasyonu konusundaki belirsizlikler ve NATO'nun liderlik konusundaki zayıflığına ilişkin gerginlikler, Cameron-Obama görüşmesini önemli bir hale getiriyor. “Obama'nın İngiltere ziyaretinin, iki ülke arasındaki ilişkilerin özel yönünü yeniden canlandırması umudu var” şeklinde konuşan Washington'daki Stratejik Araştırmalar Merkezi'nden Heather Conley, mevcut durum ışığında Obama'nın İngiltere ziyaretinin umut verici olduğunu belirtti.

ABD-İngiltere ilişkilerinde revizyon

Washington, iki yakın müttefik arasındaki ilişkilerin özünün, son dönemde İngiltere'nin tek başına attığı adımlar nedeniyle zarar gördüğünü düşünüyor. Örneğin İngiltere'nin Amerika'ya önceden bilgi vermeden Afganistan'dan askerlerini çekeceğini açıklaması, Washington'da rahatsızlık yarattı. Diğer yanda ABD, başta Ortadoğu ve Uzak Doğu olmak üzere dünyanın başka bölgelerine öncelik verirken, İngiltere, son yıllarda ilgisini daha çok Avrupa’ya yönlendirdi. İngiltere Başbakanı David Cameron'un Afganistan’daki İngiliz askerlerinin sayısının azaltılacağı yönündeki son açıklaması, ABD ve Avrupalı ortakları arasında 10 yıldır devam eden Afganistan misyonuna katılım konusundaki tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı.

İzlanda’daki yanardağ patlamasının İngiltere hava sahasını etkilemesi nedeniyle ziyaret planlanandan bir gün daha erken gerçekleşti.
İzlanda’daki yanardağ patlamasının İngiltere hava sahasını etkilemesi nedeniyle ziyaret planlanandan bir gün daha erken gerçekleşti.Fotoğraf: AP

ABD, son beş yılın büyük bir bölümünü Avrupalı NATO üyelerinden daha fazla destek isteyerek geçirdi ancak beklediği yanıtı alamadı. Obama da temmuz ayına kadar Afganistan’daki Amerikan askerlerinin sayısını azaltmak istiyor ancak komutanlar, azalan ilgi ve radikal savunma harcamaları nedeniyle, Avrupalı NATO üyelerinin eksiği giderme konusunda istekli olmayacağı ya da bunu başaramayacaklarından endişeli.

ABD’nin tahminlerine göre, Afgan misyonunda Taliban’a karşı ilerleme sağlanabilmesi ve Afgan güvenlik güçlerinin geliştirilebilmesi için en az bir yıla daha ihtiyaç var. Zayıflamış bir koalisyon gücünün bunu başaramayacağı kaygısı hâkim. Amerikan ordusunun üst düzey yetkilileri ayrıca, Afganistan’dan hızlı bir çekilişin, İngiltere ile ABD arasındaki ilişkileri gerginleştirebileceği uyarısında bulunuyor. Bu gelişmeler ışığında Obama'nın İngiliz parlamenterlere hitaben yapacağı konuşma da merakla bekleniyor. Konuşmanın Obama'ya Washington'un Avrupa'yı nasıl gördüğünü dile getirme fırsatı verebileceği belirtiliyor.

Amerikan-İngiliz Ulusal Güvenlik Konseyi

Obama ve Cameron'un ayrıca, bir Amerikan-İngiliz Ulusal Güvenlik Konseyi'nin kuruluşunu da açıklamaları bekleniyor. Konseyin uluslararası sorunlar konusunda birlikte çalışması ve istihbarat paylaşımında bulunması planlanıyor. Son zamanlarda Arap dünyasında yaşanan gelişmeler, özellikle de Libya konusu önemli gündem maddelerinden biri. Libya operasyonunun gidişatı, katılım düzeyi ve kapsamlı bir çıkış stratejisi tartışma konuları arasında yer alıyor.

İnsani yardım amacıyla başlatılan operasyon konusunda İngiltere ve Fransa, Libya lideri Muammer Kaddafi’nin gücünü yanlış hesaplamış gibi görünüyor. Kaddafi, gelen tüm çağrılara ve yapılan baskılara rağmen iktidarı bırakmamakta kararlı. Misyonun artık sadece ilgili BM kararında öngörüldüğü gibi Libya halkını koruma amacını taşımadığı, zaferin ancak Kaddafi’nin görevden ayrılmasıyla kazanılabileceği görüşü hakim.


© Deutsche Welle Türkçe

NicK Amies/ Çeviren: Başak Sezen

Editör: Beklan Kulaksızoğlu