"Oğlum aşırı sağcı, ne yapmalıyım?"

Almanya'nın Köln kentinde faaliyet gösteren ”aşırı sağcılığa karşı öğrenci girişimi”ne yaklaşık iki yıldır üye olan 18 yaşındaki Martin Schneider, farklı grupların internet üzerinden gençlere ulaşmaya çalıştığını anlatıyor: Schneider, "internet önemli bir rol oynuyor. Neredeyse herkes kendine ait bir internet sayfası yapabiliyor ve bu sayfaların kime ait olduğunu bulmak çok zor. Bunun yanı sıra faşizme karşı mücadele veren ”Antifa” adlı girişime karşı oluşturulmuş sayfalar mevcut. Bu sayfalarda, aşırı sol grupların belirli isimlerini hedef alan kışkırtıcı ifadeler yer alıyor, yakalama emri gibi, ”şu veya bu kişi takip edilmelidir” deniyor" sözleri ile internet ortamına dikkat çekerek, özellikle az arkadaşı olan gençlere internet üzerinden ulaşılabileceğini belirtiyor.

Aşırı sağcılar internette faal

Youtube, Facebook gibi geniş kitlelere ulaşan internet siteleri, aşırı sağcı gruplar tarafından da kullanılıyor. Düsseldorf Irkçılıkla Mücadele Bilgi ve Dökümantasyon Merkezi’nde 10 yıldan beri görev yapan Anne Broden, aşırı sağcı grupların gençlere cazip gelebilecek yöntemlerle yandaş kazanmaya çalıştığını belirtiyor. Broden, "gençler, bu grupların içinden kendilerine benzeyen kız ve erkeklerle arkadaş olabileceklerine inanıyor. Bunun yanı sıra heyecan ve eğlence bir arada cazip geliyor. Örneğin, yasaklanmış aşırı sağcı bir rock grubunun verdiği konserler, gösteriler; bunlar ilginç geliyor, eğlendiriyor, gençler aradıkları heyecanı buluyorlar. Aşırı sağcılar gizli konserler veriyorlar, konserin yeri ve saati cep telefonuna gelen kısa mesajlarla duyuruluyor, bunlar bazı gençlere heyecan veriyor" diyor.

Aşırı sağcılarda imaj değişikliği

Almanya’da aşırı sağcı grupların imajı da geçtiğimiz yıllarda gözle görülür şekilde değişti. Artık çoğunlukla aşırı sağcıların giydiği asker botları ve montları giymiyorlar. Hatta aşırı sol gruplara üye gençlerin tercih ettiği giysilere ilgi gösteriyorlar. Anne Broden, gençlerin eğilimlerinin, giydikleri giysiler ile anlaşılamayacağını belirtiyor. Broden, bizi arayan ebeveynlere, ”çocuğunuzun eğilimlerini nereden anladınız” diye sorduğumda, mesela ”giydiği giysilerden” yanıtını veriyorlar" diyor. Üzerinde Che Guevara’nın resmi olan bir tişört giyen veya Filistinliler’in taktığı poşuyu kullanan bir gencin aşırı sağcı gruplarla ilişkisi olduğu ilk başka kimsenin aklına gelmeyeceğini belirten Broden, aşırı sağcı grupların bu sembollere siyasi olarak yeni bir anlam kattıklarına dikkat çekiyor. Aşırı sağcı gençlerin, inandığı fikirleri için silahlı mücadeleyi göze alan Che Guevara’nın devrimci kişiliğini benimsediği veya Filistinliler’in taktığı poşu ile Yahudi karşıtı tutumlarını ifade etmek istediği tahmin ediliyor.

Ebeveynlere danışmanlık

Anne Broden, aşırı sağcı gençlerin anne-babaları ve öğretmenlerinden gelen ”oğlum veya öğrencimin aşırı sağcı eğilimleri var, ne yapmalıyım” soruları üzerine yeni bir iletişim ağı kurduklarını belirtiyor. Broden, bu tür sorunlarla karşılaşan ailelerin veya öğretmenlerin, uzmanlarla iletişim kurmasını sağladıklarını belirtiyor. Düsseldorf ve çevresinde oluşturulan ağ bünyesinde yaklaşık 70 sosyal danışman, pedagog ve psikolog görev yapıyor. Ancak danışmanların isimleri gizli tutuluyor, zira gençlerin aşırı sağcı gruplardan uzaklaşması için çaba gösterenler, tehdit mektupları ve telefonları alabiliyor.

Gençlere yönelik programlar

Köln eski Emniyet Müdürü Winrich Granitzka, gençlerin tek başlarına aşırı sağcı veya aşırı solcu gruplardan uzaklaşmalarının mümkün olmadığını belirtiyor. Granitzka, "duyduğumuza göre, bu gruplardan ayrılmak isteyen gençler oluyor. Ancak bu tür gruplara girmek çok kolay olmasına rağmen, bu gruplardan ayrılmak zor oluyor. Zira manevi bağımlılığın yanı sıra, bazı durumlarda maddi bağımlılık ve tehdit edilme söz konusu. Biz, bu tehditlerin etkili olmaması, insanları manevi olarak, gerektiğinde de maddi olarak destekleyerek, bu gruplardan uzaklaşmaları için katkı sağlamak istiyoruz" diyor.